Dalga... Dalgalar
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Dalga... Dalgalar

28.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

O sözcüğü işitince benim aklıma, önce Nâzım Hikmet’in “Bahr-ı Hazer” şiiri gelir. Hazer Denizi’ndeki dalgaların manzarası şöyledir ona göre:

“Ufuklardan ufuklara

Ordu ordu köpüklü, mor dalgalar koşuyordu.

Hazer, rüzgârların dilini konuşuyor, balam

Konuşup coşuyordu. (...)

***

Dalga bir dağdır, kayık bir geyik!

Dalga bir kuyu, kayık bir kova!

Çıkıyor kayık, iniyor kayık.

Devrilen bir atın sırtından inip

Şahlanan bir ata biniyor kayık.”

***

Nâzım Hikmet’in ünlü şiirlerinin büyük kısmında hareketli sahneler, mücadele görüntüleri var. Gençlik yıllarından beri o -kendi deyimiyle- bir “kavga”nın insanıdır çünkü.

***

Başka şairlerin şiirlerindeki sahneler daha sakindir. Mesela, Necip Fazıl Kısakürek’in gençliğinde -kendi deyimiyle- “genç şair” olduğu günlerdeki şiirlerinde... Bir de onun şiirinden örnek verelim:

“Dalgalar

Sararmış deniz kızları gibi dalgalar bizi,

Uzun saçları gümüş, şeffaf tenleri fosfor.

Yumuşak başlarıyla sarsarak teknemizi,

Yolcu, gittiğin sahil nerde diye bağırıyor.”

***

“Dalga”nın şiirin, edebiyatın dışında halk dilinde “mecazi” olarak kullanımı da vardır. Mesela “dalga geçmek”. Bunu ya yapmanız gereken işi yapmayı unutmuşsanız veya yanlış yapmışsanız, onu açıklamak için kullanırsınız… “Kusura bakma, dalga geçmişim” diye özeleştiri yaparsınız. Ya da o hatayı karşınızdaki yapmışsa ve sizinle ilişkileriniz şakanızı kaldıracak kadar iyiyse, “dalga geçmişsin” sitemini yapmak için...

Özetle: “Dalgalar” sözcüğünün gerek edebiyatımızdaki, gerek halk dilimizdeki kullanılma alanı dar değildir. Hele mecazi anlamları, eklemeler veya tamlamalar yoluyla daha da genişleyebilmektedir.

Bugün ise o genişlemeyi daha da artırmakta olan yeni bir “dalga”lar süreci içindeyiz. 19 Mart’tan beri giderek artan yeni “gözaltına alma”lar, tutuklamalar, suçlamalar dönemi içinde... Hedef, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere CHP’li belediyelerin mensupları, görevlileri, onların arkadaşları, akrabalarıdır. Onlarla birlikte, bu gidişe karşı çıkmak için “toplantı ve gösteri hakları”nı kullanan toplulukların insanlarıdır. Üniversiteli gençlerdir, sivil toplum kuruluşları insanlarıdır.

Bugünkü radyo televizyon düzeni içinde bu sürecin olaylarını mümkün olduğu kadar yayımlama gayretinde olan medya organları, gözaltına alınan, suçlanan, tutuklanan insanların her günkü listelerini, eksiksiz verebilmek için sayfa sayfa listeler yayımlamaya başladılar. Hava durumu raporları gibi... Ama onları eksiksiz olarak yayımlamaları kolay değil. Çünkü hem listelere girecek adların sayıları çok hem durumlarının ne zaman değişeceklerini saptamak kolay değil. Bir kısmına “sabaha karşı gözaltı” usulleri uygulanıyor. Bir kısmının nereye götürüldüklerini saptamak zor.

Ayrıca, başka sorular da hep akıllarda:

Tutuklanan kişilerin hepsine yetecek kadar yer, yatak, masa kaldı mı hâlâ hapishanelerde... Çünkü şu sıralardaki haberlere göre “hapishanelerden hapishanelere” nakledilme işlemleri de artmaya başladı. Ayrıca, sanıkların ziyaretçileriyle görüşme olanaklarının daraltıldığı haberleri de var.

Ve “dalga” gruplarının sayıları giderek artıyor. Sadece İstanbul’daki dalgaların grup numaraları 5’i buldu.

***

Bu “gözaltına alma”, “tutuklama” faaliyetleri 2007’de Ergenekon duruşmalarıyla başlamıştı. Daha önceki yazılarımda onları hatırlatmıştım. Davalara numaralama usulü yetmemişti. Büyük bir kısmına, numaralamanın yanında, dava konusunun da hatırlanması için isimler konulması devam etmişti.

Peki sonuç: O işlemler, tutuklamalar, duruşmalar yıllarca sürmüş, sonuçta ise tamamına yakınının haklarındaki cezalar kaldırılmıştı. Çünkü iddianamelerde kanıt diye öne sürülen iddiaların çoğunun geçersiz olduğu anlaşılmıştı.

Bugün ise Ergenekon davalarından yıllar sonra başlayıp yıllarca sürdürülen soruşturmalar, kovuşturmalar sonucunda, 7-8 yıl süreyle hapiste kalanlardan bir kısmı hakkındaki ceza kararları ulusal ve uluslararası hukuk mercileri tarafından geçerli sayılmamıştır.

***

Peki ne olacak bu gidişin sonu?

Bu sütunda birkaç defa belirtmeye çalıştım. Bu durum hep böyle devam edemez. Bugünkü iktidarın ve onu destekleyenlerin bir an önce belirli soruşturma ve kovuşturmaların durdurulması ve cezaların kaldırılması yolunda adımlar atması ve o adımları sonuca ulaştırmaya razı olması şarttır.

Bu hususta çalışmaların ve araştırmaların sürdüğü belirtilse de o konuda ikna edici bilgiler hâlâ ortaya çıkmadı. Ve “5’inci dalga bitti. 6’ıncıya geçiliyor” gibi “dalga” haberleri devam ediyor.

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024