İDSO’nun her yıl Erdal İnönü’nün anısına bir konser adaması ne kadar anlamlıdır. Neden mi? İsmet İnönü ve Mevhibe Hanım Ankara’da her klasik konsere gitmekle, izleyicilerle sohbet etmek ve sonra da sanatçıları mutlaka sahne arkasında tebrik etmekle tanınırlarmış. Ardından Erdal İnönü de aynı görgüyü devam ettirmişti. Eşi sevgili Sevinç İnönü ile Ankara’daki ve İstanbul’daki konserlerde de onları hep görürdük. Aradan yıllar geçti. Erdal Bey bizim Zehra Yıldız Vakfımızın mütevelli heyeti başkanı oldu. Onu o zaman çok yakından tanıdım. “Tevazu” sözcüğünü açıklamak için onu bir iki kez görmeniz yeterdi. Gazetelerde Zehra Yıldız’ın cenazesinde hüngür hüngür ağladığı fotoğraf çıkmıştı. Hrant Dink’in öldürüldüğü gece birlikte Tepebaşı’ndaki vakıf toplantısından çıktığımızda bir türlü arabalarımıza varamamıştık. Sel halinde yolumuzu kesip Erdal Bey’in elini öpenleri aşmak çok zor olmuştu. O da herkese teşekkür ediyordu tek tek. İşte eski politikacılar böyle insanlardı. Halkın içinde, halkın yanında.
Bu haftaki İDSO konserinde Sevinç İnönü ile buluşmak çok güzeldi. İDSO’yu yöneten şef Andreas Ottenheimer 1989 Viyana doğumlu. Aynı zamanda müthiş bir klarnetçi. Berlin Filarmoni’nin birinci klarnetçisi iken orkestra şefi olarak kariyerini sürdürme kararı almış. Son zamanlarda bu kadar net ataklar veren bir şef izlememiştim.
Şostakoviç’in 1. Keman konçertosunu Tokyo doğumlu Daishin Kashimoto solistliğinde dinledik. Şostakoviç’in bu yapıtında onun satirik üslubu ortaya çıkıyordu. Kashimoto’nun şef ile uyumu çok başarılıydı.
İkinci yarıda Ottenheimer yönetimindeki İDSO Rahmaninof’un Senfonik Dansları’nı da coşkuyla seslendirdi.
LİLA MÜZİK BİR TARİH YAZIYOR
Lila Müzik 26 yıldır sanat dünyamıza hizmet etmekte. Klasik müzik albümleri yayımlıyor, konserler ve festivaller düzenliyor. En büyük destekleri de Oya Narin ve Marmaris’teki Martı Hotels ve Marinas. Albüm kitapçıkları her zaman özenle hazırlanıyor. Onları art arda kitaplığınıza dizince nasıl bir emek içerdiğini görebilirsiniz. Lila Müzik’in büyük bir katkısı da müzik tarihimizde iz bırakan büyük sanatçımız Ayla Erduran’ın kayıtlarının CD haline getirmesi.
Cumartesi akşamı yapılan yeni yıl konserinde üç piyanistimizi dinledik. Birsen Ulucan, Emre Şen ve Toros Can’ı .
Akşamın en canalıcı olayı doçent doktor Uğraş Durmuş’un bestelediği yapıttı. Kevser Hanım’ın Nihavent Longa’sından esinlenerek “Altı El için Nihavend Longa Üzerine Fantasia” bestelemişti. Birsen, Emre ve Toros’un yorumuyla ilk kez dinledik. Piyanoda 6 elin birlikte duyurduğu enerjik yapıt, alkışlar üzerine bir kez daha çalındı.
Hepimiz neşe içinde konserden çıkarken Nihavent Longa’nın melodisi kulağımızdaydı.