Oya Başak’ın kahkahası eksildi dünyamızdan
Ayşegül Yüksel
Son Köşe Yazıları

Oya Başak’ın kahkahası eksildi dünyamızdan

03.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Prof. Dr. Oya Başak’ı bir hafta önce yitirdik. Cenazesindeki çelenklerden birinde “çocukların” yazıyormuş. Dünyaya üç çocuk getirmişti ama Boğaziçi Üniversitesi’nde yetiştirdiği binlerce çocuğa da sahip çıkmıştı. Gençleri sevgiyle bağrına basan, onların yaşamına dokunan güzellikleri yaratan hocaydı. Söylendiğine göre, derslikler, onun koridordan gelen sesiyle sımsıcak olurmuş önce... 

Arnavutköy Koleji’nin 1955 yılı mezunlarındandı. Okulun yıllığında yer alan kepli resminin altındaki yazıda bir “kelebek” olarak tanımlıyor onu arkadaşları. “Oya çiçekli bir bahçe olan dünyasında” diye sürdürüyorlar sözlerini, “renkleri fark eden gözleriyle, güzelliği ve uyumu algılayan duyumsama gücüyle, yaşamın harika ezgisini duyan kulaklarıyla var olur.” Bunlar gençlik coşkusuyla söylenmiş abartılı sözler değildir. Oya Başak seksenli yaşlarına ulaştığında bile, öğrencilerinin evrenini yalnız bilgiyle zenginleştirmekle yetinmemiş, onlara Boğaziçi’nin essiz doğasının tadını çıkarmayı öğretmeyi de iş edinmiştir. 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NDE ÇAĞDAŞ ÖLÇÜTLER OLUŞTURDU

Başak’ın, kuruluşundan bu yana (neredeyse altmış beş yıldır) hizmet verdiği Boğaziçi Üniversitesi ile olan bağları çok özeldir. Üniversitesinde “insan bilimciliği” (humanities/ beşeri ilimler) alanını bir disiplin olarak kurumlaştırmış, böylece, yirmi iki yıl başkanlığını yaptığı Batı dilleri ve edebiyatları bölümünde yetiştirdiği öğrencilerin yanında, üniversitenin çeşitli alanlarında eğitim gören bütün gençlerin de kültür ve sanata yönelik dersler almasını sağlamıştır. Dahası, onları daha çağdaş eğitim koşullarına ulaştırmak için yönetsel alanları da zorlamıştır. Başak toplumsal zekâsı tavan yapmış bir ilişkiler ustasıdır. Yalnızca derslere girip çıkan, yayın yapan, bilimsel toplantılar düzenleyen bir üniversite hocası olmanın ötesinde bir kişilik sergiler. 1971’den bu yana bir kamu kuruluşu olan Boğaziçi Üniversitesi’nde çeşitli kültür-sanat etkinliklerinin kurumlaşmasında çoğunlukla birinci elden rol oynamış, parasal kaynakları ülke düzeyinde zorlayarak öğrenci bursları, ek binalar gibi eğitim alanının vazgeçilmezlerini sağlamış, sivil toplum kuruluşlarında aldığı görevlerle ve üniversite ile toplum arasında sağladığı alışverişle de öne çıkmıştır. 

ÜNİVERSİTESİNE GİRMESİ YASAKLANDI

Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanmakta olan huzursuzluk beş yıla ulaştı. Oya Başak öğrencilerin ve öğretim üyelerinin direnişine sürekli olarak -yürümekte ve görmekte zorlanırken bilekatıldı ve üniversitesinin geleceği adına savaşan önemli bir simge oldu. Yaklaşık iki buçuk yıl önce de Boğaziçi Üniversitesi’nde ders vermeyi sürdürme yetkisi olan -pek çoğu emekli- on öğretim üyesine protesto gösterilerine katıldıkları gerekçesiyle üniversite yerleşkesine izinsiz girme yasağı kondu. Oya da onca yıllık emeği karşılığında bu cezadan payı alanlardandı. Ne ki yılmadı... 

TİYATRO TUTKUNUYDU

Oya Başak’la kırk yılı aşkın bir süredir meslektaş ve dost olarak bir aradayız. İlişkimiz akademik olmakla birlikte, aynı zamanda tiyatro odaklıdır. Oya tiyatroya oyuncu olarak başlamıştı. 1957’de kurulan ve Türk tiyatrosuna taze soluk getiren -Erdek Şenlikleri’nin yaratıcısı amatör Genç Oyuncular Topluluğu’na el verenlerdendi. Zaman içinde tiyatronun kuramsal alanında uzmanlaştı ve acar bir tiyatro hocası oldu. En çok da Shakespeare’in yapıtlarıyla sarmaş dolaştı. Ayrıca tanıdığım en coşkulu tiyatro seyircilerinden biriydi. Yurtiçinde ve dışında izlediği oyunların sayısı rekor düzeydedir. 

Kendisine, “yazmadığı” için kızardı hep. Benim çokça yazmam onu sevindirir, beğendiği her metnimin ardından telefona sarılırdı. Böyle bir alçakgönüllülük ve içtenlik akademik dünyada pek bilinmez. Ama Oya başkaydı... 

Oya Başak’ı yaşamının çeşitli ortamlarında izledim: Dost toplantılarında, tiyatroda, akademik çalışmalarda, “kırmızı halı” açılışlarında, evinde ve okulunda... Her bir ortamda, öğrencilerinin, “Anlatılmaz, yaşanır” diye tanımladıkları Oya’ydı: Zarif, şık, güzel, içtenlikli, bol kahkahalı... Girdiği her yeri aydınlatıveren, kişiliğine olan güvenini dünya ile barışık olmasından alan bir gülen yüzdü. (Oya’yı tanımayanlar İzzeddin Çalışlar’ın “Kahkakanın Derinliği”/Remzi Kitabevi/ başlıklı kitabını okumalı). 

Oya Başak bu dünyadan çekip gideli, yaz gelmiyor bir türlü... Kahkahası artık duyulmaz olduğu için mi bu hüzün?

İlgili Konular: #Tiyatro

Yazarın Son Yazıları

28. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali noktalandı

Festival çoğunlukla Çankaya Belediyesi’nin sahnelerinde yer aldı. Toplamda 12 farklı oyun salonu kullanıldı.

Devamını Oku
02.12.2025
‘Tiyatro hazinemiz’ sergileniyor

Takviminize not edin. 27 Kasım-31 Ocak tarihleri arasında İstanbul Depo’da tiyatro mirasımızın arşivleri sergileniyor. Tophane’deki bu sanat uzamının tam adresi: Depo/Tütün Deposu, Lüleci Hendek Caddesi No. 12 (E-posta adresi: depo@depoistanbul.net Telefon: 90 (212) 2923956)

Devamını Oku
18.11.2025
Meraklıları için tiyatro bilimi

Kitapların her bir bölümünün sonunda yer alan “ölçme ve değerlendirme”ye yönelik alıştırmalar, öğrencinin, eğitim sürecinde etkin bir katılımcı olmasını sağlıyor.

Devamını Oku
04.11.2025
Dergi yöneticisi Ozan Ertuğ

Ozan Ertuğrul Özüaydın’ı şiir meraklıları tanır. Çoğunlukla şiirlerini içeren 11 kitabı var. Yapıtlarını 4 ve 5 Ekim’de 22. Ankara Kitap Fuarı’nda imzaladı.

Devamını Oku
28.10.2025
DTCF Tiyatro Bölümü 61 yaşında

Ben bu öyküye ne zaman katıldım? İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda lisansüstü öğrencisiyken tüm bölümlere sınavsız tiyatro dersleri veren Haldun Taner’in gözüne -yaptığım bir ödev nedeniyle- girmiştim. 1964’te, DTCF’de açılacak tiyatro bölümüne başvurmam için bana haber yolladı. Yurtdışında burslu olarak yüksek lisans yapmaya hazırlanıyordum; yolumu değiştiremedim. Ama sonunda da sevgili Taner’in sözüne geldim: 1978’de, çoluğa çocuğa karışmışken DTCF Tiyatro Bölümü’nün doktora öğrencisi oldum. Akademik kadrom ODTÜ ya da (sonra) DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda olsa da tiyatro bölümünün altın çağını yaşadım. 1981’de başlayan derslerim göz açıp kapayıncaya dek 32 yıla ulaştı

Devamını Oku
07.10.2025
Tiyatroların iletişim alışkanlıkları

70 yıllık tiyatro seyircisi ve 50 yılı aşkın süredir aralıksız yazan bir eleştirmen olarak tiyatrolarla iletişim kurma üstüne düşündüğümde geçmiş yılları özlüyorum.

Devamını Oku
23.09.2025
12 Eylül’ün savurduğu sonbahar yaprakları

12 Eylül döneminin tiyatro eleştirisi çoğunlukla sahne olaylarındaki özensizliğe karşı çıkmaktadır. Bu aşamada gazetelerdeki kültür sanat sayfalarının küçülmeye, eleştiri yazılarının azalmaya başladığı görülür.

Devamını Oku
09.09.2025
Ferhan ve Müjdat gündemimizde

Ferhan Şensoy’u 31 Ağustos 2021’de 70 yaşındayken yitirmiştik. Yeni yapılan “Ferhangi Bir Yaşam” belgeseli seyircisiyle buluşmayı bekliyor. Müjdat Gezen ise 82 yaşında ve bir hafta önce hakkındaki soruşturma kapsamında ifade vermeye çağrıldı.

Devamını Oku
26.08.2025
Metin Sözen: Anadolu’yu kucaklamıştı

Değerli bilimadamı Prof. Dr. Metin Sözen’i 1 Ağustos’ta yitirdik. Yaşamını ülkemizin doğal, tarihsel, kültürel değerlerine sahip çıkılmasına adamış, yüce gönüllü bir insandı.

Devamını Oku
12.08.2025
Genco’ya ikinci mektup

Sevgili Genco, Sen gideli bir yıl oldu. Zaman çabuk geçiyor. İlk mektubumda (Cumhuriyet, 13.08.2024) ardında bıraktığın görsel-işitsel belgelerden söz etmiştim: Sanat yaşamın boyunca oluşturduğun sesli kitapları, fotoğraflarınla yorumladığın şiirleri, çevirilerini, plak ve kasetlerinde kayıtlı müzik çalışmalarını...

Devamını Oku
29.07.2025
Memet Baydur’un diyecekleri var

Okuduğunuz başlığı bir başka yazımda da kullanmıştım. Ölümünün üstünden 20 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına karşın, Memet Baydur’un bizlere diyecekleri sürüyor

Devamını Oku
15.07.2025
Zeynep Oral’la çalışırken eğlenmek

17 Haziran’da Metrohan’da ilk gösterimi yapılan “Bir Babıali Zirvesi” başlıklı, Habitat TV yapımı Zeynep Oral belgeselini henüz izleyemedim. Neyse ki Dikmen Gürün izlenimlerini geçen haftaki yazısında bir güzel dile getirmiş. Okurken belleğimde birikmiş, belge tadında Zeynep Oral olayları gözümün önüne gelmeye başladı. Bu yazıda Zeynep’le yaşanmış anlar var.

Devamını Oku
01.07.2025
İlhan Selçuk’un ‘Pencere’ köşesini anarken

Gazete ve dergi yazarlığım 50 yıla ulaştı. ​​Özgür basın dergisinde başlayıp çeşitli başka dergilerde ve ayrıca 45 yıl Cumhuriyet’te süren bu uğraşa -30 yıldır gazeteme iki haftada bir “Sahneden” köşesini yazmak da eklenmiş. Kolay iş değil.

Devamını Oku
17.06.2025
Oya Başak’ın kahkahası eksildi dünyamızdan

Prof. Dr. Oya Başak’ı bir hafta önce yitirdik. Cenazesindeki çelenklerden birinde “çocukların” yazıyormuş.

Devamını Oku
03.06.2025
Vasıf Öngören ‘Zengin Mutfağı’ ile ‘şimdi’ ve ‘burada’

“Zengin Mutfağı” oyunu neredeyse 50 yıldır sahnelerimizde yer alıyor. İşin hoşu, oyunun başkişisi Lütfü Usta’yı oynayan Şener Şen Usta da 1977’de ilk kez canlandırdığı bu karakteri son üç yıldır yepyeni bir seyirci kuşağına sunmakta.

Devamını Oku
20.05.2025
Bahar ölümsüzlük simgesidir

Bahar ölümsüzlük simgesidir

Devamını Oku
06.05.2025
Ahmet Özer’in 50. kitabı çıktı

Ahmet Özer’in 50. kitabı çıktı

Devamını Oku
22.04.2025
Son veda...

Son veda...

Devamını Oku
09.04.2025
Tiyatro biletleri uçuşta

Tiyatro biletleri uçuşta

Devamını Oku
08.04.2025
Shakespeare siyaset sahnesinde

Shakespeare siyaset sahnesinde

Devamını Oku
25.03.2025
Sanat Kurumu 78. yaşını sürüyor

Sanat Kurumu 78. yaşını sürüyor

Devamını Oku
11.03.2025
Nevra Serezli: Profesyonel tiyatroda 60 yıl

Nevra Serezli: Profesyonel tiyatroda 60 yıl

Devamını Oku
25.02.2025
İzmir D.T’den ‘Karıncalar / Bir Savaş Vardı’

İzmir D.T’den ‘Karıncalar / Bir Savaş Vardı’

Devamını Oku
11.02.2025
Heiner Müller’den ‘Medea’

Heiner Müller’den ‘Medea’

Devamını Oku
28.01.2025
‘Vatan Kurtaran Şaban’ günümüzde

‘Vatan Kurtaran Şaban’ günümüzde

Devamını Oku
14.01.2025
Broadway ya da West End biçeminde süper tiyatro

Broadway ya da West End biçeminde süper tiyatro

Devamını Oku
31.12.2024
Gonca Vuslateri Shakespeare oynamalı

Gonca Vuslateri Shakespeare oynamalı

Devamını Oku
17.12.2024
Özdemir Nutku anlatıyor

Özdemir Nutku anlatıyor

Devamını Oku
03.12.2024
Ankara’da tiyatronun renkleri

Ankara’da tiyatronun renkleri

Devamını Oku
19.11.2024
Festivalde üç Shakespeare oyunu

Festivalde üç Shakespeare oyunu

Devamını Oku
05.11.2024
‘Öteki’nin dramı

‘Öteki’nin dramı

Devamını Oku
22.10.2024
Ankara’da yeni bir tiyatro şenliği

Ankara’da yeni bir tiyatro şenliği

Devamını Oku
08.10.2024
Ateş Kuşu Semiha Berksoy

Ateş Kuşu Semiha Berksoy

Devamını Oku
24.09.2024
Tiyatromuzun belleği: Türkiye Tiyatro Vakfı beş yaşında

Tiyatromuzun belleği: Türkiye Tiyatro Vakfı beş yaşında

Devamını Oku
10.09.2024
Müşfik Kenter’i anarken...

Müşfik Kenter’i anarken...

Devamını Oku
27.08.2024
Genco’ya mektup

Genco’ya mektup

Devamını Oku
13.08.2024
Nilüfer Kent Tiyatrosu ile Daltabanlar ayrı düştü

Nilüfer Kent Tiyatrosu ile Daltabanlar ayrı düştü

Devamını Oku
30.07.2024
Hocamız Sevda Şener’i yitireli 10 yıl oldu

Hocamız Sevda Şener’i yitireli 10 yıl oldu

Devamını Oku
16.07.2024
Tiyatromuzun modernleşme süreci İngilizcede

Tiyatromuzun modernleşme süreci İngilizcede

Devamını Oku
18.06.2024
Nâzım’ın Ferhat ile Şirin’i

Nâzım’ın Ferhat ile Şirin’i

Devamını Oku
04.06.2024