Berat Albayrak’ın savcılıktaki dosyası
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Berat Albayrak’ın savcılıktaki dosyası

01.11.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Taşı-toprağı altın” diye başlıyoruz. Taşı sıkıyoruz, toprağı sıkıyoruz, vakıf çıkıyor. Bizim olanın bizden alındığını gök söylemese, yer söylüyor.

Önümde bir rapor var. İBB’nin Teftiş Kurulu hazırlamış. Hayır, bu kez TÜGVA ya da TÜRGEV değil. Konu, NUN Vakfı.

“O da ne” diyeceksiniz?

Elbette yine her şey aile arasında, diyeceğim...

3 Ekim 2014 tarihli Resmi Gazete’de, eğitimle ilgilenen vakfın kurucularının Cumhurbaşkanı’nın damadı Berat Albayrak, ağabeyi Serhat Albayrak ve Sabah-ATV’nin sahibi Ömer Faruk Kalyoncu olduğu yazıyor. Yönetim Kurulu da tanıdık: Esra Albayrak (Cumhurbaşkanı’nın kızı-Berat Albayrak’ın eşi), Tamer Yılmaz, Fatih Nida Üye ve Gökçe Kalyoncu (Mehmet Kalyoncu’nun eşi).

Kuruluş sermayesi 150 bin lira.

NUN Vakfı da malum vakıflar gibi hızlı büyüdü. Geçmişin haberlerinde okunabiliyor.

Daha önce İBB Meclisi’nde imara aykırı bulunan NUN okulları inşaatı, 2015 yılının mayıs ayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın devreye girmesiyle “özel eğitim tesisleri alanı” ilan edilmişti. 10 Mayıs 2018 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla, NUN Vakfı’na vergi muafiyeti tanınmıştı.

Kısacası büyümede siyasetin kararlarının da payı vardı.

Gelelim bugüne…

BALA BATIRILMIŞ SÖZLEŞME

Sözünü ettiğim rapor, mülkiyeti İBB’nin Kiptaş AŞ iştirakinde olan, Beykoz’un Dereseki Mahallesi’ndeki araziyi konu alıyor. 8 Pafta, 360 parselde kayıtlı, “Özel Orman Alanı” statüsündeki arazi, NUN Vakfı’na tuhaf bir sözleşmeyle kiralanmış. 1 Aralık 2018 tarihli sözleşme, tam da İBB’nin el değiştirdiği yerel seçimin arifesine denk gelmiş.

13 Temmuz 2021 tarihinde görevlendirilen müfettişler, toplamı 554 bin 843 metrekare olan arazinin 267 bin 858 metrekarelik kısmının kiralanmasını incelemişler. “Birilerinin özel çıkarı” için kamunun zarara uğratılıp uğratılmadığını sorgulamışlar. Sonuçta 15 Ekim 2021 tarihinde raporlarını sunmuşlar.

Biliyorum, hemen aklınıza “kaça” sorusu geliyor. Raporda yanıtı var: 197 bin 737 metrekarelik kısmı aylık 12.000 lira+KDV, 57 bin 900 metrekarelik kısmı aylık 5 bin 905 lira+KDV, 12 bin 221 metrekarelik kısmı ise aylık 1215 lira+KDV bedelle kiralanmış. Sanki imzalanmadan önce bala batırılmış gibi duran sözleşme ömürlük gibi, bir kısmı 49, bir kısmı 50, bir kısmı 

51 yıllık. 

YAPILAN İŞ HUKUKSUZ

Peki, rapor ne diyor?

- Kiptaş genel kurul muvafakati olmaksızın yapılan kiralama-kullandırma işlemleri ve alınan kararlar hükümsüzdür.

- Toptan satış sonucunu doğuran, hatta devir ve satıştan daha olumsuz sonuçlar yaratabilecek çok uzun süreli kullandırma; Türk Borçlar Kanunu’na ve Türk Ticaret Kanunu’na aykırıdır.

- Kiralama, KİPTAŞ’ın menfaatlarına aykırılık oluşturacak şekilde gerçekleştirildi.

- Türk Ticaret Kanunu’nda açıklanan özen, bağlılık, dürüstlük, şirket çıkarlarını gözetme, koruma ve tedbirli olma yükümlülüklerine sadık kalınmadı.

- NUN Eğitim ve Kültür Vakfı’nın kullanımındaki KİPTAŞ arazisi üzerine imar mevzuatlarına ve orman kanunlarına aykırı bina/yapı yaptı.

- Yapılan sözleşmeleri de ihlal etti.

- NUN Okulları’nın söz konusu araziden tasfiyesi hukuk yoluyla gerçekleşmeli.

- Tahliye gününe kadar da “emsal bedel” üzerinden kira ödenmeli.

MÜFETTİŞ YARGI DEDİ

Haliyle ortada bir soru var: İBB şimdi ne yapacak?

Müfettiş raporu yolu çizdi.

Dönemin Kiptaş’taki 24 yetkilisi hakkında, yetkilerini NUN Vakfı yararına, Kiptaş’ın zararına kullandıkları gerekçesiyle, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmayı önerdi. Bu 24 kişiden, Kiptaş’ı uğrattıkları 6 milyon 526 bin 269 lira (KDV hariç) zararın, yasal faiz işletilerek tazmin edilmesini istedi.

24 kişiden ikisi dikkatimi çekti. Biri bugün Ulaştırma Bakanı olan Adil Karaismailoğlu. Öbürü daha önce de bir başka satış üzerinden, İBB Başkanı Ekrem  İmamoğlu’nun Kiptaş’ı zarara uğratmakla suçladığı, eski Kiptaş Genel Müdürü, halihazırdaki Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım.

Müfettişler, çalışmalarının bir bölümünü, dört kişilik uzman heyet tarafından hazırlanan teknik rapora (bilimsel mütalaa) dayandırdı. Buna göre, imar mevzuatına ve orman kanunlarına aykırı olarak, “kaçak yapı hükmünde olduğu açıklanan” yapılar hakkında gereğini yapmayan Beykoz Belediyesi görevlileri hakkında, Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını teklif etti. Öte yandan söz konusu yapıların sahibi olan NUN Vakfı yetkilileri hakkında da aynı savcılığa başvurulmasını önerdi.

DOSYA SAVCILIKTA

Sonra ne mi oldu? İBB, raporun gereğini yaptı.

22 Ekim tarihinde, mülkiyeti Kiptaş’a ait “Özel Orman Alanı” statüsündeki 554 bin 843 metrekare arazinin 267 bin 858 metrekarelik kısmının, üç parça halinde ve toplamda 19 bin 120 lira+KDV gibi çok düşük bir bedelle, en az 49 yıllığına kiralanmasında görev alanlar hakkında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na, kalın bir dosyayla suç duyurusunda bulundu. Mevcut yapılar hakkında herhangi bir işlem yapmayan Beykoz İlçe Belediyesi görevlileri hakkında da aynı gün Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

Bu kadar değil...

İBB, 25 Ekim tarihli yazısıyla, Beykoz Belediyesi’ne, özetle “Söz konusu yapılar hakkında 3 ay içinde gereğini yap, yoksa kanun gereği ben yaparım” dedi.

Kiptaş’tan ise dönemin yetkililerinden, KDV hariç 6 milyon 526 bin 269 liranın tahsili için harekete geçmesini istedi.

Yetmedi...

Belediye, tartışma konusu araziye komşu olan 355 No’lu ve 356 No’lu parseller üzerinde, NUN Vakfı’nın okuluna ait hizmet binalarının bulunduğunu, 2014 yılı uydu görüntülerine göre alanın tamamen orman örtüsüyle kaplı olduğunu tespit etti. Buralar hakkında da İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı’na inceleme talimatı verdi.

İKİ ÖĞRENCİ ÜCRETİ 

TÜGVA’nın çok ucuza kiraladığı iskele binasıyla başlayan gerilimin önümüzdeki günlerde daha da büyüyeceği açık. İBB, İstanbul halkına ait olan arazi ve binaları, “aile arasında” görüntüsü veren vakıflardan geri almaya çalıştıkça, “uygun sözleşmelerle” devredilmiş mülklerin sayısı ve büyüklüğü de ortaya çıkıyor. Hem hakka hem hukuka uygun olan ise kamuya ait olanın kamuya devredilmesi, İstanbul halkının uğradığı zararların tazmin edilmesi, milletin malını özel mülkiyete dönüştürerek istismar edenlerin cezalandırılması... Osmanlı’nın yüzyıllarca sürmüş vakıf kültürünün kötüye kullanılmaması için de en uygun olanı bu. Bu konular hakkında çeşitli eserler vermiş Sadık Albayrak’a sorulsa (Berat ve Serhat Albayrak’ın babası), herhalde o da vakıf kültürünün kamu mallarının yağması üzerinde yükselemeyeceğini söyleyecektir.

Açıp okulun fiyat listesine baktım. Anaokulundan liseye, yıllık 50 binden 120 bine değişen fiyatlar beni karşıladı. Koca arazinin bir yıllık kirası, iki öğrencinin yıllık ücreti kadardı.

Uzak topraklardaki “Altına Hücum Çağı”nın filmlerini izledik, edebiyatını okuduk. Altın parçalarının yarattığı zenginlik; kölelerin, ucuz işçilerin ya da maceracıların tırnaklarının arasındaydı. Toprakların binlerce insan tarafından delik deşik edildiği hoyratlık, kanunsuzluk döneminin de hikâyesiydi. Suçlu peşinde koşan kasaba şeriflerinin maceraları nasıl unutulur. O gün at üstünde kanundan kaçanlar, taştan ya da topraktan, takım elbise ve vakıfla altın çıkarılabildiğini görselerdi, bugünün siyasetçilerini kesinlikle çok kıskanırlardı.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025