Atletizmseverler hatırlayacaklardır. Londra 2012’de ülkemizi bayanlar uzun atlamada temsil eden atletimiz Karin Melis Mey, seçmelerde 6.80’lik derecesi ile üçüncü sırada yer alarak finale kalmış; ancak ertesi gün, madalya kazanabileceği finalde yarışmak üzere olimpiyat stadına çıkmamıştı. Hem medya mensuplarını hem de izleyicileri şoke eden gelişme araştırıldığında, ısınma sırasında sakatlandığı bilgisine ulaşılmıştı. \n

Isınmanın, yarışma performansını sergileyebilmek ve oluşabilecek sakatlıkları önlemek amacıyla yapıldığını bilenleri şaşırtan gelişmeyle ilgili gerçek bir süre sonra gazete haberlerine yansıdı. Melis Mey’in erkeklik hormonu “testosteron” kullandığının tespit edildiği ve finalde yarışmak için hazırlık yaptığı sırada yetkililer tarafından yarışmadan men edildiği yazıldı.\n

Son dönemde Türk sporunda yaratılan, ilaç almadan üst düzey performansa ulaşılamayacağı, madalya kazanan ve rekor kıran sporcuların doping içeren maddeler kullandıkları algısı sonucunda gelinen nokta bu aslında. Bu duygunun yerleştiği ortamda, madalya kazanacak seviyeye ulaşıncaya kadar doping kontrolünden uzak bir ortamda kalmak, yeterli hazırlığın ve gerekli temizlik (!) işleminin ardından yarışmaya katılmak ve madalya kazanıp ödül yönetmeliğinin nimetlerinden faydalanmak sporcu ve antrenörlerinin ortak amacı haline gelmiş durumda.\n

Bazı sporcuların teste girmemek için yarışma bitmeden alanı izinsiz terk etmesi, Dopingle Mücadele Komisyonu tarafından görevlendirilen yetkililerin piste girmelerinin ve numune almalarının engellenmesi, atletlerin yarışma ortamı dışına kaçırılması, baş antrenörün dopingle mücadeleye karşı savaşacağını ilan etmesi de yine bu anlayışın sonucu ne yazık ki.\n

Hal böyle olunca, yeniden seçilmesine kesin gözüyle bakılan Federasyon Başkanı Mehmet Terzi’ye önemli görevler düşüyor. “Yol kazası” olarak tanımladığı Melis Mey vakasının ardından HaberTürk gazetesine yaptığı açıklamada, dopingde sıfır tolerans politikası yürüttüklerini, sporcu ve antrenörleri sürekli olarak uyardıklarını ancak bazı kişisel hataların önüne geçemediklerini, doping konusunda kapsamlı bir eğitim semineri vereceklerini belirten ve ödüllerin yüksekliği ile sporcuların daha fazla performans istemeleri nedeniyle yanlış yollara sapıldığını söyleyen Başkan Terzi’nin daha fazla çaba göstermesi gerekecek. \n

Pozitif test sonuçlarının yanı sıra dopingle mücadeleye karşı beyan ve davranışların da kayıt altına alındığının farkına varması; dopingin, yetkililerin bilgisi dahilinde ve hatta gözetiminde yapıldığı algısını silecek kararları alması ve ivedilikle uygulaması beklenecek. Aksi halde, Türk sporcularına yönelik takip spotlarında daha parlak ışık kullanılacak ve alınan örnekler rutin analizden çok delil toplama amacıyla yapılacak. \n

Son olarak, gelişmelerin IAAF (International Association of Athletics Federations) cephesinde kaygıyla izlendiğini de belirtelim. İzmir’de yapılan yarışmalar sırasında alınan numunelerden ikisinde sonucun pozitif çıkmasına rağmen atletlere ceza verilmemesi; suçun, sudan sebeplerle Dopingle Mücadele Komitesi yetkililerine atılmış olması hiç hoş karşılanmamış Monako’daki merkezde. IAAF yetkililerinin CAS’a müracaatlarının an meselesi olduğu dile getiriliyor. \n

\n\n