Hesabı ödemeden nereye?
Barış Pehlivan
Son Köşe Yazıları

Hesabı ödemeden nereye?

03.08.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Arka Bahçe’de öğrendiniz: 

1- İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kasasından AKP milletvekili Ravza Kavakçı Kan’a 155 bin dolar ve 59 bin lira verildi. 

2- İBB’nin ulaşım şirketinden maaş alan Kan’ın cüzdanı, “ABD’de siyaset bilimi okusun” diye bu parayla dolduruldu. 

3- Bugünkü İBB yönetimi, “eğitim bursu” adı altında 2008-2013 arasında hukuka aykırı şekilde akıtılan bu paranın faiziyle birlikte geri alınması için yargıya başvurdu. 

Şimdi... 

Soru şu: Ravza Kavakçı Kan, ABD’deki eğitimi bitince İBB’deki işine geri döndü mü? 

Yanıta geleceğim. Ama önce... 

Burs sözleşmesine göre Kan’ın ABD’deki eğitim süresi dört yıldı. Ancak o ABD’de yaklaşık bir yıl daha fazla kaldı. Peki, bu sürenin neden uzatıldığına dair İBB arşivinde bir belge var mıydı? Yok. 

Ne mi oldu? Şu: Kan, cebimizden çıkan parayla ABD’de daha fazla yaşasın diye dönemin İBB yönetimi devreye girdi. 1 Şubat 2013’ten sonra 6 ay süreyle ücretsiz izne çıkarıldı. Peki, kâğıt üstünde dahi Kan’ın bu yönde talebi olduğuna dair İBB arşivinde bir belge var mıydı? Yok. 

Kan, ABD’deki eğitimini 27 Temmuz 2013’te bitirdi. Yasaya göre, 15 gün içinde işine dönmek için İBB’ye müracaat etmeliydi. Yoksa, oluşan kamu zararının karşılanması için hukuki süreç başlayacaktı. Peki, Kan’ın ABD’deki eğitim bitince işine dönmek için başvuruda bulunduğuna dair İBB arşivinde bir belge var mıydı? Yok. 

Evet, ABD’deki tatlı hayat bitince Kan’ın İBB’de işbaşı yapması gerekiyordu. Belediyedeki mecburi hizmet sürecinde hiçbir şekilde başka yerde çalışamazdı. 

Ya o ne yaptı? İBB binasına karayolu ile 1140 kilometre uzakta olan Gaziantep’teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde dört aydan fazla çalıştı. 

Bitti mi? Bitmedi. 

Ravza Kavakçı Kan, 2015’te milletvekili seçildi. Bundan dolayı İBB ile iş sözleşmesi askıya alındı. Lakin ne zamanki milletvekilliği bitecek, o zaman borcu olan 4 yıl 2 ay zorunlu hizmet süresini İBB’de tamamlayacaktı. Yasa ve sözleşmeler bunu emrediyordu. 

Acaba, diyorum... 

Cebimizden çıkan paralarla hukuksuz bir şekilde ABD’de yıllarını geçiren AKP milletvekili Kan farklı mı düşünüyordu? 

Zira, SGK’nin Emeklilik Dairesi 17 Şubat 2021’de İBB’ye bir resmi yazı gönderdi. SGK, Kan’a “emekli ikramiyesi ödenebilmesi” için bilgiler istiyordu. 

İnsanın aklına geliyor: AKP milletvekili İBB’ye, daha doğrusu bize borcunu ödemeden emeklilik hayatına mı geçmek istiyordu? 

Ya da Tevfik Fikret’in şu satırlarını mı okudu: 

“Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak

Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak...”


DEPREM OLURSA BAŞIMIZA GELECEKLER

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli yanına başka bakanları, önüne kameraları alıp şunu dedi: 

“Envanterimizde yangın söndürme uçağımız ve helikopterimiz yok.” 

Şunu merak ediyorum: Beklenen İstanbul depremi olursa aynı bakanlar ne diyecek? 

Öyle ya... 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kandilli Rasathanesi’nin birlikte hazırladığı rapora göre; eğer İstanbul’da 7.5 büyüklüğünde deprem olursa... 

Kentteki binaların yüzde 43’ü hasar görecek. 25 milyon ton ağırlığında enkaz oluşacak. 14 bin 150 kişi ölecek. 

İBB Deprem Risk Yönetimi Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman ile konuştum. “Eğer İstanbul’da deprem olursa neyimiz eksik” diye sordum.   

Notlarımdan aktarıyorum... 

1- İstanbul ile Ankara arasında koordinasyon planlaması yok. Yani, merkezi yönetimle yerel yönetimler arasındaki ilişki sorunlu. İBB, İçişleri Bakanlığı’na bağlı AFAD dahil birçok kurumun kapısını aşındırmış ancak sonuç alamamış. Böylece olası bir depremde ortak bir çalışma yapılması bu aşamada güç. 

2- Yeterli tespit yok. Mesela, İstanbul’un 800 noktasında patlayıcı ya da yanıcı maddelerin depolandığı fabrikaların varlığı biliniyor. Ama merdiven altı denilen, kayıt dışı belki yüzlerce yerin olduğu düşünülüyor. Yani, olası bir depremde İstanbul’un neresinde nasıl bir tehlikenin bizi beklediğini bilmiyoruz. 

3- Eğitim yok. İstanbul’da büyük deprem olursa, maalesef ilk 72 saat insanların çoğu kendi başına kalacak. O halde ilkyardım ve kurtarma operasyonları sırasında nasıl hareket edeceklerini bilmeleri gerekiyor. Ancak İstanbullu bu konuda eğitimsiz. 

4- Telefon ve internet altyapısı yetersiz. 2019’daki 5.8 büyüklüğündeki İstanbul depremi bunu bir kez daha hatırlattı. İBB’nin 17 Ağustos’un yıldönümünde alternatif bir iletişim uygulamasını kamuoyuna duyuracağını öğrendim. Kaç kez söylendi; GSM firmalarının da elini taşın altına koyması şart. 


IŞIKÇILARIN DİYANET’LE SAVAŞI 

Işıkçılar cemaatinin yayın organı Türkiye gazetesinde ilginç şeyler oluyor. 

En bilinen yazarlarından Ahmet Şimşirgil Diyanet’e çok sert eleştiriler yöneltti. Kurumun zuhr-i âhir namazını kaldırdığını belirtip şunları yazdı:

“Diyanet’in dini bir meselede kafasına göre bir fetvası olamaz. Yoksa Diyanet kendisini bir mezhep yerine mi koymaktadır?” 

Yetmedi, bir yazı daha kaleme aldı Türkiye’de: 

“Diyanet camiası namazları, ibadetleri yok etmekle mi uğraşıyor? Neden asıl meselelere eğilmiyor ve niçin gençlerimizle ilgilenmiyor? 

Ne oldu, başınızı kuma mı gömdünüz? Ses verin! Fakat şunu söyleyeyim: Milletin sesi durmayacak daha güçlü bir şekilde ‘ne oluyor’ avazelerine muhatap olacaksınız.”

Sonra, gazetenin kim olduğu şüpheli “Ahmet Akışık” adlı yazarı topa girdi. Türkiye yazarı Diyanet’in “Batı patentli Ilımlı Islam ilkeleri doğrultusunda” yapay bir İslam ortaya koyduğunu iddia ediyordu. 

Peki, nedendi? Neden Türkiye gazetesi Diyanet’e karşı kılıcını yeniden çekti? Hatırlayalım, Diyanet’in gizli tarikatlar raporunda şöyle yazıyordu Işıkçılar cemaatine dair: 

- Yapı bir cemaatten daha çok bir şirkete dönüştü. 

- Kendi yayınlarını satmayı kaza namazının yerine sayıyorlar. 

- Bazı söylemleri din istismarına kapı aralıyor. 

Ama yeni bir gelişme daha olmalıydı. Acaba, Diyanet’in yeni yayımladığı “Din İstismarı İle Mücadelede Sahih Dini Bilginin Önemi” adlı kitap mı kızdırdı? 

Işıkçılar cemaati o kitaptaki “kavramları istismar”, “ibadetleri tahrif” gibi eleştirileri üzerine mi aldı? 

Ya da Diyanet’in şu tespiti mi ağırlarına gitti: 

“İstismarcı gruplar, elde ettikleri güç ve imkânları Müslümanların ortak yararı yerine sadece kendi mensuplarının çıkarları için kullanmaktadır.” 

Bakalım, kim geri adım atacak...  

Yazarın Son Yazıları

Sen misin halıya boya bulaştıran!

“Kimsesizlerin kimsesiydi Cumhuriyet...

Devamını Oku
05.12.2025
Furkan ne yapacak?

Bu satırları İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nin önündeki bankta oturarak yazıyorum.

Devamını Oku
03.12.2025
Bakın, kimler tahliye edildi

Eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmakla suçlandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Devamını Oku
28.11.2025
Bursa Nutku için karar anı

24 Kasım gecesi “Onlar” yayınından çıktıktan sonra bir mesaj aldım.

Devamını Oku
26.11.2025
Telefondaki notlar gerçek mi, ekleme mi yapıldı?

Kimliği belirsiz kişilerin, kimin kullandığı bilinmeyen hesabın bulunan sahibinin “itirafçı olduğuna” dair iddiaları yalanlanırken o hesabı kullanan kişi telefonundan çıkan “İtirafçı olmak istiyorum” sözünü de hatırlamadığını ileri sürdü.

Devamını Oku
21.11.2025
Sizin hiç kızınız öldü mü?

Diyelim ki beş gün boyunca uyuyorsunuz.

Devamını Oku
19.11.2025
Nedir bu ‘örgüt’ dedikleri?

Kökü “örmek” filine dayanıyor.

Devamını Oku
14.11.2025
İddianamenin rakamları

Manşetlerde rakamlar vardı: 3 bin 900 sayfa, 402 şüpheli, 143 eylem, 2 bin 352 yıl hapis.

Devamını Oku
12.11.2025
Müjde kuşu

“Maya’nın annesi ve babası...

Devamını Oku
07.11.2025
Yeni Şafak’ın dokunulmazlığı

Furkan Karabay...

Devamını Oku
05.11.2025
Üç soruda ‘casusluk’ dosyası

Yalanın gürültüsü, gerçeğin sakinliğini bastırıyor.

Devamını Oku
29.10.2025
O avukatın ölmesi mi gerekiyordu?

Görkemli cenaze törenleri düzenlemekte, hüzünlü ağıtlar yakmakta ve “Unutmayacağız” sözleri vermekte üstümüze yok.

Devamını Oku
24.10.2025
Kimler tutuklanacak?

Bugün yaşam mücadelesi veren Fatih Ürek tutuklanabilir.

Devamını Oku
17.10.2025
ABD’nin Türkiye senaryoları

Gazetelere bakıyorum...

Devamını Oku
15.10.2025
10 yılın özeti

10 Ekim 2015 sabahı, ülkenin dört bir yanından barış mitingi için gelen binlerce insan, Ankara Garı önünde toplanmış ve kortejlerini oluşturmaya başlamışlardı.

Devamını Oku
10.10.2025
Adım adım cinayet nasıl geldi?

Tarih: 17 Mayıs. Yani bundan yaklaşık 5 ay önce...

Devamını Oku
08.10.2025
'Tarihe düşülen notlar da unutuldu...'

Herkes gibi ben de o fotoğrafa uzun uzun baktım. Churchill’in şu sözü aklıma düştü.

Devamını Oku
03.10.2025
Ankara bu dosya için neyi bekliyor?

Anadolu Ajansı’nın haberini okuyorum:

Devamını Oku
01.10.2025
Emniyet’in tepesinden kritik tespitler

“Kimsenin olmadığı bir yere geçerek telefonu açık tutmanız gerekiyor.”

Devamını Oku
26.09.2025
Furkan’ın öyküsü

Griyi kendinden utandırıp öfkelendirecek kadar gri Silivri’nin kasveti, eylül ayında kendini mıh gibi hatırlatıyordu.

Devamını Oku
24.09.2025
Devletin verileri nasıl ele geçirildi?

Önce 79 kelimeden oluşan şu cümleyi okuyalım...

Devamını Oku
19.09.2025
Bu yazı da yasaklanır mı?

Sadece siyaset konuşmaktan büyük emek verilen bir raporu köşeye taşıma fırsatım olmadı.

Devamını Oku
17.09.2025
Konuşmadığımız 9 konu

Haklı olarak CHP’yi tartışıyoruz.

Devamını Oku
10.09.2025
Yok mu başka Kuzu’lar?

Gururla hep aynı hatırlatmayı yaptılar: “Türkiye, kozmik marangozu Sabah gazetesinden öğrendi.”

Devamını Oku
05.09.2025
MHP’li başkanın oğlu kaza yapınca...

“Bize çarpan araca baktım. Ancak içinde kimse yoktu. Çevrede toplananlara sorduğumda, araç sürücüsünün olay yerinden kaçtığını söylediler.”

Devamını Oku
03.09.2025
3 soruda Kapki-Birinci olayı

Özgür Özel’in dünkü açıklamalarının özeti ne?

Devamını Oku
15.08.2025
Kim bu President?

“Devletin önemli bir kademesinde iş alımlarına etki edebilecek bir pozisyonda çalışıyorum. Pek çok üst düzey bürokratlarla ilişkilerim bulunuyor.”...

Devamını Oku
13.08.2025
Tartışılan şirketin sicilindeki leke

Açıkçası unutmuştum. Bir bilişimci dostum anımsattı:

Devamını Oku
08.08.2025
E-imza skandalının perde arkası

Önce iddianamedeki şu uzun cümleyi dikkatlice okuyalım...

Devamını Oku
06.08.2025
Türkiye’den siyasetçi kaçırma planının arkasında kim var?

Sabahın erken saatleri... Otel odasındayken telefonu çaldı. Numara tanıdıktı, bir polisti, uyarısı vardı...

Devamını Oku
01.08.2025
Allah’tan değil, kameradan korkanlar

Videoyu izledik: Diyanet İşleri Başkanlığı Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek elindeki paraları sayıyordu.

Devamını Oku
30.07.2025
Ört ki ölem!

Gazetelere bakıyorum; “Yeşil vatan uğruna şehit oldular” yazıyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Sahi, kimler imam hatipli?

Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakıyorum. Haber şöyle...

Devamını Oku
23.07.2025
PKK’nin şikâyet ettiği komutan

PKK’nin yayın organındaki bir haberi okurken Aldous Huxley’nin o bilinen sözü düştü aklıma...

Devamını Oku
18.07.2025
6 soruda af meselesi

Kitabın ortasından sorayım: PKK ile yürütülen süreç sonunda Türkiye’de genel af çıkar mı ve dahası bu aftan kim faydalanmaz?

Devamını Oku
16.07.2025
Altun’un yeni koltuğunun sicili

Haberi biliyorsunuz: İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı’na atandı.

Devamını Oku
11.07.2025
CHP’nin ‘çözüm’ süreci

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın duyurdu...

Devamını Oku
09.07.2025
Erdoğan’ı savunan hocanın ‘İmamoğlu’ arzusu

“İmamoğlu’na hukuki mütalaa için tabii ki varım. Türk demokrasisini kurtarmak için varım.” Bu sözler Prof. Dr. Doğan Soyaslan’a ait.

Devamını Oku
04.07.2025
Masadaki 17 sayfa

Günlerdir düşünüyorum: Fatih Altaylı o gün yayın yapmasaydı, yapsaydı da Emre o soruyu sormasaydı yahut sorsaydı da tarihsel gerçekleri hatırlatan yanıtlar verilmeseydi ne olurdu?

Devamını Oku
02.07.2025
Fatih Altaylı neden tutuklandı?

Lynn Hasher, David Goldstein ve Thomas Toppino...

Devamını Oku
25.06.2025