Barbaros Talı

Ucuz Hesaplar

12 Şubat 2014 Çarşamba

Dikkatler futbola çevrili olunca diğer spor dallarında yaşanan haksızlıklar gündeme hiç gelemiyor. Federasyonların başkan ve yöneticileri pervasızca davranma rahatlığına sahip durumdalar. Sutopu Birinci Ligi’nde, 21 Aralık 2013 günü oynanan İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü (İYİK) - ENKA maçının son anları oynanırken İYİK’nin 6 numaralı sutopucusu ağır faul yapıyor. 20 saniye oyun dışı kalma cezası alıyor. Oyuncu, cezasını çekeceği havuz içindeki özel bölüme doğru yüzerken hakem masası; sporcunun üçüncü ağır faulünü yaptığını ve oyuna tekrar giremeyeceği için yedeğiyle değiştirilmesi gerektiğini belirten kırmızı bayrağı sallıyor. Ceza süresi tamamlandığı anda havuzdan çıkması gereken sutopucu tekrar oyuna girerek topa temas ediyor. Bu durum kurallar gereği ENKA takımına 5 metre atışı (penaltı) kazandırıyor. Karşılaşmanın hakemleri, saat hakeminin ısrarla yaptığı uyarıları dikkate almayıp maçı bitiriyorlar. ENKA 9-8 yenik duruma düşüyor.
ENKA kulübünün hemen her sezon yaşadığı benzer sıkıntılardan tecrübe kazanmış idari ekibi anında müdahale ediyor ve kamera kayıtlarını izleyip itiraz edeceklerini bildiriyor. Görüntülerin seyredildiği, itiraz dilekçesinin yazıldığı sırada bütün hakemler ve görevliler havuzu terk ediyorlar. Telefonla ulaşılan bir yönetim kurulu üyesi havuza geri dönerek dilekçeyi teslim alıyor.
Federasyon ve Merkez Hakem Kurulu tarafından incelenen itiraz, karşılaşmayı yöneten hakem ve görevlilerin raporları doğrultusunda, maçın normal seyrinde tamamlandığı tespiti ile reddediliyor. Bu karar, Başkan Vedat Akgün’ün imzaladığı 2 Ocak 2014 tarihli yazıyla bildiriliyor.
ENKA kulübü federasyon kararının düzeltilmesi için bir üst merci olan Spor Genel Müdürlüğü’nün Tahkim Kurulu Başkanlığı’na müracaat ediyor. Kurul, ENKA’nın itirazını kabul ediyor, kural hatasını belirliyor ve karşılaşmanın kaldığı yerden başlayarak oynatılmasına karar veriyor.
Yaşananlardan anlıyoruz ki kurallardan doğan hak sutopu hakemlerinin, Merkez Hakem Kurulu üyelerinin ve federasyon yönetiminin umurunda değil. Saat hakeminin ısrarla uyarmasına karşın maçı yönetenler ile hakem masasındaki görevliler oralı bile olmamışlar. Kulübün itirazı kılıfına uydurularak reddedilmiş. Ciddiyet kazanması için de federasyon başkanına imzalatılmış.
Sutopunda yaşanan bu gariplik ne ilk ne de son. Kardeşinin oynadığı takımın en zorlu rakibiyle oynadığı karşılaşmayı yöneten; 20 yıl oynayıp kaptanlığını yaptığı takımın en kritik maçına atanan hakemler var sutopunda. İtiraz etti diye 9 yaşındaki çocuğu tribünden kovan, bir sonraki karşılaşmada art arda edilen sinkaflı küfürleri duymazdan gelenler de.
Aralarında elinden geleni yapmaya çalışan, gördüğünü çalan bitaraf hakemler de mevcut. Ancak nedense önemsiz maçlarda görevlendiriliyorlar. Onları atayanlar ise hakem masasına oturup, oyun saatini hızlandırıyor; karşılaşmayı normalden çok daha kısa sürede bitirmeye çalışıyorlar.
Sözün özü, ne düdük çalanlar ne de merkez hakem kurulunu yönetenler kuralların yanı sıra standartların, normların, prensiplerin ve değerlerin de önemli olduğunu bilmiyorlar. Spor dalının gelişmesi uğrunda çok önemli role sahip olduklarının farkında bile değiller.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları