'Atatürk ismini yazana ödül verilir ödül!'

Fethiyesporun TFF disiplin kuruluna sevkedilmesi konusuna değinen Dereli, ''TFF öylesine akıl almaz işlere imza atıyorki şaşırmamak mümkün değil. Bu ülkenin kurucusu ''Ulu Önder Atatürk'ün'' ismini  formasına yazarak sahaya çıkan takıma ceza değil ödül verilir ödül. O takıma ödül verilmesi gerekir.  Fethiyesporlu oyuncular bunu yazarak çıktılar sahaya.  Tüekiye Cumhuriyetinin kurucusu ''Ulu Önder Atatürk'le''  ilgili,  böylesine ona değer verecek eylemde bulunan bir kişiye nasıl ceza verebiliyorsunuz.  Bu ülkede iki tane futbolcu ''RABİA'' işareti yaptı, neden onlara ceza vermediniz, disiplin kuruluna göndermediniz  O zaman onu sorgularlar.  İki tane oyuncu Sercan ve Emre Belezoğlu bunu yapıyor ve disiplin kuruluna sevketmiyorsun, ancak Fethiyesporu disiplin kuruluna sevkediyorsun.  Çok talihsiz bir gelişme.  Böyle bir şey olmaz. Bu toplumu''ayrıştırmaya''götürür.  O yüzden TFF acilen bu kararı ,sevki,  geri olmalıdır. Böyle bir şey yok Türkiye Futbol Federasyonu, kulüpler, takımlar arasında ayrım değil birliği sağlaması gereken bir kurumdur. TFF bu kararı gözden geçirmelidir. Bence çok talihsiz bir karardır''





''HAKEMLER ÖZ GÜVENLERİNİ KAYBETTİLER''

Hakemlikteki en önemli konunun maçlardaki standart kararların verilmemesi olduğunu belirten eski FIFA kokartlı hakemlerimizden Selçuk Dereli, ''hakemlerimiz son iki yılda ne Türkiye'de, ne kendi arasında standartı tutturabiliyor dedi.
Dereli açıklamalarına şu şekilde devam etti ''Mesela! Maçın onuncu dakikasında bir pozisyona sarı kart veren bir hakem, diğer yarıda aynı kararı veremiyor. Dolayısıyla burada şu görünüyor. Türk futbol hakemlerine standart eğitim yapılamıyor. Bu eğitimin başındaki kişiler demekki  hakemlerin bu sıkıntılarına çözüm bulabilecek yönleri geliştiremiyor. Ne yaptı Futbol federasyonu Merkez hakem kurulu, yaklaşık 5 yıldan bu yana yurt dışından hakem eğiticisi getirdi. Onlarla bu sorunu gidermeye çalıştı. Onlarda bu soruna çare olamadı. Herşeyden önemlisi şu! Son iki yıldan bu yana Türk hakemleri kendilerine olan ''özgüvenlerini''  kaybettiler. Bunu kaybetmelerinin en önemli sebebi bence, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) uygulamalarıdır. Örnek vereyim, Halis Özkahya'ya bir futbolcu kendisine ''tükürdüğü'' için bunu raporuna yazıyor ve oyuncu ile arasındaki mesafa onbeş santim, ancak TFF'nin kurulları hayır sen yanlış görmüşsün böyle bir şey yok diyor onun raporuna inanmıyor ve güvenmiyor. Dolayısı ile Halis Özkahya'yı örnek verirsek kendisine olan güvenini kaybetti ve çok kötü bir sezon geçiriyor. Bunu gören diğer hakemlerde etkileniyor. Bu yüzden hakemlerin işlerine çok fazla karışmamak lazım. Onları özgür bırakmak, güçlü kılmak gerekiyor. Yani, hakemlerin otoritesi maç içersindeki verdiği kararlarla olmaz. Önce TFF Merkez hakem kurulunun uygulamaları ile otoriteyi kurması lazım,'' diye konuştu.

