Devlette yeni döneme hazırlık
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

Devlette yeni döneme hazırlık

07.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hani sosyal medyayı cendere altına almak istiyorlar ya... 

Perde arkasında yekvücut olmuş bir devlet mekanizmasının olduğunu düşünürseniz yanılırsınız. 

Daha kısa süre önce... 

Meclis’te sosyal medya toplantısı... 

BTK’sinden RTÜK’üne, hukukçularından iletişim uzmanlarına kritik isimler toplandı. 

Masada öyle bir yakan top vardı ki kimse dokunmak istemiyordu. 

Bakmayın üst düzey koltuk sahiplerinin hevesli göründüğüne. Ne BTK ne de RTÜK bürokrasisi “sansürcü” yaftası yemek istiyordu.  

Evet, belki İletişim Başkanlığı altında belki de daha bağımsız bir Sosyal Medya Başkanlığı kurulacak...  

Evet, belki o yeni başkanlıkta her kurumdan temsilci gibi bürokratlar görev yapacak...  

Evet, belki skandal yasaklara imza atacaklar... 

Ama duyuyorum ki bunun kontrol edilmesi zor ve tehlikeli bir su olduğunu bilen bürokratlar çok. Ve ihalenin kendilerine kalmasından ürküyorlar. 

Peki, bu neye işaret? 

Şuna: 

Bir süredir kulağıma fısıldanıyor; devlette fotokopi çekme dönemi başlamış. Yani yarın iktidar seçimle değişirse kendilerini güvende tutacak belgelerin kopyalarını almaya başlayanlar varmış. 

Yargı bürokrasisini bilen bir isim anlatıyor; suskunluklarıyla ünlü hâkim ve savcılar iktidarın yanlışlarını yemekhanede yüksek sesle dile getirir olmuş. 

Ankara’da devletle çok işi olan birinden dinliyorum: 

“Bürokrasi tedirgin, herkes yolun sonuna gelindiği kanaatinde, kimse risk almak istemiyor. Bazıları da ‘gemi batıyor, ne yaptık yaptık, yolumuza bakalım’ düşüncesiyle çalışıyor.”  

Şunu bile işitti bu kulaklar: “Umarım bana bakanlık teklif etmez Reis” diyen bile çıkmış. 

Söylemezsem olmaz; bürokrasiye dair bu iddiaların yeni bir tasfiye hareketinin bahanesi olabileceğini düşünenler de yok değil. 

Şurası muhakkak ki seçime yaklaştıkça daha çok ifşaata, itirafa ve dümen kırmaya tanık olacağız.     

SALDIRGANLARI KORKUTACAK ÖNERİ

İspanyol yönetmen Luis Bunuel demiş: 

“Her toplumda sanatçının bir sorumluluğu vardır. Etkisi hiç kuşkusuz sınırlıdır, ressamlar ya da yazarlar dünyayı değiştiremezler. Ama bir uzlaşmazlık payını canlı tutabilirler. Onlar var oldukça, güçlüler kendi davranışlarının herkesçe onaylandığını asla ileri süremezler. Bu küçük ayrım çok önemlidir.” 

Güvenç Dağüstün’e yapılan saldırı bu sözü hatırlattı bana. Opera sanatçısıydı o. Ve tanıdım tanıyalı hiç uzlaşmadı güçlülerle. Ergenekon kumpası sürecinde kendisini rüzgârın akışına bırakanlardan olmadı, Gezi’yi sadece ilk üç gün destekleyenlerden değildi, iktidar için makbul şarkılar seslendirmedi. 

Şimdi yazacağım cümleye alışmayalım: Saldırıya uğradı, şüpheliler serbest bırakıldı. 

Peki, neden? “Zaten daha öncekilerde de benzer sonuçla karşılaşıldı” deyip yeni bir saldırıyı mı bekleyelim? Hayır. Zira, yasalar da o saldırganları cesaretlendiriyor. 

Şunu demek istiyorum: Bu saldırılarda savcılar soruşturmayı “basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralama” suçundan açıyor. Böylece saldırganlar da en üst sınırdan, yani 1 yıl hapisle dahi cezalandırılsa içeride yatmıyor. 

O halde ne yapılmalı? Siyasi iklimin yanında kanun da değişmeli. Dağüstün’ün avukatı Serkan Günel’e kulak verdim. Bakın neler diyor bu konuda: 

“Güvenç, kamuoyunda muhalif görüşleriyle bilinen bir sanatçı ve gazete yazarıdır. Kendisinin kimseyle kişisel bir husumeti yok. Hiç tanımadığı kişilerin saldırısına uğramadan önce bu kişilerle arasında en ufak bir diyalog bile geçmemişti. Dolayısıyla, yapılacak etkin bir soruşturma ile bu kişilerin salt Güvenç’in düşünceleri nedeniyle bu saldırıyı gerçekleştirdikleri ortaya çıkarılabilir. İşte nefret saikiyle yapılan bu tip saldırılar için TCK 86. maddede bir düzenleme yapılması şart. Suçun 1. fıkrada düzenlenen haline artırım uygulanarak öngörülen cezanın üst sınırı 3 yıldan 6 yıla çıkarılabilir. Yapılacak yargılama da asliye ceza mahkemesinde değil, üç hâkimli bir ağır ceza mahkemesinde ciddiyetle ele alınabilir. Ancak böyle bir halde, siyasi iklim değişmeden bile bu suçu işlemeye meyilli kişiler üzerinde caydırıcı bir etki oluşur. Ve belki bir nebze de olsa düşünce hürriyeti bakımından güvenli bir ortam oluşabilir.”  Avukat Serkan Günel’in bu önerisine Meclis’te ses veren olacak mı, merak ediyorum.

AKP’Lİ BAŞKANIN CİNAYET HÜKÜMLÜSÜYLE KARESİ 

Uğur Mumcu’yu, Türkan Saylan’ı, Bahriye Üçok’u ve Nâzım Hikmet’i hedef aldı. 

Onların “devlet ve bayrak düşmanı” olduğunu söyledi. 

30 Ağustos’un “halkı ilgilendiren bir bayram olmadığını” iddia etti. 

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı hatırlatıyorum. Meğer fotoğraf albümü sadece maklubeyle ve Fethullahçılarla dolu değilmiş. 

Kısa süre önce bir sünnet düğünü... AKP’li belediye başkanı Aktaş ve Bursa Ticaret Odası Başkanı İbrahim Burkay aynı masadalar. Normal. 

Peki, kim var ortalarında? 

Burhanettin Türkeş

Kim mi Burhanettin Türkeş? 

İşadamı Nesim Malki’nin öldürülmesinden ve yağma suçundan yıllarını hapiste geçiren biri. Cinayet azmettiriciliğinden hüküm giyen kişi. 

Zaten düğün de Türkeş’in torununun... 

Mahir Çayan demiş ya “Aynılar aynı yerde!” 

Yazarın Son Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025
Masadaki 17 sayfa

Günlerdir düşünüyorum: Fatih Altaylı o gün yayın yapmasaydı, yapsaydı da Emre o soruyu sormasaydı yahut sorsaydı da tarihsel gerçekleri hatırlatan yanıtlar verilmeseydi ne olurdu?

Devamını Oku
02.07.2025
Fatih Altaylı neden tutuklandı?

Lynn Hasher, David Goldstein ve Thomas Toppino...

Devamını Oku
25.06.2025