‘False flag’ (yanıltma operasyonu)

18 Nisan 2018 Çarşamba

ABD, Britanya ve Fransa koalisyonunun, artık moda tabirle FUKUS’un Suriye saldırısı, bir şeyi net olarak ortaya koydu: Emperyalist cephede ‘militarist kaslar’ yerli yerinde sayılır, fakat ‘beyinsel faaliyetler’ iflas etmeye yüz tutmakta.
Suriye saldırısı; El Kaide’nin topladığı veriler üzerinden hüküm kesilmiş Han Şeyhun vakasından bir sene sonra, yine kimyasal silah kullanımı iddiasıyla, bu kez sahte kanıt yaratmaya dahi ihtiyaç duymaksızın, sahnelenmiş görüntüler üzerinden, “Ama biz inanıyoruz” söylemiyle pazarladı. Yalanlar ayyuka çıkmışken aklı başında kimseyi ikna etmedi. Tarihe de ‘false flag’ yani ‘yanıltma operasyonu’ olarak geçeceğine şüphe yok.

***

‘Tek seferlik’ diye sunulan saldırının, müttefikini savunacağını söylemiş Rusya’nın ‘karizmasını çizildiği’ aşikâr. Diğer yandan Moskova’nın uluslararası hukukun açık ihlali olan bu militarist saldırganlık karşısında Üçüncü Dünya Savaşı’na girişmeye geçit vermeyecek şekilde kırmızı çizgilerini kabul ettirmiş olduğu, saldırının boyutlarının sınırlandırılmasından belli.
Taraflar bir ‘deneme’ yaptı. Suriye sahasında değişiklik yaratmadı. Başarısı tartışmalı. Saldırgan cephe dağınık. Birleşik cephe tesisi için Suriye yangınının dinmesine izin vermeyecekleri ise açık.

***

Dolayısıyla jeopolitik hedefleri için yeni ‘şeytanlaştırmalar’ eşliğinde yeni ‘false flag’ beklemek gerçekçi. Sorun şu ki, geçmişte yutturulmuş olanların internet çağında pazarlanması sıkıntılı. Yine de yenilerine maruz kalacağımız için beyinleri tazelemekte fayda çok. Gizlilik örtüleri kalkmış birkaç örnek:
• 1960’larda John F. Kennedy’ye takılmış olan Guantanamo Körfezi’nde kendi botlarını havaya uçurup Miami’yi bombalayıp suçu Castro’ya atmaya ve Küba’ya müdahale zemini yaratmaya yönelik Northwoods operasyonu.
• 1964’te Kuzey Vietnam hücumbotlarını sahte radyo sinyalleri ve radar görüntüleriyle USS Maddox’a saldırmış gibi gösterip tekrarlandığı iddiasıyla ABD’yi 55 bin askeri ve 3 milyon Güney Asyalının can verdiği tarihinin en feci çatışmasına sokmuş olan Tonkin Körfezi komplosu.
• 1990’da Kuveyt savaşının insani cephesini Amerikan halkına PR şirketi Hill and Knowlton’un sponsorluğunda “Irak askerleri inkübatörlerden çıkardıkları bebekleri yere atıyorlar” söylemiyle açmış büyükelçinin 15 yaşındaki kızı Neyire.
• 1998’de Bill Clinton Amerikası’nın Sudan’da “El Kaideciler vardı” diye pazarlayarak vurduğu El Şifa ilaç fabrikası faciası.
• 2003’te Bush yönetiminin kitle imha silahları yalanıyla giriştiği Irak işgali.
• 2011’de Libya lideri Kaddafi’nin orduya “Sivillere sakın ateş açmayın” dediği ses kaydını çarpıtıp ‘ateş açma emri verdiği’ iddiası üzerinden NATO eşliğinde ‘insani müdahale’.

***

Suriye zincirin en son ve yüze göze bulaştırılarak en uzun süren halkası. ‘Bahar ve demokrasi taşıma’, ‘ılımlı İslam pazarlaması’, ‘IŞİD markası’ derken hortlatılan teröre, müttefiklerinin desteğiyle ‘yaşam hakkı için’ direnen ülkeyi vurmak için iki ana tema var: “Esad bir manyak. Savaşı kazanıyor olsa bile durup durup sivilleri gazlıyor.” Rusya deseniz mimli, payına “Sibirya ve Gulag ülkesi, şeytan” olmak düşüyor. İran zaten tersinden ‘büyük şeytan’.
Batı’nın kellifelli uzmanları sosyal medya eşliğinde bunları yayıyorlar. Sorgulayan akademisyenler ve bağımsız gazetecilere cadı avı yürütüyorlar. Atlantik Konseyi’nin bir uzmanı Esad için ‘gaz bağımlısı’ derin tespitini bile yaptı! Son dönemde iki yazıda işlediğim Skripal vakasını anlamak yerine Rusya’ya ‘sallayanlardan’ geçilmez oldu. İnsan aklına mütemadiyen hakaretler...

***

Liberal özgürlükçü Batı âlemi ve onu kıble belleyenlerin ‘false flag’ işler eşliğinde düştükleri vaziyet bu. Aslında bu yemi yutan, başkalarına yutturmaya çalışanların hali, bizim hükümet üyelerinin CHP’yi ‘Marxist-Leninist’ ilan etmesinden farksız. İçinde yaşadıkları sistem patlamakta. Kendilerini ‘şeytanlaştırdıkları’ üzerinden var ediyorlar. Durumları acıklı. Hakikatler üzerinden beyinlerini çalıştıracaklarına, kas çalıştıranlara selam durmakla iştigal ediyorlar. Bizler de ‘yanıltma operasyonlarının’ tehlikeli sularında yüzmek kalıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları