Adnan Binyazar

Cin çıkartmak

20 Mayıs 2022 Cuma

“Cin çarpma” deyimini çocukluğumun geçtiği nüfusu iki bini aşmayan, birkaç yıl sonra ilçe konumuna geçen bir nahiyede nenemden duyar, ama cinin nasıl bir varlık olduğunu bir türlü gözümde canlandıramazdım. 

Nenem, cini görmüşçesine yaptığı betimlemelerle beni korkutarak dinsel görevini yerine getiriyordu. O korkuyla, akşamları uykuya geçerken cin çarpmasın diye yorganlara sarılıyordum. 

Üzerinden yetmiş yıl geçti. Sanki ülkemizde cumhuriyet kurulmamış, bilim insanları yetişmemiş, çağdaş bir Türkiye yaratılmamış... 

Bağnazın biri ortalara çıkıyor, “cin çarpma”ya “cin çıkartma”yı da ekleyip yeni bir sağlık yöntemi getirerek kendine kazanç yolu açıyor. 

CİN ÇIKARTANLAR

Şu haberi okuyun da bu yöntemin, canları yaşamdan nasıl kopardığını görün!

Cin çıkartmanın aracı oklava. Selçuk Tekin, eşi Özge Nur Tekin’in bedenine yerleşen cinleri çıkaracağım diye sırtına yüz kez vurduğu oklavayla onun ölümüne yol açtı. Kadının ölümünün şüpheli bulunması üzerine polis savcılığa bilgi verdi. Ölü muayene tutanağında kadının sırtında, kollarında morluklar ile hacamat kesiklerini andıran yaralar saptanınca savcılık soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Selçuk Tekin, sekiz ay önce evlendiği Özge Nur Tekin’in ilk eşinden bir çocuğu olduğunu, evliliklerinin altıncı ayında aralarında sorun yaşamaya başladıklarını söyledi. Durumu kendi ailesine de eşininkine de açtığını söyleyen Tekin, annesinin bir tanıdığı aracılığıyla Kayseri’de bulunan cinci hoca Erdal Kaya’ya telefonla ulaştığını açıkladı. (Cumhuriyet, 13 Ocak 2022, Perşembe, 11.52)

TEDAVİ...  

Bir toplumda cin çarptığına inananlar varsa, tabancalarla, bıçaklarla canından olanların her gün daha da çoğaldığı bir cehalet ortamında, kendini din bilgini diye tanıtan yobazların, “cin çıkartma”yı meslek edinerek koca zulmüne, eş ihanetine, uğrayanları kurtuluşa erdireceğine kim inanmaz! 

Olayın nasıl geliştiğini cin çıkartmaya kalkarken eşini oklavayla ölüme sürükleyen eşi Selçuk Tekin anlatsın: 

“Telefonla aradığım cinci hoca, ‘Eşine cinler musallat olmuş, dediklerimi yaparsan eşini kurtarırım’ dedi, telefonda art arda dua okumaya başladı. Hocanın okuduğu duayı duyan eşim rahatlar gibi oldu. Çok geçmedi, daha da kötüleşti. Hocayı tekrar aradım, ‘Önce eşine kurban keseceksin’ dedi. Sonra eşimin sırtına hafif şekilde oklavayla yüz sefer vurmamı ve vücudundaki pis kanın temizlenmesi için hacamat yaptırmak, sonra da eşimin 23 gün kefaret orucu tutması gerektiğini söyledi.     

Geciktirmeden eşimin sırtına, baldır kısmına dualar okuyarak, oklavayla yüz sefer hafifçe, sonra hissedilebilecek kadar vurdum.”

Tekin, sözünü şöyle tamamlıyor: 

“Bu tedavinin ardından eşim rahatça uyudu. Ama ertesi sabah tekrar rahatsızlandı. Hocayı bir daha aradım. ‘Kurban kesersen eşin rahatlayacaktır’ dedi. Kurban kesmeye giderken oruçluydu eşim. Kurbanın kesildiği sırada, bayıldı. Tekrar aradığım hoca, ‘Bir kurban daha kesin, kendine gelecektir’ dedi. Dediğini yapıp bir kurban daha kestik. Son kesim sırasında fenalaşan eşim, kaldırıldığımız Yenimahalle Onkoloji Hastanesi’nde 8 Mart 2021’de hayatını kaybetti.”

ATATÜRK NERELERDESİN?

Atatürk nerelerdesin! Atatürk nerelerdesin! Ortalığı cehalet sardı, uyan da konuş!” diye bağırmaya başlayıp kendimi sokaklara attım... 

Atatürk ne zaman insanımızı darlıklarda görüp de sustu...

Sesi bir anda boşluklarda yankılandı:   

“Efendiler, ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz!” 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ağıt toplumu 13 Aralık 2024
Anılar yumağı 6 Aralık 2024
Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları