Futbolda teşvik primi-şike iddiası mevsiminin tam ortasındayız. Çünkü, dünyanın 1 numaralı spor dalında bu aylarda şampiyonlarla, küme düşenler belli olur. Sıkça duyarsınız, koca koca devlet adamlarının oturduğu şeref tribünü ile takımların mahrem alanı soyunma odası koridorlarında, “Kimin için oynadınız” sözlerini. Hatta araya ağır hakaretler de girer. Bu 1950’lerde de böyleydi, 60,70,80,90  ve ne yazık ki 2020’lerde de değişen bir şey yok Batı yakasında! Peki futbolda teşvik primi var mı? VAR! Bir ara serbestti. İnsanlar, yüzünü kızartıp rakip soyunma odalarına çanta içinde paralar, arabalar gönderiyordu. Sonra yönetmelik değişti, küme düşmeye kadar varacak denli ağır suç oldu bizim teşvikler! Bu kez iş ‘hatır-gönül’ ilişkileriyle menajer bağlantılarına dönüştü. Burada kimseyi suçlamıyorum, ama kazara adı suça karışmış ve mesleğe devam eden bazı futbolcu menajerlerinin ve onların alt ekibinin telefon kayıtları, banka hesapları incelense işin ucu  farklı noktalar gider. Türkiye’de teşvik  primi var! Bu kez bu primi TFF ‘resmi’ elden dağıtıyor. Nasıl mı? Biliyorsunuz, artık isim hakları ve katılım ücretleri, kulüplerin can damarı. Ve TFF yönetimi de önceki yıllarda aldığı kararlar “Kazan-Kazan” yöntemini benimsetti. Eğer kur farkı değişmediyse, Süper Lig’de bir takım rakibini yendiğinde hesabına o hafta otomatikman 2.7  milyon TL yatıyor. Bir ayda, pandemi nedeniyle 6-7 maç oynandığını ve sizin  bu maçları kazandığınızı varsayarsak neredeyse bütçenizin yarısını doğrultuyorsunuz! Şimdi kulüp başkanı çıkıp, “Çocuklar bu maçı alın TFF katılım  payı, hesabınıza bonus olarak yatacak” diyebilir mi? Der! Bu söylem yasal mıdır? Evet! O zaman, herkes sussun, işine baksın, Türkiye’de teşvik primi yasaldır, TFF de, kazanma amaçlı 21 takımı teşviklemektedir!

Gelelim, şu pandemi-tribün çelişkisine, Adana Demirspor ve Giresun maçları sonrası halkın sokağa dökülüşüne, hatta patlatılan havai fişek nedeniyle bir taraftarın parmaklarını kaybetme noktasına gelişine kadar yazdık. Hiç bir şey olmadı. Çünkü Türkiye kuralsızlar ülkesi. Önceki gece de Filistin’e destek amaçlı on binlerce kişi yürüdü; polisin gece yarısı anonsu da ilginçti,  “Arkadaşlar etkinlik bitti evlerinize  dönebilirsiniz.” Ülkede kurallar devlet eliyle deforme ediliyor! Bu ortamda TFF de, elbette uyacak gidişata! Sezon başından bu yana tribündeki seyirci ihlali suçlarına sadece para cezası verilmiş, sadece Hatayspor’un 3 görevlisi için ismen cezai işlem yapılmış!  Yani İstanbul, Adana, Giresun, Menemen, Denizli’de maç seyretmenin suçu kulübe gelecek 60-70 bin liracık!

Şampiyonluk meselesine gelirsek,  bir sözüm vardır, yıllardır, “G.Saray  son 6-7 haftaya kadar yarışın içinde kalırsa son saniyeye kadar şampiyonluk kovalar” diye. Öyle de oldu. Ancak bu son maçlar öncesi Beşiktaş avantajlı, çünkü 2 gol öndeler, Göztepe savunması sıkıntılı, G.Saray ise attığı kadar yiyen Malatya’yla oynayacak. Yine de son hafta kim güler kestirmek güç!