İmamlar sırtlarını kime dayayarak hakaret ediyorlar?

İmamlar sırtlarını kime dayayarak hakaret ediyorlar?

03.06.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Bildiğiniz gibi imam Mustafa Demirkan, Ayasofya Camii’ndeki hafızlık töreninde Atatürk’ü açıkça ima ederek “Öyle bir zaman geldi ki, bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir... Yarabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma...” şeklinde hakaretler kullandı. Muhalif siyasiler ve yazarlar kendisine büyük bir tepki gösterdi. Siyasi partiler, ADD, çeşitli Atatürkçü kişi ve kuruluşlar, barolar, “eski imam” Demirkan hakkında peş peşe suç duyuruları yaptılar.

Ama maşa gibi kullanılan, eski imam değil, olsa olsa “imam eskisi” veya Faik Öztrak’ın vurguladığı gibi “imam müsveddesi” olabilecek bu zattan ziyade başka bir şeyden söz etmek istiyorum. 

Ülke bu konuda birbirine girmişken, AKP’liler gerek olay yerinde gerek daha sonrasında bu konular karşısında dut yemiş bülbül gibi kaldılar ve hakaret edilirken devletin zirvesi bunu seyretmekle yetindi. Bu sözlerin “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” sıfatını taşıyan bir insan önünde sarf edilebilmiş olması, olayın failinin cüret, küstahlık ve vurdumduymazlık seviyesini göklere taşıyordu. Ama tek ses yükselmedi. O “hafızlık töreninde” bu sefillik yaşanırken, hazirun içinden tek bir kişi kalkıp “Sen kim oluyorsun da Cumhuriyetimizin kurucusuna karşı bu nankörce ve alçakça sözleri sarf edebiliyorsun” diyemedi!  

Acı olan bu! İmam hatip okullarında nasıl kabul edilemez bir eğitim alıyorlarsa, dün Ayasofya imamı, daha sonra Yalova Çınarcık’ta bir imam, şimdi de eski Yıldırım Beyazıt Camii imamı, Atatürk hakkında ağza alınamayacak sözler söyledi, alçakça sataşmalar yaptı; bu maalesef onların artık onarılamaz cerahatli beyinlerinin sonucu. Ama şayet bu isimler bu kadar serbestçe, üst üste bu kabul edilemez rezaletlere imza atabiliyorlarsa, demek ki birilerinden güç buluyorlar. İlla siyasi erkle bir işbirliği ve sürekli iletişim ve koordinasyon içinde olduklarını söylemiyorum, belli ki örümcekli ruhundan ortak payda bulan bir eşzamanlılık içinde birbirlerine bir çeşit hizmet taşıyorlar!

Niye mi bunu söylüyorum? Çünkü bu son Demirkan saldırısı yaşandıktan sonra yalnız Bakan Ömer Çelik Atatürk hakkında bazı müspet ifadeler kullandı ama ne Demirkan topuna hiç girdi ne de bu adamı lanetledi. Cumhurbaşkanı deseniz zaten olay kendisinin önünde gerçekleşti, Demirkan’ın suç mahallinin en önündeydi!

Uzun lafın kısası ben artık Türkiye’nin gündemini sürekli olarak yazıklar olsun dedirten ve en ağır davaları hak eden bu sözde imam zavallıların üstünden meşgul etmeyi doğru bulmuyorum. Konumuz onlar değil. Konumuz artık onlara tepki vermeyerek onay ve destek vermiş olan, onlara doğrudan veya dolaylı olarak yeşil ışık yakmış olan siyasi erkin ta kendisi! 

Benim en başta onlara bir çift sözüm var: “Din adamı” sıfatının altında bulunan itibarsız utanmazlar, Atatürk’ü en zavallı şekilde ağızlarına doluyorlar ya, bakın onlara ağır tepkiler vermediğiniz zaman, olay kamuoyuna şu şekilde yansıyor: “Bizim aslında bu söylemlere bir itirazımız yok ama biz bu cümleleri kendimiz kullanamıyoruz, onlar bizim adımıza bunları söylemiş oluyorlar. Hem de olay dini mekânlarda olduğu için kimse de müdahale edemiyor, alan memnun satan memnun”. Sayın Cumhurbaşkanı da AKP’li diğer bakanlar ve milletvekilleri de bu doğru değil diye itiraz edebilirler! O zaman soruyorum: Biz niye Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Sayın Özgür Özel’in, Sayın İnce’nin, Sayın Enginyurt’un, Sayın Akşener’in tepkilerini okuyoruz da sizinkileri göremiyoruz? Üstelik toplumun bu kadar hassas olduğu bir konuda herhalde bu bir unutkanlık olamaz! Olsa olsa “işine gelme” şeklinde gelişen bir oportünizm olabilir! Aksini ispat etmek AKP’lilerin görevi. Biz onların gerçekleşmeyen tepkilerini niyet okumayla bulup çıkaramayız!

Son sözümü şöyle bağlamak istiyorum: Tepki vermediğiniz bu cümleler, imamların yanı sıra sizin de düşüncelerinizse, bunu açıkça ortaya koyun; kim olduğunuzu daha net görelim ve anlayalım… Lütfen şeffaf olun ve toplum neler cereyan ettiğini açık şekilde görsün, anlasın! Herkes mert olsun, razı mısınız? 

Sayın Bahçeli’ye yöneltilecek sorular

Şimdi burada Sayın Bahçeli’ye oturup çok ciddi bir soru sormak gerekir: Sayın Bahçeli, evvelsi gün o imama ağır tepkiler verip FETÖ bağlantılarının bile araştırılmasını isteyerek şunları ifade etti: “Herkes bilsin ki Atatürk bizim ve milletimizin kırmızı çizgisidir”. CHP lideri Kılıçdaroğlu hemen kendisine sordu: “Sizin kırmızı çizginiz Saray’a yaklaştıkça renk mi değiştiriyor?” Bahçeli daha önce benzer ifadeleri Andımız için de kullanmıştı ama Saray çok farklı yorumlarla karşılık verdikten sonra Andımızın kırmızı çizgisinin “renk değiştirmesine” hiçbir tepki vermemiş, olay da gündemin girdabı içinde sulandırılıp yok edilmişti. Şimdi burada Sayın Bahçeli’ye sormak istiyorum, bu tepkiniz ne kadar geçerli? Yine gündemin değişmesini bekleyerek yok edilecek bir tepki mi yoksa Saray’da ortağınızla baş başa verip Atatürk hakkında süregelen bu din adamları adı altında sıklaşan saldırılara toptan dur demek için elinizi masaya sertçe vuracak mısınız, yoksa pas mı geçeceksiniz? Uzun lafın kısası bir alışkanlık haline gelen bu kabul edilemez durumun devlet katında devlet memuru olan imamlar eliyle sürdürülmesine de seyirci kalacak mısınız? Örneğin fikri takip yaparak bu konuyu Bahçeli’den ısrarla beklemeyi sürdüreceğim.

İmamoğlu’na dava

İmamoğlu’nun varlığı ve çeşitli girişimlere rağmen bir türlü istenilen şekilde gölgelenemeyen imajı ve o yüzdeleri nedeniyle iktidar ve yandaşları kendisine kafayı fena takmışlar. Lütfen biri bana anlatsın 1.5 yıl sonra durup dururken bu YSK davası neyin davası? Bu soruşturmanın (veya davanın) çok normal bir zamanlama ve mantıkta açılmasının benim gözümde inandırıcılığı, ancak “Erkam Yıldırım’ın Venezüella’ya maske ve korona kiti taşıması” kadar olabilir. Bilmem anlatabildim mi?

İktidara son bir çift sözüm var: Oy kaybettiğinizi ve seçim virajına kaygan zeminde yaklaştığınızı siz de biliyorsunuz, herkes de biliyor. Anlaşılan aranızda daha da fazla oy kaybetmek için durmadan Atatürk’le uğraşan, mantıklı hiçbir ilişkisi olmayan davalar ve yasaklara kafa yoran birileri var! Artık sizin Türkiye’yi ne kadar anlamadığınızı görmek ilginç bile gelmiyor. Halkı ve gençleri kendinizden yani muhalefete fazla iş bırakmadan soğutmak için her şeyi yapıyorsunuz, tebrikler.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025