Erdoğan - Macron zıtlığı

Erdoğan - Macron zıtlığı

21.05.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Salı günü, Mine Kırıkkanat’ın emekli generallerin iktidara ve politikacılara hitaben kaleme aldıkları, muhtırayı andıran mektuplarıyla ilgili yazısına değinerek Fransa’nın Cumhuriyetin temel değerleri konusunda beka sorunu haline gelmiş derin bir ayrışma içinde olduğunu ve konunun Türkiye’yi de ilgilendirdiğini yazmıştım.

Laiklik kavramı tartışma konusu olan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile kimilerince, ülkesinde laikliğin defterini dürme operasyonunun başmimarı olarak gösterilen Türkiye’nin tek egemeni olan Tayyip Erdoğan’ın bu konuda karşı karşıya gelebileceklerini gösteren işaretler, daha KKTC Anayasa Mahkemesi’nin, Kuran kursları hakkındaki kararından sonra Tayyip Erdoğan’ın KKTC AYM’sinin kararını eleştirirken, Fransız tipi laiklik anlayışının kabul edilemez olduğunu belirttiği açıklamasında ortaya çıkmıştı. Aynı dönemlerde, Macron’un İslamın dünyanın her yerinde kriz içinde olduğunu söylemesi de dikkatlerden kaçmadı.

Şu anda laikliğin uluslararası arenadaki en etkili ve başarılı karşıtı Erdoğan ile Macron’un uluslararası platformda çatışmaları kaçınılmaz gibi görünüyor.

***

Laiklik konusundaki kapışmanın uluslararası arenadaki iki başpehlivanının Macron ile Erdoğan olması rastlantı değil. Macron altı milyon kişiyle ülkesinde en yoğun nüfusa sahip Hırıstiyan Avrupa ülkesi ve aynı zamanda, kimilerinin (örneğin Erdoğan) katı bulup eleştirdikleri, kararlı laikliğin doğduğu yerin cumhurbaşkanı.

Aslında Fransa ile Türkiye, laiklik ilkesine anayasalarında yer veren iki ülke olarak aynı safta yer almalıydı. Ama artık durum değişmiştir. Türkiye Cumhuriyeti laik idi. Ama artık değildir.

Türkiye’yi yirmi yılda çok büyük hızla laik Cumhuriyet’ten tek adam sultası İslamcı Cumhuriyete dönüştüren Tayyip Erdoğan’dır.

Eh bu savaşın finalini oynamak şerefi de tabii ki bu ikisine düşecekti.

Yalnız, eninde sonunda bir Hırıstiyan-Müslaman zıtlığına dönüşmesi kaçınılmaz olacak olan bu kavgada samimi olan taraf antilaik olandır.

İktidara geldiğinden beri, antilaik politikasından milim ödün vermeyen Erdoğan’a karşı Macron, özellikle kendisini sandıkta sıkıştıran etnik ve dinsel ırkçı sağın baskılarına karşı İslami terör ile mücadele eden lider zırhına sarılmak amacıyla sert demeçler vermektedir. Batı dünyasının içinde bulunduğu ve kapitalizm ile aşılabilip, aşılamayacağı kesin olmayan ekonomik kriz, popülist Fransız politik arenasında, aşırı sağın savlarının çok ağırlık kazanarak siyasi iktidarı tehdit eder duruma gelmiştir. O kadar ki bunlara artık eski solun tabanı da bigane kalamamaktadır.

***

Aslında Fransa’nın altı milyonluk Müslüman nüfusunun çoğunluğu İslami terörün o adla anılmasına karşı olsalar da yanında değil, karşısında yer almaktadır. Ama Müslüman kökenli Fransız gençlerinin çoğunluğuna umut ve iş sağlayamayan Cumhuriyet, bunların bir bölümünün İslamcı terörün pençesine düşmesine engel olamamakta, bu marjinal grup da ülkede yükselen İslamofobinin güçlenmesine yol açmaktadır. Fransa’da İslamofobiyi yaratan etkenler, başka ülkelerde de var olduklarından tehdidin Fransa sınırlarının dışına taşması olasılığını güçlendirmektedir. Devletin laikliği koruma konusundaki girişimleri kendi kimlik ve özgürlüklerine saldırılmakta olduğunu düşünenlerin endişelerini haklı göstererek istenmeyen bir Hırıstiyan-Müslüman çekişmesi tehlikesini her geçen gün büyütmektedir.

Tam bu ortamda Türk Diyanet İşleri Başkanı’nın, müzeyken camiye dönüştürülen Ayasofya’daki ilk bayram namazına minbere elinde kılıçla çıkması da tartışmaya yeni boyut katacak başka bir endişe nedenidir.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023