FETÖ mağduru erler 2400 yıl mı bekleyecek?

FETÖ mağduru erler 2400 yıl mı bekleyecek?

11.08.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

26/11/2020 tarihli yazımda, Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü er Özgün Çetin’den gelen bir mektuptan bölümler yayınlamıştım. Çetin’den uzun bir mektup daha aldım. Zarftaki adının yanına yine “Mehmetçik” yazmıştı.

Lütfen biraz empati kurun. Korona yüzünden 5-10 gün evinizde kalmak zorunda olsanız, her türlü konforunuza rağmen kadere lanet okursunuz. Peki tamamen suçsuz olduğunuzu bilseniz ve çok sönük bir adalet arama umudundan başka elinizde hiçbir şey olmadan beş yıldır cezaevinde yatıyor olsanız, neler hissederdiniz?

Farz edelim, bir oğlunuz var ve 15 Temmuz 2016’da er olarak İstanbul’da görev yapıyor. FETÖ çetesi yobaz darbe kalkışmasına girişiyor ve erlerin “komutan” olarak bildikleri alçaklar, kontrol ettikleri askeri birimlere bir sürü emir vermeye başlıyorlar. Dolayısıyla sizin oğlunuz da bir er olarak bu emirlere uyuyor! Herkes bilir, askerde emir sorgulamak diye bir şey yoktur. Verilen her emri yerine getirmek bir vatan borcudur. Askerlik yemini bunu gerektirir. Er canı pahasına bu yeminine sadık kalacaktır.

Gerisi malumunuz... 250 masum insanın canını kaybetmesine neden olan o yobaz girişimin onlar dışında bir korkunç bedelini, ne yaptıklarını bilmeden bu emirlere itaat eden o gencecik erler ödediler, ödüyorlar!

ER ÖZGÜN ÇETİN’İN YENİ MEKTUBU

Çetin’in bana geçen yıl yolladığı satırları, lütfen sizin oğlunuzun da onun yerinde olabileceği ihtimalini gözeterek benzer konumdaki tüm mahkûmlar adına okuyun:                          

“Ben 83 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’nin bir evladı olarak anayasamızın 72. maddesinde her Türk gencine kutsal kılınan vatani görevimi yapmak üzere, taze kan olmaya ve can vermeye askere giden bir Türk genciyim. Vazifesi Komutanının emrine mutlak itaat olan ve bu sebeple İBB işgal davasında 15 kez müebbet - 2400 yıl ceza almış, 59 aydır cezaevinde yatan gazi bir erim. En başından bu yana gerçeklerimizle dünyaya meydan okurken ve mahkeme kararıyla da FETÖ mensubu/darbeci olmadığımız kulaklarda çınlarken ipin ucunda kalan yine biz erler olduk. Evet ağır geliyor; Kemalist bir Türk gencinin FETÖ mensuplarıyla 6 yıldır yatırılması (bunun adı FETÖ’yle mücadele etmekse kimse inanmamı beklemesin), propagandaya maruz kalması, Türk milletince sahipsiz bırakılması, senin ödülün budur dercesine vücudunda kurşun yarası taşıması, FETÖ mensuplarının gözünün içine baka baka tahliye olması ve de kimilerinin sanki suçlu bizmişiz gibi nispet yaparcasına kalan ayların rahatlığıyla intikam alması. Ağırlığın birini omuzlarımızda kaldırırken bir diğerine yetecek gücümüz yok.

(…)

Daha acı olanı da inanmadığımız insanların değerleriyle bir tutulmak ve komutanlarımızın emirlerine uyduğumuzdan dolayı darbeci olarak yargılanmak. Merak ettiğiniz o sorunun cevabı, FETÖ’cü ve darbeci olmayan bu Cumhuriyet çocuğu neden cezaevinde yatıyor? Kemalist bir karakter ve ruhunun özü Kuvayı Milliye olan, gücünü Cumhuriyetten alan şerefli bir kalpaklı olduğu için 28 Şubat Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde Türkün şanlı komutanlarına yapılanlar yetmedi. Kumpas bugün yine aynı söylemlerle, bilgisayar çıktısı kopya suçlamalarla (mahkeme kararında da göreceğiniz üzere) gerçeklere galip gelip Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerini, erleri harcamaktadırlar. Ciddiyet mi arıyorsunuz? Bu büyük kumarı oynamaya da varım. Ben ki hayatımın ta kendisi olan ve hayatıma yön veren 3C’den (Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhuriyet gazetesi) vazgeçmeye hazırım. Şimdi çıksın bir insanoğlu benim FETÖ’cü ve darbeci olduğumu kanıtlasın. Bu Cumhuriyet çocuğundan FETÖ’cü ve darbeci çıkaracak kişi daha anasının karnından doğmadı. Feriştahı gelsin. Ben sözümün arkasındayım ve hodri meydan! (…)

6. yılına girdiğimiz bu davada, mağduriyetimizin hâlâ giderilmediği ve hakikatte olduğu üzere bir Cumhuriyet gencini bir Cumhuriyet Aydını onlar gerçeğiyle, ödemekte olduğumuz haksız bedelin faturasını sizinle paylaşmak bizler açısından bir görev niteliği kazanmıştır.”

OSMAN KAVALA DAVASININ MANTIKDIŞI TIKANIKLIĞI!

Osman Kavala da hâlâ adalet arıyor. AİHM Büyük Dairesi’nin Türkiye’nin yükümlülüklerini, 2019 yılında oybirliği ile alınmış olan Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmeden kararını Türkiye’nin yerine getirmediğine, bunun için gerekli iyi niyetli davranışı göstermediğine hükmetmiştir. Dolayısıyla devlet imzası ile altına girdiğimiz yükümlülükleri uygulamadığımız, hukuk devletinin gerekleri ile bağdaşmayan bir durum var ortada... Zaman geçtikçe, ortadaki kanun ve uluslararası yükümlülükleri tanımazlık, Türkiye aleyhine daha ağır sonuçların doğmasına neden olacak. AİHM, bu davada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46(1) maddesinin ihlal edilmiş olduğuna karar vermiş ve bu kararın bir özeti niteliğinde olan basın açıklaması da kamuoyuyla paylaşılmıştır. 

Bu makale ancak o ünlü cümleyle kapanabilir:

“Herkesin bir gün adalete ihtiyacı olacaktır.”

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025