Bir futbol takımının oluşumunda hepimizin unuttuğu ve takıma maçı kazandıran kişinin kalecinin dışında olduğunu düşünürüz. Neden? Çünkü karşı kaleye giren topun gol olduğu oyunda, kendi kalemize giren topun ne demek olduğu aklımıza çok sonra gelir.

Benim çocukluğumda kalecilerin kimliğini belirlemek kolaydı. Cesur; iki taşın arasında kaldırımda dahi topu yakalamak için adeta uçan veya takımın en kötü topçusunun kaleci olarak seçildiği günlerde aklımda kalan isimler vardı. Ama önde gelen bizde Cihat, Turgay ve dışarıda Zamora idi! Daha sonraları semtimde Yücel, Süleyman, liglerimizde Varol, Necmi, Şükrü, Arap Yılmaz, Metin Türel’ler vardı. Önce takımlar kurulur sonra da akla kaleci gelirdi. Ama onların sahaya “1”, “Bir” numara ile çıkan ilk kişiler olduğu futbolumuzda unutulurdu!

85-86 yılı yurtdışında kendimi geliştirmek için İngiltere’ye Robson’un davetine katıldığım yıldı. İşin bu gününde olmamı istemeyenler nedeniyle hiç olmazsa gelecek kuşağa katkım olur diye yazıyorum! İngiltere Milli Takımı ile çalışırken Hoddle, Voodle, Lineker ve öteki futbolcuların santradan markajsız sürdükleri topu 40 yaşındaki yıldız kaleci Shilton’a atamadıklarını gördüm. Bu, bende büyük bir ilgi uyandırdı. İşin yaratıcısı kaleci antrenörlüğünü kurumlaştıran Robson ve kaleci çalıştırıcısı Mike Kelly idi.

BİRÇOK İSİM YETİŞTİ

Dönüşümde federasyondan yıllarca önce çalıştığım kulüpte kurumsallaştırdığım birlikte olmayı bu alandaki çıkışı denediğimiz ve başardığımız eski öğrencim olan Rasim Kara ile birlikteliğim olmuştu. Yabancı kalecilere karşı yetiştirdiğimiz Rüştü ve Mustafa, Mahir, Fikret, Erdinç, Adem, Adnan, Eser, Hayrettin, Alper, Ayhan, Atıf, Murat, Ferhat, Şevki gibi başarılı öğrencilerim olmuştur. Liste daha da geniştir ama hepsini burada yazmak olmaz.

Bu yazımda kimseye şunu yap demek gelmiyor içimden. Ama bu bir arz talep meselesidir. Aday kaleci tespiti yapılırken cesur, refleksi olan kişilerin sadece 7.32’lik kaleyi değil takımını da ateşleyen hükmedici bir fedakârlığı, liderliği olmalıdır! Hani golü atmasan da yemeyince puan alırsın ve o puan kalecinindir çoğu kez! Ben geçmişte bir maç anımsarım. Zor ve ağır bir zeminde 8 gol yiyen kaleci sahanın en iyi oyuncusu olmuştu.

Yaşin, Zamora, Ramalest, Buffon, Shilton, Zoff ve uzunca bir liste incelenirse kalecinin aynı zamanda bir futbolcu kadar da topu kullanması gereklidir. Günümüzde atakta, baskılı oyunda bu daha da önem kazanmıştır. Son maçta gördük ki iki haftadır kalede büyüyen ve refleksi, kurtarışları ile dikkat çeken genç, Fenerbahçe ve Milli Takım kalecimiz Altay bu anlamda eksiktir. Bu konuda tavsiyem en azından çift kalelerde bir süre ileride özellikle forvette oynamasıdır! Bu top alışverişi ve kullanmayı, çalımı, rakibi eksiltmeyi, gol atmayı da geliştirirken onun sadece topu elleri ile tutan ayrıcalıklı kişi olmadığını da hatırlatacaktır. Sonuç: Kaleci oyuncudur ve maçın kazanılmasında önemli bir elemandır!