‘Hiç olmadığı kadar...’
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

‘Hiç olmadığı kadar...’

01.11.2023 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin 100’üncü yıldönümünde Anıtkabir defterine yazdığı mesajda, Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve şehitlerimizi rahmetle andıktan sonra, kendi yönetimi döneminden de söz etti. Şunları söyledi: 

“Türkiye’yi tarihinin en büyük yatırım hamleleriyle buluşturmuş bir yönetim olarak, ittifak ortaklarımız ve milletimizle birlikte, Cumhuriyetimizin ikinci asrını ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak taçlandırmakta kararlıyız. Cumhuriyetimiz hiç olmadığı kadar güvendedir, emin ve ehil ellerdedir.” 

Erdoğan’ın böyle milli bayram günlerindeki konuşmalarında da kendi iktidar dönemiyle ilgili görüşlerine ağırlık vermesi, yeni bir şey değil. Buna alışıldı. Zaten “cumhurbaşkanlığı”nın yanındaki unvanı da “AKP’nin genel başkanlığı”. Çoğu defa, iki ayrı görevini birlikte yürütüyor. Ama bu defaki konuşmasında bir de karşılaştırma yaptı. Eski deyimiyle “mukayese”. Başında bulunduğu iktidar dönemini eski dönemlerle kıyaslayarak dedi ki, kendi yönetimi için: 

“Türkiye’yi tarihinin en büyük yatırım hamleleriyle buluşturmuş bir yönetim.” 

“Tarihinin en büyük yatırım hamleleri” denilince benim gözümün önüne, Atatürk, İnönü, Bayar, Demirel dönemlerinde sanayi alanındaki, tarım alanındaki, ulaşım alanındaki, yoktan var edilen fabrikalar, barajlar, silolar, demir çelik fabrikaları da geliyor. Birçoğunu gazeteci olarak ben de görmüşüm, gezmişim, üzerine yazılar yazmışım. 

Bu son dönemde de “Düyunu Umumiye” zamanındaki “yap-işletdevlet” usulüyle borçlanarak yapılan paralı geçiş yolları, hizmet binaları geliyor gözlerimin önüne. (Bu satırları yazarken Halk TV’de o yapıları yapan müteahhitlere bu yıl ödenmesi gereken milyonlarca liraların hesabıyla ilgili bir haber yayımlanıyordu.) 

‘EMİN VE EHİL ELLER’

Ayrıca Anıtkabir defterine yazılan ve gazetelere, televizyonlara geçen cümledeki iddia da ilginç. “Cumhuriyetimiz, hiç olmadığı kadar, güvendedir, emin ve ehil ellerdedir...” 

Yani, Atatürk’ten başlayarak hiçbir iktidar döneminde bugünkü kadar “güvenli”, “emin” ve “ehil” ellerde bulunmamış Cumhuriyet… 

Bu, tabii, sayın cumhurbaşkanının bugün bulunduğu mevkindeki selefleriyle birlikte, önceki dönemlerdeki yetkili kadrolarında bulunanların tümünü rencide edebilecek bir karşılaştırma olarak münasip bir ifade değildir. Ama bir de “Doğru mudur, değil midir” sorusuna cevap aranırsa o konunun da tartışılması gerekir. 

İç politikada, dış politikada, adalet, özgürlükler, ekonomi, sosyal yaşam, eğitim, sağlık, güvenlik... Hangi alanda, evvelce “hiç olmadığı kadar” güvendeyiz, emin ve ehil ellerdeyiz?... 

Madem ortada böyle bir iddia var, o iddiayı haklı bulan iktidar sözcüleri, o iddianın örneklerini geçmişle bugünü karşılaştırarak Meclis’te ve kamuoyunda ortaya koysunlar. Tartışılsın. Vatandaşlar da görüp anlasınlar, Cumhuriyetin yüzyılı içinde en güvenli, en emin, en ehil ellerin yönetimi ve koruması altında yaşadıklarına. İkna olsun. Mutlu olsun. Mümkünse… 

SON MAHKEME HABERİ

Bu satırları yazdıktan sonra, bir İstanbul mahkemesinin “Hatay milletvekili Can Atalay hakkındaki son kararı belli oldu”. Bunu hangi “güvenli”, “emin” ve “ehil” ellerin sahiplerinin teşvik edip isabetli gördüklerini açıklasınlar ilgililer. 

Demokrasiye geçiş sürecimizin başından itibaren, milletvekili seçilen kimselerden tutuklu olanların tutukluklarının kaldırılması ve Meclis’teki çalışmalarına vakit geçmeden başlamaları, hem anayasanın ve yasaların gereğidir hem de ülkemizin siyasal geleneklerinin… 

1950 meclisi açıldığında gazeteci Mümtaz Faik Fenik’ten başlayarak Kırşehir milletvekili Osman Bölükbaşı’na kadar örnekleri vardır. Türkiye’nin mahkemeleri o yollarda karar almayı en doğal görevleri saymışlardı. Daha sonraki zamanlarda aynı ilkenin gereği yapılagelmiştir. 

Hatta suç işledikleri iddiasıyla ceza görüp o cezasının sonucu olarak seçimlere katılma hakkından mahrum edilen politikacıların o durumdan kurtulmaları için, iktidar ve muhalefet partilerince anayasa ve yasa değişiklikleri bile yapılmıştır. O dönemleri Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da iyi hatırlar. O derece de önemli sayılmıştır siyasetçilerin siyaset hayatına katkılarının engellenmemesi, siyaset hayatımızda. 

Evet, o “güvenli”, “emin” ve “ehil” elli siyasetçiler, bugün neredeler? O sorunun cevabı da belli olmalıdır.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024