Evet, Yılmaz Özdil’i savunmak!.. Bu meslek ahlakımızın da düşünce özgürlüğünün de ertelenemez bir gereğidir.
“Benim gibi düşünmeyen gebersin… Bizden olmayan yok olsun…” mantığının dört nala kalktığı şu dönemde hemen her konuda benim neredeyse tam zıddımda yer alan Yılmaz Özdil’i savunmak, onun ideolojik çizgisini, siyasal tercihlerini değil, düşüncelerini açıklama, yayma özgürlüğünü savunmak, mesleğimizin olmazsa olmaz ilkelerine sahip çıkmaktır…
Nedir olay?
Yılmaz Özdil, daha önceki yazılarına benzer bir yazı yazmış. Kendine özgü ironinin yeni bir örneğini vermiş. Hürriyet yönetimi müdahale etmiş ve yazı yayımlanmamış. Kapalı kapılar ardında ne konuşuldu bilemem. Kimilerine göre Hürriyet Yılmaz Özdil’in işine son vermiş; kimilerine göreyse Yılmaz Özdil Hürriyet’ten istifa etmiş.
Olayın “istifa etmiş, hayır işine son verilmiş” tartışması beni ilgilendirmiyor ve bu yazının konusu da değil.
Konumuz: AKP elebaşılarının medyayı iyiden iyiye dikensiz gül bahçesine çevirmek için kolları sıvayıp pervasızca harekete geçtiği, Başbakan’ın miting meydanlarında medya gruplarına tehditler savurduğu, çok bilir ve anlarmış gibi medyanın nasıl olması üstüne inciler yumurtladığı şu günlerde bir gazetecinin yazısının gazetenin sahibi tarafından sayfadan çıkarılması, yayımlanmaması…
Hürriyet’in bu konuyla ilgili resmi açıklamasına bakalım:
“Yazarımız Yılmaz Özdil’in bugün yayımlanması gereken yazısında, Doğan Yayın İlkeleri’ne aykırı bazı ifadeler yer alıyordu. Ancak Özdil, değişiklik yapmak yerine yazısının yayınlanmamasını tercih etti. Okurlarımızla bu bilgiyi paylaşırız.”
Argodaki “Ufala da civcivler yesin” deyimi tam da böyle durumlar için kullanılır.
Öyle ya Yılmaz Özdil, daha önceleri Hürriyet’te, ırkçılık sınırında, aşırı faşizan tınılar taşıyan çok yazı yazdı. O yazılar için işlemeyen “Doğan yayın ilkeleri”nin bugün hınzır bir ironinin ötesine geçmeyen bir yazı için işletilmesine bakıp Hürriyet yönetiminin açıklamasına “Ufalayın da civcivler yesin”den daha uygun bir cevabı olan var mı?
Yılmaz Özdil yazmaya devam eder mi bilemem. Sözcü’den hemen bir “Gel bizde yaz” çağrısı geldi. Yakışır. Ama daha önemlisi yazma olanağı elinden alınan bir gazeteciye Sözcü’nün kucak açmasıdır ve bu iyidir.
Özdil’in siyasal tercihlerinden, ideolojik çizgisinden nefret edebilirsiniz (ben onlardan biriyim); Sözcü’nün yayın çizgisinden, ideolojik tercihinden nefret edebilirsiniz (ben onlardan biriyim); ama bu bana ve -eğer mutabıksak- size de iktidar baskısından yılıp diz çökenlere sessiz kalma; Tayyip Erdoğan’da cisimleşen “Yalnızca benim yandaşlarım özgür olabilir” saldırısına kayıtsız kalma hakkı vermez.
Yarın benim ya da benim gibi bir gazetecinin yazma olanakları elinden alınırsa “Özdilgiller” beni, bizi savunur mu, savunmaz mı? Bu sorunun cevabını zerre kadar merak etmiyorum. Umurumda da değil.
Bildiğim, şiddet içermedikçe gazetecilerin yazma özgürlüklerinin bırakın engellenmesine, o özgürlüğe ucundan kıyısından dokunulmasına göz yumma hakkım yok.
Demokrasiyi, düşünce özgürlüğünü savunanlar için öyle günler gelir ki susmak da suça katılmak olur.
Bu yazı “susmadığımı” belgelemek için yazılan kişisel bir yazıdır. Öyle okuyun e mi?..
Yılmaz Özdil’i Savunmak
Yazarın Son Yazıları
Eyvah, yaşasın, ben yine gidiyorum
25 ay 13 gün sonra
(Siyasal) İslam ve demokrasi
Hem İslam hem demokrasi mi, ya İslam ya demokrasi mi?
Garo Paylan’la imam olmamak için...
Hani bir Demirtaş var(dı)
CHP’nin intiharı (mı?)
Habercilere, yazarlara siparişlerim var
Kabile devleti dişlerini gösteriyor
Bir FETÖ’cüden bana müjdeli haber
Bir bardak su ver, patlıcansız olsun
Leyla Halid’den Ahed Tamimi’ye...
Tercih tuzağı: Kolera mı veba mı?
Bin yamalı bohça: CHP
Ahmet Şık’ın tırnağı olamazsınız
Sahi, Osman Kavala neden tutuklu?
Eyyy Reis’in yargıçları, sözüm sizedir!..
Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet
Kafası kesik tavuk gibi...
İki yıl önce dün
İki yıl önce bu gece
Oyalamaca: Demeç ve hitabet muhalefeti
Sultan I. Tayyip Han
Hazin bir izin (raporu)
Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır
Ha.. Ha.. Haaacet kalmayacak...
‘Denizler durulmaz dalgalanmadan’
Soylu’nun siyasal soyu
Doğu Karadeniz’de bir mezar taşı…
Güneş elbet doğuyor. Ama nerede?
Sayıların dili, gerçeğin dili...
Siyasal İslam kazandı, demokrasi kaybetti
Oh be, bugün siyaset yasak…
Ne İnce, ne Uzun, parlamenter demokrasi
Yıllar sonra hatırlayıp soracak çocuklarımız
Tık zindana, göm hücreye ve unut öyle mi? Yağma yok!..
‘Yes, we can’den ‘Evet, yapabiliriz’e...
Süleymanpaşa Belediyesi için çocuklar her şeyden önde geliyor.
Korkma Reis, biz kimseyi asmayacağız...
Demokrasispor 1 Reisspor 0