İflas budur işte

23 Ocak 2024 Salı

Bilim ve teknikteki son gelişmeler, teknolojide varılan aşama televizyon ekranlarından “bilimkurgu” etiketi altında sunulan her şeyi kolaylıkla kabul etmemize yol açıyor. İnsanoğlu ve gelişmesi o raddeye ulaştı ki ne söylenirse “Pekâlâ olur” deniyor. Bunların arasında Merkez Bankamızın yeni guvernörü Hafize Gaye Erkan hakkında anlatılanlara bakılırsa Hafize Gaye Hanım babasına Merkez Bankası’nda yeni bir oda ayırmış; babası çalışanlara talimat veriyormuş; hatta baba Erol Erkan’ın Merkez Bankası’nda çalışan bir görevliyi tokatladığı iddia ediliyor. Banka çalışanlarının CİMER’e yaptığı şikâyetle başlayan sürecin Merkez Bankası’ndan istifalara kadar gideceği söyleniyor. 

İddialar dudak uçuklatacak niteliktedir. Yanlış anlaşılmasın! Amacımız devlet yönetiminde bu tür akıl almaz işlere yer olmadığını söylemek değil. Türkiye’de 20 seneyi aşkın süredir bu tür olaylar oldu, misliyle oldu ve daha da olacak gibi görünüyor. Nitekim Miyase İlknur cumartesi günkü köşesinde iddiaların tümüyle AKP ve çevrelerinin sızdırmasıyla ortaya çıktığını söylüyor. Miyase’ye kulak verelim: 

“Yabancı sermayeyi ülkemize getirmek için ABD’de yatırımcılarla buluşmaya giden Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan hakkında bomba iddialar basına sızdırıldı. 

Sızdırıldı diyoruz, zira bu iddialar CİMER’e yazılmış. CİMER’in açılımı Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi olduğuna göre Cumhurbaşkanlığı bürokrasisi sızdırmadığı sürece biz kulların bu iddiaları bilmesine imkân yok. Eğer dava açılmamışsa. Nitekim sızdırılan belgede Cumhurbaşkanlığı’na bağlı CİMER’in kaşesi var. Yani belge Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan sızdırılmış. 

Gaye Erkan’ın başında bulunduğu Merkez Bankası’nı aile boyu yönettiğine dair iddialar nedeniyle iki günden beri tartışılıyor. Babasına bankanın yönetim katında oda, araç ve koruma tahsis edilmesi, istediği personeli çağırıp özel görev vermesi, tehdit etmesi gibi iddialar doğru mudur, bilemiyoruz. Kendisi bir türlü dönemediği ABD’den yaptığı yazılı açıklama ile bu iddiaları yalanladı ve kanuni yollara başvuracağını söyledi. 

Bence Gaye Hanım’a haksızlık yapılıyor. 

Velev ki babasına oda, araç ve koruma tahsis edilmiş. Eee ne var bunda? 

Sanki bu topraklarda, ilk kez yönetici olan birinin ailesi, bu ayrıcalıklardan yararlanıyormuş gibi Gaye Hanım’ı çarmıha geriyoruz. 

Merhum Cumhurbaşkanı Özal, başbakanlığı döneminde bürokrasiyi oğlu Ahmet Özal’la birlikte oluşturmadı mı? 

Tansu Çiller, koca devleti eşi Özer Çiller’le birlikte yönetmedi mi? İnanmıyorsanız İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e, ona da inanmıyorsanız AKP’den şimdi Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Aydın Ayaydın’a sorun, size söylesin. 

Melih Gökçek Ankara Büyükşehir Belediyesi başkanı iken oğulları kendi işleri güçlerinde mesai mi harcıyorlardı? 

Bugün Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile atadığı bakanlar tek başlarına mı yönetiyor sanıyorsunuz? Bakan, milletvekili, belediye başkanı ya da üst düzey bürokrat olarak atanacak isimler gelin adayı gibi önce ailenin onayından geçmiyor mu? 

Öyle ki zaman zaman aile arasından atanacak isimler konusunda anlaşmazlıklar çıktığı, kendi aralarında rekabete girdiklerini okuyoruz. 

Emine Erdoğan, Bilal Erdoğan ve damatlar karşısında bakanlar, bürokratlar, valiler hazır olda karşılama uğurlama törenleri düzenliyor, okullarda, kamu kurumlarında brifingler veriyor, bürokrat atıyor, bürokrat görevden alabiliyor, hangi ihaleyi kimin alacağına karar veriyor, Hazine arazilerini, binalarını başında bulundukları vakıflara, okullara tahsis edilmesini sağlıyor, ülkeyi dedelerinden miras kalmış gibi yıllardır yönetiyorlar. 

Bu durum artık kanıksandığından mı nedir, kimse bu kadar tepki göstermiyor. 

Devleti aile boyu yönetmek bize Osmanlı sarayından miras kalmış bir gelenek. Padişah analarının sadrazamı, vezirleri parmağında oynattığı, en önemli kararlarda müdahil olduğu bir coğrafyada bu gelenek, Cumhuriyetin ilk yıllarında unutturulmak istense de aniden hortlayıveriyor işte.” 

Demek ki neymiş AKP para bulmak için olmadık yollara başvurarak bir yeni reform kadrosu oluşturuyor ve onu da bizzat AKP kamuoyuna sızdırıyor. İşte sözünü ettiğim iflas budur ve AKP doğurduğu kaotik gücün kurbanı olmaya mahkûmdur. 

İşte bu kadar basit.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları