Mehmet Eymür’ün saklı sicili
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Mehmet Eymür’ün saklı sicili

08.11.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ayağı çamur içinde. Yine de aydınlığı haber veriyor. Sesini duyunca günün başladığını anlıyorsun. Sanma ki horoz “sen uyan” diye ötüyor.

Şimdiki kuşaklar tanımıyor. Dostları, düşmanları başka başka anlatıyor.

Peki, bir zamanlar çalıştığı MİT’e göre, şimdilerde “ifşa”larıyla gündemde olan Mehmet Eymür nasıl biri?

Bu sorunun yanıtı var. Hem de MİT’ten alınmış, belgeli.

Nereden mi biliyorum?

OdaTV davasının 35 numaralı klasöründe yer alan evraktan.

Şöyle anlatayım…

En çok “MİT eski Kontrterör Daire Başkanı” titriyle anılan Mehmet Eymür, MİT’ten tasfiye olunca Danıştay 5 No’lu Daire’ye dava açtı. Eymür, aleyhinde verilen kararın idare mahkemesi aracılığıyla değişmesini istiyordu. Haliyle, MİT bu talebe yaptığı savunmayla cevap verdi. 1998/3897 numaralı dosyaya Eymür’ün MİT’teki sicilini gönderdi.

Şair Edip Cansever’in diliyle konuşursak, “sicil de sicilmiş ha” dedirtti.

VEKİLİN OĞLUNA İŞKENCE

MİT’in evrakına göre Eymür, “Teşkilat”la 1965’te “görev elemanı” olarak ilişki kurdu. İşin ilginci, ilk kınama cezasını da o yıl almış görünüyor!

Eymür’ün MİT’te “kadrolu” olduğu tarih ise 10 Haziran 1970. Eymür, MİT İstanbul Başkanlığı’ndaki resmi görevine bu tarihte başladı.

Sicile göre Eymür, 21 Şubat 1973’te teşkilata bir “muhtıra” verdi. Muhtırada solculara karşı daha sert olunmasını istiyordu, bir tane daha kınama cezası aldı. Bu olayın ardından Eymür’ün MİT’ten ayrılmak istediği, ilk amiri Hiram Abas tarafından ikna edildiği görülüyor.

8 Şubat 1979 ve 27 Mart 1979 tarihli cezalar…

Her ikisinin içeriği de istihbaratçılık ile ilgili değil.

Biri eski CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu’nun evinin basılması, çocuklarının kaçırılıp dövülmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tahkir ve tezyif edilmesi.

Bir milletvekilinin evi nasıl basılır!” diyebilirsiniz.

Karsu, yıllar sonra o anları şöyle anlattı:

TBMM’de ve CHP grubunda en çok mücadele eden bir milletvekili olarak Meclis kürsülerinde konuşarak iktidarı yoğun olarak eleştirdiğim sıralarda, MİT’in Mehmet Eymür’ün şefi olduğu dört kişilik ekibinin, (gece yarısından sonra saat 01.30 sularında) üniversitede okuyan ve hiçbir yasadışı eyleme bulaşmamış olan oğlumu kaçırdıklarını ve işkence ettiklerini o zaman ortaya çıkardığım için, savcılık ilgili MİT ekibini mahkemeye vermiş ve bu kişilerin yargılanmalarına Ankara mahkemelerinde başlanılmıştı.”

Belgeye geri dönersek...

Bu olay nedeniyle Eymür’ün Devlet İstatistik Enstitüsü’ne tayin edildiği görülüyor. Ancak AP hükümeti kurulunca Eymür’ün tekrar MİT’e döndüğü anlaşılıyor.

BELDEN AŞAĞI VURUŞ

MİT’te Eymür’ün faaliyetlerinin hep tartışıldığı biliniyor.

Belgeye göre, 19 Nisan 1988 tarihinde Eymür, “kademe ilerlemesinin durdurulması cezası” almış. Sebebi de kamuoyunda “Birinci MİT Raporu” adıyla anılan rapor.

17 Kasım 1987 tarihinde Başbakan Turgut Özal’a sunulan rapor, bir taşla en az üç kuş vuruyordu. Hem o dönem rakip olduğu İstanbul Emniyeti’ni yasadışı işler çevirmekle suçluyor, hem Özal’ın karşısındaki DYP’li siyasetçileri mafya ile yan yana koyuyor hem de en kötüsü eski Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ’un adını belden aşağı vuruşlarla Emel Sayın’la anıyordu. 7 Kasım 1986’da Ankara’ya gelen ABD Savunma Bakanı William Taft’ı “randevusu yok” diye kapıdan çeviren, Özal’ın ABD ile Irak’a askeri müdahale projesine karşı çıkan Üruğ’un hedef alınmasından elbette ki Washington da memnundu.

Raporu haber yapan muhabir İrfan Taştemur, kamuoyunu ayağa kaldıran haberin kaynağının, raporu da hazırlayan Mehmet Eymür olduğunu açıklamıştı. Bu olaydan sonra MİT’ten ayrılan Eymür, Antalya’nın Varsak beldesinde “buz fabrikası” kurdu.

MİT BİLE YAKA SİLKTİ

MİT evrakına göre, Eymür 14 Şubat 1994’te tekrar MİT Müsteşarlığı kadrosuna alındı. Titri, “Özel İstihbarat Daire Başkanı”ydı.

Eymür’ün sicili, Alaattin Çakıcı’nın eşi Uğur Kılıç’ın öldürülmesi olayıyla ilgili bile kınama cezası aldığını söylüyor. (Kılıç’ın babası Dündar Kılıç, bu olaydan ötürü Mehmet Eymür’ü suçlamıştı.)

Arşivinde, basına demeç vermekten kitap yazmaya kadar, istihbaratçı ketumluğunda görünmeyen pek çok işten uyarı-kınama cezaları bulunuyor.

Eymür, olayların ardından MİT’in Washington temsilcisi olarak atandı. Başka bir deyişle gözlerden uzak tutuldu. Ancak burada bile rahat durmadı. 4 Şubat 1998, 6 Şubat 1998, 7 Şubat 1998 tarihinde savunmasının istendiği görülüyor.

Başbakanlık Müfettişi Kutlu Savaş’ın, devletin içindeki çeteleri konu alan raporunun ardından, 14 Ağustos 1998’de Washington Temsilciliği görevinden alındı. Temsilcilik de kapatıldı. Eymür, Türkiye Şeker Fabrikası’na uzman olarak atandı. Türkiye’ye dönmesi istendi. Ancak Eymür istifa ederek Washington’a yerleşti. Kurduğu atin.org sitesiyle  “ifşalara” başladı.

Eymür’ün açtığı davada MİT savunma yapmış ve durumu şöyle tarif etmişti:

“Müsteşarlık tarihinde, teşkilat metot ve prensiplerine bu derece uyumsuz bir başka personel bulunmadı. Kurumu ve devleti zor durumda bırakacak tutum ve davranışlarını sürekli olarak tekrarladı.”

Eymür’ün mahkeme evrakına yansıyan MİT’teki sicili böyle.

KUMPASTAN ÇIKAN EYMÜR

MİT’in bile “Bu kadar da olmaz” dediği Eymür, “teşkilat”tan ayrıldıktan sonra da faaliyetlerine devam etti.

Nereden mi biliyoruz?

Eymür’le “iyi ilişkileriyle” bilinen Sabah gazetesi, 26 Kasım 2008 tarihinde bir MİT belgesi yayımladı. “Kod Adı İpek” başlıklı haberde, Ergenekon kumpasının mimarlarından Tuncay Güney’in MİT elemanı olduğu iddia ediliyordu. MİT, belgeyi doğruladı ancak Sabah’ın haberine tepki gösterdi. Tepkinin nedeni MİT’in açıklamasındaydı:

Tuncay Güney o dönem itibarıyla şüpheli faaliyetlerinden dolayı dikkatimizi çeken ve üzerinde çalışma yapılan bir şahıstır. Bu bağlamda, Tuncay Güney kayıtlı bir haber kaynağımız değildir. Kuruluş ve işleyişi tartışmalı olan Kontrterör Merkezi, sorumluları ile birlikte 1997 yılında kuruluş şemasından çıkarılmıştır.

Kısacası MİT, isim vermeden Eymür’ü işaret ediyordu.

Yıllar önce Ergenekon davasındaki kumpasları haberleştirirken, davanın 58 No’lu ek klasörünün 27. sayfasındaki bir belgeye yer vermiştik. Sıradan gözüken evrak, Sabah Grubu’nun çıkardığı Aktüel dergisinin 52. sayısının kapağıydı. Ancak dosyadaki belgenin alt tarafında, belgenin kaydedildiği bilgisayarın künyesi vardı. Künyede şu yazıyordu: “MehmetEymur/Desktop/Savcı/Yeni Aktüel”.

Bu künyeyi açıklamaya çalışırsak; belge Mehmet Eymür’ün bilgisayarında kaydedilmişti. Eymür, bilgisayarının masaüstünde bir “savcı” klasörü açmıştı. Bu klasöre de “Yeni Aktüel” adıyla belgeyi kaydetmişti.

Kısacası Eymür, son 50 yılın her karanlık olayının aktörlerinden biriydi. Devletin hep içinde oldu, “ifşa” diyerek rakiplerine operasyonlar yaptı. İşkence, cinayet, kumpaslar onun elinin altından geçti. Ama birilerinin “iyi çocuğu” olarak hep korundu. 15 Temmuz için “Raydan çıkmış bir MİT çalışması” ifadesini kullandığında dahi AKP medyası suskunlukla geçiştirdi.

Horozu duyduk, gözümüzü açtık. Senin için değil, boğazı yırtılır gibi bağırıyorsa, horozun doğasından. O ses, aslında kendi türünü devam ettirmek için çıkıyor. Oysa horozu değil sabahı beklesen, kuşların senfonisinde, gündüzün saklı şarkısını duyacaksın.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025