''HAKEMLER SAHADA ÇOK SİLİK BİR GÖRÜNTÜ ÇİZİYORLAR''

Bugüne baktığımızda birçok maçta hakemler hata yapıyor diye konuşan Selçuk Dereli, ''Tabiki olacak hatalar, bunu kabul ediyoruz ve hatalar bizim zamanımızda da oluyordu. Bakıyorsunuz artık hatalar hemen hemen her maçta oluyor. Oyunun sonucuna etki eden hatalara dönüşüyor artık. Yoksa, bir taçı yanlış verebilirsin. Bir autu yanlış verebilirsin, korner değerlendirmesi yapabilirsin, faulde de hata yapabilirsin ancak, o verdiğin karar oyunun sonucuna etki ediyorsa o zaman hakemlik tartışılmaya başlanıyor. Mesela hatalı bir penaltı kararı verdiğinde o maç 1-0 bitebiliyor. Yada, lehine penaltı vermen gereken takım o sahadan yenik ayrılabiliyor. Yani sonuca etki eden hatalar artmaya başladı. Eskiden hakemler sahaya çıktığı zaman daha güçlü,  sahada tek otorite ve sahaya tek hakim olan kişiydi. Bugün bakıyorsunuz hakemler sahada son derece ''silik'' bir görüntü çiziyorlar. Bu görüntüler onların futbolcu baskısından, taraftar baskısından, yöneticilerin baskısından etkilenmesine sebebiyet veriyor. Maçta bakıyorsun en önde bulunan hakem bile mesela Cüneyt Çakır, geçen derbide gördük akıl almaz kararlar verdi. Aynı Cüneyt Çakır'ı götürüyorsun Avrupa'daki maçlara orada çok başarılı maçlar yönetiyor. Ee Türkiye'de neden yönetemiyor Asıl sorgulanması gereken budur. Demek ki Türk futbol yapısında hakemlerin başarılı maç yönetmesi için uygun ortam yaratılmıyor. O yüzden buna çok dikkat edilmesi ve hakemlere sabır gösterilip güvenilmesi gerekiyor''
 
''TÜRK HAKEMLİĞİ İYİ EĞİTİLMİYOR''

Hakemlerin eğitimlerinde sorun olduğunu belirten Dereli, ''Standartta sorun olduğu açıkca ortada. Bazen bakıyorsun hakemler acemi bir hakemin yapmayacağı kararları veriyorlar. Türkiye'nin en önde 7 tane FIFA hakemi, yıllarca bu işle uğraşmışlar, üst seviyede eğitim almışlar yani öyle akıl almaz kararlar veriyorlar ki hakemlik tekniği açısından da doğru değil. Biz istiyoruz ki, yurt dışından gelen eğitimcilerde dahil olmak üzere ''lütfen'' çağdaş futbol dünya hakemliğini, Türk futbol  hakemlerine öğretsinler. Sadece amaç buraya gelip dostlar alışverişte görsün misali olmasın. Gelip eğitim verelim gidelim olmasın. Sonucu ne oluyor Birde ona bakılır eğitimde. Eğitimi veren kişi başarısızsa değiştirilir. Bununla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu gerekli önlemleri almalıdır. ''Türk hakemliği iyi eğitilmiyor''. Eğitimin başında her kim varsa ya uyarılsın yada görevden el çektirilsin. Böyle olmaz. Her hafta tartışılıyor hakemler. Her hafta hakemlerin tartışılması demek, Türk futbolunda ''kaos'' demek. Federasyonun sorgulanması demek. Kulüpler mutsuz, takımlar mutsuz ve federasyona güven kalmamış. İşte son günlerde yaşanan Fethiyespor maçındaki olaylar. Bunlar önemli gelişmeler Türk futbolunda. Ancak bunlar zarar veriyor Futbola, bizler sahanın içersindeki dikdörtgeni konuşalım. Başarıyı konuşalım, futbolcuların performansını, hakemlerin performansını, teknik direktörlerin başarılı taktik varyasyonlarını konuşalım ama bir türlü oraya gelemedik''

''OĞUZ SARVAN VE YÜKSEL OKÇUOĞLU, ZEKERİYA ALP'İ YANLIŞ YÖNLENDİRİYORLAR''

Selçuk Dereli ''Mekez Hakem Kurulu'nun başında Zekeriya Alp var. Kendisi biliyorum çok sevilen birkişi ve hiç karşılaşmadık ama takip ediyorum. Kendisini tanıyanlar, futbolu seven ve hakikaten katkı sunmaya çalışan bir yapıda olduğunu söylüyorlar. Ben bir spor adamı olarak seviniyorum ancak! Benim şöyle bir tezim var ''MHK  başkanı hakem kökenli olmalıdır''. Eğer hakem kökenli olmazsa, bugün Zekeriya Alp'e yapıldığı gibi maalesef onu yanlış yönlendiren MHK kurulundaki bazı kişileri fark edemiyor. Orada yetkiler karışıyor bence. Oğuz Sarvan ve Yüksel Okçuoğlu Türk futbol hakemliğinde son derece etkinler. Madem Oğuz Sarvan çok başarılıydı, o zaman neden görevden alındı. Daha önce MHK başkanıydı. Göreve devam etseydi. Neden görevden alındı. O yüzden Zekeriya Alp'e yardımcı olmak adına bazı konularda onu yanılttıklarını düşünüyorum. Bence Zekeriya Alp bunu fark etmeli  ve önlemlerini almalı artık diye düşünüyorum,''dedi

''3 TEMMUZ'DAN SONRA TÜRK FUTBOLUNA AVRUPA VE DÜNYA'NIN GÜVENİ KALMADI''

Türk futbolunun 3 Temmuz sürecinden sonra çok büyük zararlar gördüğünü belirten Selçuk Dereli; ''Bunu kim görmedim derse yanlış konuşur. Bir kere Türk futboluna Avrupa'lının ve Dünya'nın güveni kalmadı yaşanan bu olaylarla ilgili. Ama ''maşallah'' bakıyoruz biz bazılarına hala sanki kendileri yapmamış gibi ortada yine Türk futbolu ile ilgili konuşuyorlar ve kararlar almaya çalışıyorlar. Bunlar doğru şeyler değil. Türk futbolunu korumak bence, kanun ve yasalarla mümkün. Mevcut yasanında geliştirilmesini düşünüyorum ve bununla ilgili çalışmalar yapılması lazım. Türk futbolunun büyük bir kısmındaki bu sorun elbetteki hakemleri etkileyecektir. Beni en mutlu eden şey, hakemlerin o süreçte adının çıkmamamış olması, bu olaylara karışmamış olması. Ama hakemlerde bir an önce kendilerini toparlamalıdırlar. Hep söylüyor MHK başkanı Zekeriya Alp, hakemler Türk futbolunun önündedir diyor İyide ligimizde hakemlerin başarısını göremiyoruz. İyide Avrupa'da  başarılılar. İyi maçlar yönetiyorlar. Kutluyoruz, tebrik ediyoruz ve gurur duyuyoruz. Ama Türkiye'de başarılı olmaları gerekiyor. Hakemlerde şöyle bir kanaat var Ben Cüneyt Çakır'ım yurt dışında çok önemli maçlara gidiyorum. Benim ismim var. Türkiye'de nasıl maç yönetirsem yöneteyim bana, mecburlar maç vermeye mantığı var. İşte bu mecburiyet hissi hata yaptırıyor Cüneyt'e, Fırat Aydınus'a, Halis Özkahya'ya.  O yüzden yeni hakemlere şans tanımaları gerekiyor. Çağatay Şahan gibi bir hakemi önemli maçlara verdiler, çok başarılı maç yönetti.  Önde olan hakemler şunu bilebilmeli Bizde hata yaptığımızda bir alt ligde maç yöneteceğiz. Ceza olarak değerlendirilirya hani, süper ligde maç vermeyip ptt 1. Ligde maç verilebilir endişesi taşımalı hakem''

''MAHMUT ÖZGENER VE OĞUZ SARVAN'IN YÜZÜNDEN HAKEMLİĞİ BIRAKTIM''

Selçuk Dereli,''Hakemlerine sahip çıksa TFF ve  merkez hakem kurulu, hakem neden bıraksın o görevi. Yıllarını veriyorsun 20-25 yıl hakemlik yapıyorsun  ve bir adaletsiz yaklaşım, tavır olduğunda bırakmak durumunda kalıyorsun. Benim hakemliği bırakma şeklim, 39 yaşında Türkiye'nin en önemli hakemiyken bırakmak zorunda kaldım.  Neden bıraktım Çünkü o dönem TFF başkanı Mahmut Özgener ve Oğuz Sarvan'ın benim kadegori atlamamla ilgili hakkımı savunmadıkları içindir. Sen beni Federasyon başkanı olarak MHK başkanı olarak savunmayacaksın, ondansonra ben orada hakemlik yapacağım. Böyle bir şey yok! Benim emeğimi birileri çalacak ve siz buna izin vereceksiniz, yok  olmaz böyle bir şey.  Şimdi bakıyorsun aynı MHK kurulu başkanı hakemleri Oğuz Sarvan hakemlerin eğitim sorumlusu Nasıl düzelecek bu işler. Kimi kime şikayet edeceksiniz. Türkiye'nin en önde hakemi hakemliği bırakıyor yadai Ali Adın, Cem Papila ve diğer arkadaşlar, bırakmayın diye caba içersinde olan kimse yok. Böyle bir şey olurmu. Onların hepsi birer değer. TFF onlara yatırım yaptı, eğittim, malzeme ve şanslar tanıdı. Organizasyonlarda görev verdi. Sen onlardan 5-6 yıl daha yararlanacağın daha yararlanamıyorsun.  Ondan sonra iş deneyimsiz tecrübesiz hakemlere ve bir iki tanede tecrübeli  hakemlerle götürülmeye çalışılıyor. Üç dört hakemin dışında görev veremiyorsun kimseye. Derbi olunca eskiden bir çok hakeme görev veriliyordu.İsimler geçerdi,  şumu çıkıcak,  bumu çıkacak diye. Bugün bakıyorsun derbinin hakemi belli. Tahmin ediyorsun çünkü başka isim yok'' ifadesini kullandı.

''MEDYANIN İÇERİSİNDE OBJEKTİF DEĞERLENDİRME YAPMAYAN ARKADAŞLAR VAR''

Medya'ın hakemler üzerinde baskısı var diyen Dereli şunları söyledi, ''Bunun olumlu yönde olmasını dilerim ama '' Maalesef'' olumlu yönde olduğunu düşünmüyorum. Bende medya'da görev yapıyorum şu an.  Hepsi için söylemiyorum ve büyük bir kısmını tenzi ediyorum.  Ama! Maalesef içersinde çokta objektif değerlendirme yapmayan arkadaşlar var.  Birileri tarafından ya etkide bırakılıyor, yada etkileniyorlar. Lütfen o ''Kalemlerini ve Mikrofonlarını''  objektif Türk futbolunun lehine kullansınlar. ''Takım formalarını üzerlerinden çıkarıp ona göre yorum yapsınlar''. Türk futbolunda medyadaki en büyük problem bu. Yani inanılmaz, inanılmaz, gidiyorum medya görevlilerinin olduğu bir ortamda maç izliyorum, neredeyse kendi aralarında kavga edecekler. Tabiki takım tutulabilir. Ama görev yapılırken bundan uzaklaşılmalı.  Yöneticilerle dikkat etmeli bazı medyadaki arkadaşlar. Bunları kim olduklarını herkes biliyor.  Zaten sistemde yavaş yavaş onları dışlıyor diye düşünüyorum'' dedi.

''PROFESYONEL HAKEMLİK TÜRK FUTBOLUNUN OLMAZSA OLMAZIDIR''

Profesyonel hakemlik futbolun olmazsa olmazıdır diyen Eski Hakemlerimizden Selçuk Dereli, ''Adı süper lig olan bir organizasyonda hakemlere maç yönettireceksiniz, hakemler ''amatör'' olacaklar. Böyle bir şey olamaz Hakemlere gerekli imkanları sağlayacaksınız. Bugün Türkiye'de en önde bulunan yedi  FIFA hakemi dahil olmak üzere tamamı ''amatör''.  Nasıl amatör, önce kendi işleri var.  Birisi sgortacı, birisi mühendis, birisi öğretmen  amirinden ve müdüründen izin alarak idmanlarına gidiyor. İzin vermezlerse maça bile gidemiyorlar.  Kanunda bir değişikli oldu, memurlarla ilgili ama surat yapıyor. İyi bakmıyor, yada gitmeni istemiyor maça. İşi aksattığını düşünüyor.  Bu sorunlarla maça giden hakemlerimizden nasıl başarı bekleyeceksiniz, mümkünmü böyle bir şey. Bir hakemin  kendine vakit ayırması gerekiyor.  Bu ortam içersinde hakemlerden başarı beklemek hayalciliktir aslında. Bence profesyonel  hakemliğin gelmesi gerekiyor Türkiye'ye. Önde bulunan yedi FIFA hakemiyle başlanabilir profesyonel hakemlik. Bu çok zor bişey değilki. Bu çok kolay bir şekilde başarılabilir. Gerekli kurumlarla görüşülerek çok kolay bir şekilde aşılabilir bu durum. Birgün Türk futbolunda herhangi bir yerinde görev alırsam ilk hedefimin profesyonel hakemliğin Türkiye'ye gelmesini sağlamak olacaktır,''diye konuştu