'Hafta sonu herkesi İstanbul Park'a bekliyorum'

Hafta sonu İstanbul Park'ta çok önemli bir yarış sizleri bekliyor. Bu yarışı özel kılan ise Rallycross'ta yarışan ilk ve tek Türk olan Yiğit Timur'un podyum mücadelesi olacak.

Yayınlanma: 09.10.2014 - 14:49
Abone Ol google-news

Ülkemizin gelecek vaat eden sporcularından biri kuşkusuz Yiğit Timur. İstek, hırs, başarı her şey onda mevcut. Bunu da Rallycross'ta harikulade sonuçlar alarak kanıtlıyor. Yiğit ile takımı Tok Sport'un Tuzla'daki garajında buluştuk ve söyleyebileceğim tek şey; ortamın çok hızlı olduğu. Fazla söze ne hacet, bizi gururlandırmaya devam et Yiğit! #YardirTimur

11-12 Ekim'de benim de merakla beklediğim Rallycross İstanbul etabı var. Aynı zamanda bu sezon Rallycross'un son yarışı olacak. Ne bekliyorsun?

En son yarış olan İtalya'da puan kaybettik o yüzden bir puan farkla dördüncü sıraya düştük. Kapatılmayacak bir fark değil tabii ki hafta sonu kendi evimizde kendisini geçerek, Rallycross kariyerimin ilk senesinde podyumda yer alarak ve bunu gerçekleştiren ilk Türk olmak istiyorum.

Kaç kişi yarışıyor seninle birlikte? Seneye de seni Rallycross'ta görecek miyiz?

Toplamda 25 kişilik bir sıralama var ama aktif olarak yarışan 12-13 kişi var. Normalde bu tarz yurt dışı yarışları ilk senede bi sonuç vermez özellikle de biz Türk pilotlara. İlk sene deneme senesidir ama bizim ilk senemiz gayet iyi gitti ve sonuç odaklı oldu. Tabii ki bundan haberim yok takım menajerim Serkan Duru buna karar verecektir belki de daha üst kategoride yarışırım hiç belli olmaz.

26 yaşında biri olarak diğer rakiplerinin senden daha tecrübeli olduğunu söyleyebilir miyiz?

Çok yüksek tecrübeli pilotlar var. Mesela; İtalya'da İtalya Ralli Şampiyonu ile yarıştım ki İtalyanlar çok ciddiye alınması gereken rakiplerdir. Kevin Hansen var babası 14 kere Avrupa Şampiyonu olmuş biri, İngiltere'de yarıştığım F1 pilotu Nelson Piquet Jr. var mesela. 17-18 yaşında pilotlar da var benden büyük olanlar da. Bizim böyle geriden geliyor olmamızın sebebi ilk defa bu sporu yapıyor olmam. Tenisçi bir insanın squash turnuvasına katılması gibi bir şey bu, sonuçta onda da top var raket var ama Türkiye'de squash yok.

Petter Solberg, Jacques Villeneuve gibi isimler yarışıyor Rallycross'ta, yakında Kimi Räikkönen de katılacak. Bu isimlerle yarışma düşüncesi seni heyecanlandırıyor mu?

Tabii ki en kısa vakitte olmasını isterim. Genç biri olarak o yarışlara adapte olmak isterim. Bir anda gelip olmuyor maalesef bazı şeyler. İmkan bulabilirsek seneye orada olmak isterim ve ya sonraki sene.

Üst klansmanda yarışman neye göre belirleniyor?

Paran kadar hızlısın diyebilirim. Benim bu şampiyonada yarışmam yedi yarış 200 bin euro ise Solberg'in kategorisi 800 bin euro. Şu an bir sponsorumuz olmadığı için de fedakarlıklarla yürüyor iş. Pr ve görsel anlamda karşılığını alıyoruz ama benim bir pilot olarak öyle bir beklentim yok. Umarım takım da karşılığını alıyordur onu bilmiyorum.

Hedefin ne peki? Hani derler ya beş sene sonra, on sene sonra falan.

