Cüppeli vesayet

Cüppeli vesayet

22.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP çıkmazı derinleşip, yalnızlığı koyulaştıkça tavır değiştirir oldu. Geçen gün de ismi var yetkisi yok, TBMM’nin başkanı Mustafa Şentop, ne kuş ne deve misali, kendine özgü olan Türk işi “şahsım devleti” rejiminin gereği cumhurbaşkanının neden tarafsız olamayacağını açıklamış ve yaygın olduğunu ileri sürdüğü bu durumun Boğaziçi Üniversitesi’ne, cumhurbaşkanı tarafından kayyım atanmasını nasıl meşru kıldığını kendince anlatmıştır.

Şentop özetle şunu söylüyor: “Türkiye’de şu anda başkanlık sistemi uygulanmaktadır. Eğer uygulamada cumhurbaşkanı bir siyasi partinin üyesiyse, başkanlık sistemi uygulamasında, tarafsız cumhurbaşkanı yoktur. Üniversitenin konumuna gelince: Kamu üniversitelerinin finansmanı da tamamen Hazine’den, devlet tarafından vatandaşların vergisiyle finanse edildiğinden bu kurumun kendi kendisini tam olarak yönetmesi düşünülemez.

Kabul etmek gerekir ki Şentop’un tavrı AKP için bir yeniliktir. Çünkü devlet başkanının tarafsız olduğunu iddia etmemekte, Sayın Erdoğan’ın taraflı olduğunu ve Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım atarcasına rektör atamasının da doğru bulduğunu da itiraf etmektedir ki bu da bir şeydir.

Aynı gün bir TV programına katılan, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal onu bile yapmamakta eski külliyen inkâr yöntemini sürdürmektedir.

***

Sözü geçen programda Kemalizmin vesayet rejimi, CHP’nin vesayet partisi, devletin de vesayetçi devlet olduğunu söylemiş ve “Vesayetçi rejimin değerlerine uygun davranmayan cumhurbaşkanı onlara göre (CHP’yi kastediyor) ‘sözde cumhurbaşkanı’dır.” diyerek, geleneksel AKP tutumunu sürdürmüştür.

Yıllarca bıkmadan usanmadan sürdürülen bu yöntem ve vesayet aldatmacasıyla, bu millet, gerçek vesayetçiler tarafından çok kandırılmıştır.

İddia şudur: Kemalist rejim ve Cumhuriyet, aydınlanmacı ve laik yapıları dolasıyla vesayetçidirler. Kendileri de işte bu vesayet rejimine karşı, demokrasiyi ve inanç özgürlüğünü savunmaktadırlar. Bu iddiayla kurdukları kumpaslarla etrafı darmaduman ederek, Cumhuriyetin bütün kurumlarını, demokrasi ve insan hakları alanındaki kazanımlarının tümünü ayaklar altına alırken, “ne yapıyorsunuz!” diyenleri de “vesayeti tasfiye ediyoruz” ayağıyla uyutmuşlardır. Şu ya da bu nedenlerle ve de çeşitli hesaplarla bu büyük aldatmacayı yutmaya eğilimli olanların da etkisiyle, bugün şiddetle yadsıdıkları “yetmez ama evet” ceketini o günlerde keyifle, neşeyle, büyük hevesle giyenlerin de katkısıyla, Türkiye’de vesayetçi bir rejimin önündeki engelleri aşmak isteyenler büyük ölçüde yol almışlardır.

Aslında bütün kavga, biat kültürüne bağlı, geri kalmış bir kul toplumundan, çağdaş, aydınlanmacı laik üretken ve bağımsız bir ulus yaratmayı amaçlayan, Kemalistlerin öncülüğünde kurulan Cumhuriyetin cüppelli vesayet rejimini engellemek için dinin siyasete alet edilmesinin bütün araçlarını ortadan kaldırmak üzere kolları sıvaması yüzünden çıkmıştır.

***

Aydınlanmacı ve laik genç Cumhuriyet kurulduğu andan başlayarak, dinin yaşamın her alanını ve anının kontrolünü elinde tutmasını amaçlayan cüppeli vesayet rejimine karşı mücadeleye koyulmuşken, 2. Dünya Savaşı ertesinde Türkiye’de etkisini çok artıran Amerikan emperyalizminin de büyük desteğiyle dengeler değişmeye başladı.

Şu anda cüppeli vesayet yanlıları memleketin bütün kalelerine girip, bütün tersanelerini işgal etme yolunda hızla ilerliyor.

Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durum da cüppeli takımının savaşımını kazanması halinde neler olacağını da gözler önüne seriyor.

Gazetecilik yaptığım 55 yıl süresince yaşadığımız bütün çalkantıların arkasında bu savaşım yatmaktadır.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023