Çağatay Güler

Ağırlaşan Okul Çağı Sorunları

20 Şubat 2013 Çarşamba

Okul ticarileşmesinde servis reklamları, kitap kapak ve resimleri, pizza, hamburger ödüllü yarışmalar, okul ya da araç radyolarında yayımlanan reklamlar koşullandırıcı olmaktadır. Öğrencilere reklamlara kuşkulu yaklaşılması becerisi kazandırılmalıdır.

20. yüzyılın okul çağı sorunlarının önemli bir bölümü 21. yüzyıla daha da ağırlaşarak taşındı. 21. yüzyılda yeni sorunlar filizlenmeye başlamıştır.

Ergenler ve okul saatleri

Ergenlerin yirmi dört saatlik döngüler halindeki biyolojik düzenleri ve doğal uyku uyanıklık döngülerinde ileriye doğru kayma olur. Bilgisayar, televizyon vb. etmenlerin de etkisiyle bu değişiklikler ergenlerin geç saatlere kadar uyanık kalmalarına yol açar, dolayısıyla uyanmaları da daha geç saatlere kayar. Normal bir ergenin 8.5-9.5 saat uyku gereksinimi olduğu bilinmektedir. Yeterli süre uyumayan ergenlerde uyku yoksunluğu ortaya çıkar. Uyku yoksunluğu endişe, çöküntü, umutsuzluk ve sonucu düşünülmeden yapılan eylemlerin artışına neden olmaktadır. Derse odaklanma, dikkat ve bir konu üzerinde yoğunlaşma azalır. Yapılan çalışmalar okul saatlerinin ileri alınmasıyla bu sorunların azaldığını göstermektedir.

Bilgisayar kaynaklı çocuk istismarı

Bilgisayarlar artık temel ders araçlarından biri durumuna gelmiştir. Daha ilkokuldan başlayarak internetten yararlanma etkinliğini artırmaya yönelik eğitim verilmektedir. Dokuz aylık çocuklar için bile program geliştirildiğini biliyoruz. İnternet neredeyse tüm gençliği bir dünya vatandaşı haline getirmektedir. Ne yazık ki bu olağanüstü gelişme özünde olumsuz öğeleri de taşımaktadır. Pornocular, kötü niyetliler, kötü amaçlı satıcılar bağımlılık, hastalık, bozukluklar ve hatta ölüm riski yaratabilmektedir. İnternet kaynaklı taciz ve istismarın boyutu giderek artmaktadır. Pahalı ürünlere eğilim, pornografik ürünlere erişim, cinsel istismarcıların ve kötü amaçlıların ağına düşme, konuşma odalarında antisosyal akran gruplarıyla bağlantı kurabilme riski artmaktadır. Yasak ve engeller istenen koruyucu etkiyi sağlamamaktadır. Oysa anne ve babaların çocuklarla internet güvenliği hakkında konuşmaları onların internetle ilgili daha güvenli kararlar vermelerine yardımcı olabilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ebeveyn bu konuda hazırlıksızdır. Koruma sorumluluğu olanlar çocuğun seçici ve eleştirel düşünme becerilerini, sorumlu karar verebilmesini güçlendirmelidir. İnternet erişimi yakından izlenmelidir. Bilgisayarlar aile ortak kullanım alanlarına yerleştirilmelidir. Olumsuz sitelere erişimi engelleyen ticari güvenlik programlarından yararlanılmalıdır. Video oyunlarının seçiminde eğiticiler ve aileler işbirliği yapmalıdır. Çocuk dostu sitelerin kullanımı özendirilmelidir. Çocuklar hiçbir kişisel tanıtım bilgisi vermemeleri, fotoğraf göndermemeleri, büyüklerinden habersiz kimseyle buluşmamaları konusunda eğitilmelidir. Çocuklarca sürekli, aşırı ve bağımlılık düzeyinde internet kullanımı kişiliklerinin ve yaşına uygun sosyal becerilerinin gelişimini olumsuz etkilemektedir.

Kamu okullarının ticarileşmesi

Okullar giderek televizyon ve diğer dijital medya programlarına ağırlık vermekte, kimi okullarda bu programlar ticari reklamlarla birlikte sunulabilmektedir. Düşük gelirli okulların ticari ürünlerin hedefi haline gelmesi, okulu şu ya da bu biçimde destekleyen kurum ve kuruluş ürünlerinin satışına olanak sağlanması, çocuk sağlığını ve eğitimini olumsuz etkileyebilen ürünlerin tanıtımına olanak verebilmektedir. Yapılan araştırmalar çocukların ders bilgilerinden çok ticari reklamları hatırladığını göstermektedir. Özellikle eleştirel düşüncenin gelişmediği durumlarda sorun çok büyümektedir. Ticarileşme maddeciliğe, tatminsizlik duygusuna, çocukların kim olduklarından çok neye sahip olduklarının üzerinde durmasına neden olmaktadır.
Okul ticarileşmesinde servis reklamları, kitap kapak ve resimleri, pizza, hamburger ödüllü yarışmalar, okul ya da araç radyolarında yayımlanan reklamlar koşullandırıcı olmaktadır. Öğrencilere reklamlara kuşkulu yaklaşılması becerisi kazandırılmalıdır. Okullar ticari reklamlardan arındırılmalıdır. Konuyla ilgili mevzuata ağırlık verilmelidir.
Sigara ve alkol kullanımı, ilaç bağılılığı ve şans oyunları eğilimi yetişkinlerdeki artışa paralel olarak ergenleri de etkisi altına alabilmektedir. Emeksiz herhangi bir değer kazanmayı özendiren oyunlar kumar sitelerine yönlendirici etki yapar. Piyango biletleri, bahisler, toto ve lotolar giderek yaygınlaşmaktadır. İnternet erişimli siteler giderek artmakta, ergenler bu sitelere erişebilmektedir. Kumar alışkanlığının ortalama yaşı olan 12 yaşın alkol, tütün ve ilaç kullanımından önce olması korkutucudur. Araştırmalar ergenlerde patolojik kumar eğiliminin erişkinlerin 2-4 katı olduğunu göstermektedir.

Erken ergenlik

Erken ergenlik basit bir anlatımla cinse ait ikincil özelliklerin sözgelimi sakal çıkması, memelerin büyümesi vb. durumların çok erken yaşta ortaya çıkmasıdır. Günümüzde sekiz yaşın bile altına inebilmesi korkutucudur. Nedenler arasında uygun olmayan beslenme, kilo almaya bağlı erken gelişme, süt ve etteki DDE gibi hormonlar (DDT yan ürünü), hepsi de çevresel kirleticiler olan çokklorlu bifeniller, fitalatlar ve bisfenol A üzerinde durulmaktadır. Erken tanıda geç kalınmaktadır.
Bütün bu sorunlara karşı hazırlıklı değiliz, gerekli adımları atmıyoruz. Yasaklama, sansür ve politik yaklaşımlar sorunların daha da büyümesinden başka sonuç vermeyecektir. Eleştirel ve sorgulayıcı kuşaklar bu yolla yetiştirilemez. Etkin bir koruyucu hekimlik bilinciyle yaklaşmayacak olursak; elimizden, koruyabilecekken koruyamadıklarımıza ağlamaktan başka bir şey gelmeyecek.

Prof. Dr. Çağatay GÜLER



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir Belediye Cinayeti 22 Ağustos 2013
İcat Çıkarma! 16 Ağustos 2013

Günün Köşe Yazıları