Barışın ve adaletin yolu
Altan Öymen
Son Köşe Yazıları

Barışın ve adaletin yolu

14.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

AKP’nin 2010’lu yıllarda “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” adı altında sürdürdüğü etkinlikler sırasında CHP’nin önerisi şu olmuştu:

“Bunu Meclis’teki partiler arasında bir komisyon kurarak yürütelim. Partilerimizin çoğu buna katılır. Varacağımız barış hedefine hep birlikte varabiliriz ve tüm milletin benimseyeceği sonuçlara varabiliriz.” Bunu, CHP’nin o zamanki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a önermişti. Ama AKP bunu kabul etmemişti. İmralı mahkûmu Abdullah Öcalan ile dolaylı görüşmelerini devletin memurları aracılığıyla sürdürmüştü.

Bunun yorumları şöyle olmuştu: “AKP, Kürt vatandaşlarımızın oylarını AKP’ye vermelerini istiyor.”

Sonuç şu oldu: Kürt vatandaşlarımızın önemli bir kısmının o öneriyi benimsemedikleri anlaşılmıştı. AKP de o sürece son vermişti.

Şimdi bugünkü “barış ve demokrasi süreci”, görece olarak eskisinden daha geniş bir katılımla ve destekle yürütüldü. İmralı ve siyasal partilerin büyük kısmıyla temasları DEM Parti yöneticileri yaptı, siyasi parti liderlerinin çoğunun süreçle ilgili yorumları olumluydu. Sonuç olarak bugünkü süreç eskisine göre daha olumlu koşullar altında başladı.

Fakat bu gidişte bazı olumsuzluklar da kendini gösterdi. Biri ve en önemlisi PKK temsilcilerinin silahsızlanma konusundaki kararlarını açıklarken Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası’yla ilgili suçlamalara yer vermesiydi. Konu, Cumhuriyet’in dünkü başyazısında da yer aldı. Başyazı, o suçlamalara şu yanıtı veriyordu:

“Böylesi bir yaklaşım kabul edilemez. Çünkü çözülmesi olanaksız yeni tartışma ve sorunlara kaynaklık eder ve ülkeye ‘barış’ getirmez. Terörün son bulması, herkesin istediği bir gelişmedir. Ancak Türkiye’nin tapusu olan Lozan Antlaşması’nın tartışmaya neden olması kabul edilemez.”

Bu konudaki değerlendirmeler, başka yayınlarda da yer aldı. Ve şu durumu ortaya koydu: Önümüzdeki “barış ve demokrasi” sürecine girilirken, o süreci desteklemekte olan tarafların birbirleriyle tartışmalara yol açacak konularda dikkatli olmalarında fayda var. Bugünkü işleri, 100 küsur yıllık tarihin içinden iddialar çıkararak onlarla uğraşmak değil, bugünün sorunlarını çözmeye çalışmaktır.

***

Yazı konumuzla ilgili bugünkü sorunlarımız da az değildir. Bugün sadece birine değinelim:

PKK’nin, bundan sonra silah bırakacak mensupları arasında, şimdiye kadar haklarında soruşturma açılmış olanlar da vardır. O yüzden hapse giren veya Türkiye dışında oldukları için cezalarını çekmemiş olanlar da vardır.

Onların durumu ne olacak? Haklarındaki soruşturmalar, kovuşturmalar veya infaz kararları kaldırılmayacak mı?

Bugünkü gibi bir barış sürecine girilince o işlemlerin durdurulması ve kesinleşmiş cezaların infazlarının kaldırılması esastır.

Tabii, sadece eski PKK’lilerin değil, Türkiye’de başka partilerin mensubu veya partisiz olup da haklarında benzeri soruşturmalar açılmış, yargılanmış, cezalandırılmış, cezalarını çekmiş veya çekmekte olan insanların sayısı da az değil.

Onlar hakkındaki işlemlerin, soruşturma ve kovuşturmaların da durdurulması şarttır. Onlar hakkındaki işlemlerin dayanağı olan kararların çoğu, eski PKK’lilere uygulanan kanun maddeleriyle aynı veya benzer gerekçelerle verilmiş kararlardır. PKK’li şüpheli, sanık veya hükümlülerin işlemleri iptal edilir veya durdurulurken onlarınkilerin devam etmesi anayasanın eşitlik ilkelerine aykırıdır. Nitekim, 1970’lerde çıkarılan “af kanunları”nda af kapsamı dışı bırakılan suçluların affı, Anayasa Mahkemesi kararıyla bozulmuştur, onlar da af kapsamına alınmıştır.

***

Sadece cezalar değil, belediyelerde veya diğer görev yerlerinde, seçilmişlerin yerine tayin edilmiş olan kayyumların durumu da öyledir. Kayyum atamaları sona erdirilecekse, her yerdekilerinki de sona erdirilmelidir.

Özetle: Bugünkü “barış süreci” sırasında, eski PKK üyelerinden veya örgüte “üye olmasalar da haklarında benzeri gerekçelerle soruşturma ve kovuşturma açılmış” partili veya partisiz kişiler hakkında da cezalandırma işlemlerinin durdurulması gerekmektedir.

Bu, eski deyimiyle genel veya kısmi bir “af” yasası çıkarılması gereği demektir. Adına “af” denilmese de olur, içeriğini belirtecek başka sözcükler de var.

Bu konuya devam edeceğim.

İlgili Konular: #Meclis #pkk

Yazarın Son Yazıları

Kim ne istiyor?

“Anayasamız değişmelidir. Çünkü askerler tarafından yapılmıştır. Bunun yerine, siviller tarafından yapılacak yeni bir anayasa hazırlanmalı ve yürürlüğe sokulmalıdır.”

Devamını Oku
04.06.2025
Dalga... Dalgalar

Başlıktaki “dalga” sözcüğü ve onun çoğul hali, daha çok, edebiî eserlerde kullanılır. Romanlarda, hikâyelerde, şiirlerde...

Devamını Oku
28.05.2025
CHP ve ‘75 yıl’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Mayıs günündeki bayramlaşmamız sırasında hatırlattı: O mayıs gününde, benim bir de özel anım var. Anımı kitaplarımda anlatmıştım. Oradan aklında kalmış.

Devamını Oku
21.05.2025
Barışın ve adaletin yolu

Barışın ve demokrasinin gerçekleşmesini ve yerleşmesini hedeflediğini ilan eden girişimlere, elbette karşı çıkılmaz. Başarılar dilenir. Eğer o dileğin gerçekleşmesine katkıda bulunacak bir öneriniz varsa bu, o girişimi yürütmek isteyenlere sunulur.

Devamını Oku
14.05.2025
Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Başsağlığı, mizah, şiddet ve dilek

Devamını Oku
07.05.2025
Hedeftekiler (2)

Hedeftekiler (2)

Devamını Oku
30.04.2025
Hedeftekiler…

Hedeftekiler…

Devamını Oku
16.04.2025
CHP, kurultay ve gençler

CHP, kurultay ve gençler

Devamını Oku
09.04.2025
Halkın dediği...

Halkın dediği...

Devamını Oku
26.03.2025
Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Yarışmak yerine, seçime sokmamak...

Devamını Oku
19.03.2025
Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

Devamını Oku
12.03.2025
‘Barış süreci...’

‘Barış süreci...’

Devamını Oku
05.03.2025
‘5N 1K’

‘5N 1K’

Devamını Oku
26.02.2025
‘Hapishanecilik’

‘Hapishanecilik’

Devamını Oku
19.02.2025
Uğur Mumcu

Uğur Mumcu

Devamını Oku
29.01.2025
Turplar...

Turplar...

Devamını Oku
22.01.2025
‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

‘Alacakaranlık’tan aydınlığa doğru

Devamını Oku
15.01.2025
Barış süreci

Barış süreci

Devamını Oku
08.01.2025
Yeni yıl kutlu olsun!

Yeni yıl kutlu olsun!

Devamını Oku
01.01.2025
‘Silkeleme...’

‘Silkeleme...’

Devamını Oku
18.12.2024
Suriye ve iki soru...

Suriye ve iki soru...

Devamını Oku
11.12.2024
Gene gündemde

Gene gündemde

Devamını Oku
04.12.2024
Hangi alanda iyiyiz (2)

Hangi alanda iyiyiz (2)

Devamını Oku
27.11.2024
Hangi alanda iyiyiz?

Hangi alanda iyiyiz?

Devamını Oku
20.11.2024
Atatürk ve İnönü

Atatürk ve İnönü

Devamını Oku
13.11.2024
Kayyumlu rejim...

Kayyumlu rejim...

Devamını Oku
06.11.2024
Kutlu olsun...

Kutlu olsun...

Devamını Oku
30.10.2024
İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Devamını Oku
23.10.2024
TBMM’de ayağa kalkmak

TBMM’de ayağa kalkmak

Devamını Oku
11.10.2024
Kapalı ve açık...

Kapalı ve açık...

Devamını Oku
09.10.2024
Meclis açılırken...

Meclis açılırken...

Devamını Oku
02.10.2024
Bir o eksikti...

Bir o eksikti...

Devamını Oku
25.09.2024
Eylül ve CHP (3)

Eylül ve CHP (3)

Devamını Oku
18.09.2024
Eylüldeki yıldönümleri (2)

Eylüldeki yıldönümleri (2)

Devamını Oku
11.09.2024
Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Eylül günlerindeki savaş ve barış...

Devamını Oku
04.09.2024
Meclis’teki ‘darbe’ler...

Meclis’teki ‘darbe’ler...

Devamını Oku
21.08.2024
Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Demokrasiden ‘kurtuluş’ yolu(!)

Devamını Oku
14.08.2024
Normalleşme...

Normalleşme...

Devamını Oku
07.08.2024
Savaş ve Meclis...

Savaş ve Meclis...

Devamını Oku
31.07.2024
Kıbrıs ve barış...

Kıbrıs ve barış...

Devamını Oku
24.07.2024