Rallycross'ta dünya şampiyonluğu, rallide de aynı şekilde. Sadece imkana ihtiyacım var sponsor olursa olur dedim ya paran kadar hızlısın bu sporda. Gönlümden geçen Tok Sport ile bu başarıyı yakalayan bir Türk olmak. Çünkü gerçekten parasız olmuyor en azından ilk tekerleğin dönmesi için para lazım.

Nasıl başladın Tok Sport'la?

Türkiye Şampiyonası'nda Sınıf 9'u kazandıktan sonra -o zamanlar kişisel yarışıyordum- bazı takımlar benimle ilgilendi fakat o takımlarda gelecek görmediğim için gitmek istemedim. Tok Sport yurt dışında da bilinen uluslararası bir takımdır. Hiç tanımadığım halde Serkan Duru'yu aradım. Konuşmak istediğimi söyledim 'tamam gel' dedi. Görüşmeye gittiğimde şans eseri takımın ortakları da oradaydı. Bize birkaç dakika süre var düşünelim dedikten üç-dört dakika sonra çıktılar ve bu şekilde Tok Sport'a katıldım. Her zaman verdikleri sözlerin çok üstüne çıktılar ben de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Hâlâ çok öğrenecek şeyim var, deneyimliyim ama hatalar yaparak öğreniyor insan.

Profesyonel anlamda takımın senden beklentileri nedir?

Doğru prezente etmem, sporumu yapmam, başarılı olmam ki çok anlayışlı bir ekipteyim ve bu işi çok iyi biliyorlar. Aynı zamanda kısa zamanda büyük başarıların gelmeyeceğini de biliyorlar. En büyük istekleri onların istekleri doğrultusunda otomobili kullanmak. Ama tabii ki başarı şart.

Rallide teknik olarak başarılı olmanın kısasları nelerdir?

Öncelikle hızlı olmalı. Teknik öğrenilen bir şey mentalite çok önemli. En önemlisi de isteyebilmek, çok istemek gerekiyor. O ruha sahip olmanız gerekiyor sonuçta en çok isteyen kazanır. Kafada bitiyor iş.

Rallinin en zevkli olayı nedir?

En vazgeçilmezi otomobil içerisindeki co-pilotla olan ilişki. Bilmediğiniz bir yolda co-pilotun söylediği şekilde hata payı yokmuş gibi gazlıyorsunuz. Zaten virajları ben yazdırıyorum yarış öncelerinde.

Ralliden arta kalan zamanlarda neler yaparsın?

Okula gidiyorum, haftanın üç günü spor yapıyorum ekstra olarak iki gün koşuyorum. Koşu, zor şartlarda yarıştığın için çok daha uzun süreli performans sağlamana yardımcı oluyor.

Yarış öncesinde yaptığın totemin vs var mı?

Yarış geceleri klasik müzik dinliyorum beni rahatlatıyor. Bunu yapmak zorundayım. Otomobilin yan gözünde taşıdığım çok sevdiğim yeğenlerimin yaptığı resimler de var.

İdol olarak gördüğün ralliciler vardır muhakkak..

Aslında benim öyle tek bir idolüm yok. Farklı farklı pilotları kendime uyarlamaya çalışıyorum. Latvala'nın sürati, Loeb'ün istikrarı, Solberg'in hakimiyeti bu şekilde farklı pilotların güçlü yönlerini almak istiyorum.

Türkiye'de erkek çocuklar futbolcu, basketbolcu olmak isterler. Sen rallici olacağım dedin ve oldun.

Çok küçük yaşlardan itibaren hep yarış pilotu olmak istiyordum babam da çok anlayışlı davrandı. Ama tabii Türkiye'de motorsporları çok yaygın bir spor değil maalesef. Anne faktörü de var ister istemez ve işin başında baya bir gerilme yaşıyordu. Ama daha sonra annem de alıştı. Her şeyi geçtim Türkiye'de erkekler otomobillere çok meraklı ama nasıl bu işte yalnız kalıyoruz anlamış değilim.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler