Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dağılan masa ve İYİ Parti
Beklenen oldu, İYİ Parti altılı masadan kalktı, hem de çok sert bir açıklamayla, zehir zemberek konuşarak. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, şimdiye dek birlikte yürüdüğü CHP başta olmak üzere, masanın diğer partilerini de acımasız sözlerle eleştirirken daha da ileri gidip CHP’li iki belediye başkanına (Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu), cumhurbaşkanı adayı olmaları için açık çağrı yaptı. Yani hem bir başka partinin içişlerine karıştı hem de iki belediye başkanına, parti disiplinine uymamalarını, genel başkanlarına karşı aday olmalarını önerdi.
Bu gelişme, çok şaşırtıcı değil. Çünkü altı parti ne kadar buluşursa buluşsun, birlikte veya ikili olarak ne kadar görüşürse görüşsün, ortak mutabakat metni üzerinde ne kadar çalışırsa çalışsın, işin dönüp dolaşıp adaylıkta düğümlendiği belliydi. Anayasadan eğitime, sağlıktan dış politikaya dek onlarca konuda parti yöneticilerinin katılımıyla toplanan komisyonlar, pahalı salon toplantıları, basılan kitapçıklar, yapılan onca masraf, çöp oldu. Çünkü Millet İttifakı’nın CHP’yle birlikte iki mucidinden, iki mühendisinden, iki müellifinden ve iki büyük partisinden biri olan İYİ Parti’nin masadan kalkmasıyla, ittifak fiilen çöktü. Sayısal ve siyasal olarak büyük güç kaybına uğradı. İYİ Parti ve lideri Meral Akşener de büyük güven ve itibar kaybetti elbette.
Çünkü Akşener, CHP’nin genel başkanının adaylığına başından beri karşıydı, bu konuda ikna olacak gibi de değildi. Bu nedenle, altılı masanın ne kadar sağlam olduğuna yönelik olarak, inandırıcılıktan yoksun açıklamalar yapmasına gerek yoktu.
Çünkü Akşener, sıklıkla, “Masayı asla dağıtmam. Masadan asla kalkmam. Adayımız kesinlikle cumhurbaşkanı olacak. Masadan kalkan millete bunu izah edemez. Masayı dağıtan altında kalır” derken bile, masadaki en büyük sorunun, adaylık konusu olduğu belliydi.
Çünkü Akşener, kurmaylarına, parti yöneticilerine, CHP’li iki belediye başkanının adlarını kazanacak adaylar olarak söyletirken ve CHP genel başkanının kazanamayacağını ima ve iddia ederken de siyasi nezaketle bağdaşmayan, bir başka partinin içişlerine müdahale eden bir tavır takınıyordu.
Bu aşamadan sonra, İYİ Parti’nin kendisi, bir cumhurbaşkanı adayı çıkarır mı? Cumhur İttifakı’na karşı sert tutumunu sürdürür mü? Seçmenini fire vermeden tutabilir mi? Oylarını artırır mı? Zor, hem de çok zor.
Peki, bu aşamadan sonra Millet İttifakı’nın eski çekiciliği, ağırlığı olur mu? Zor.
Çünkü orada da CHP ve oy oranları çok küçük, CHP listelerinden milletvekili adayı göstermekten başka seçeneği olmayan dört sağ parti kaldı. Üstelik bu dört sağ partinin üçü siyasal İslamcı gelenekten, bunlardan da ikisi AKP’den kopan partiler olduğundan, CHP’nin kanatları altında siyaset yapıp AKP’den büyük bir seçmen kitlesi koparmaları olanaksız.
Sonuçta dün itibarıyla İYİ Parti yara aldı, altılı masa dağıldı, iktidarın eli güçlendi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza