Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhuriyetin 99. yıldönümü
Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyetin 99. yılına ulaştık.
Tüm halkımıza kutlu olsun...
Osmanlı Devleti son döneminde zaten egemenliğini yitirmişti. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’yla da başta başkent İstanbul olmak üzere vatan toprakları yabancı ordular tarafından işgal edilmişti. 10 yıldır savaşan halk yılgındı. Padişah geleceğini ve kaderini sömürgeci işgal devletlerine bağlamıştı.
Milli Mücadele, Mustafa Kemal’in önderliğinde üç ayrı cephede verilmiş zorluklar ve ihanetlerle dolu bir savaştır. Birinci cephe, vatan topraklarını işgal etmiş olan emperyalist askeri işgal kuvvetlerine karşı yapılan savaştır. Öteki cephe işgalcilerle işbirliği yapan padişah ve onun hükümetleridir. Padişah Vahdettin ve onun hükümetleri “Kuvayı İnzibatiye” adını taşıyan paralı askerlerle Milli Mücadele’yi başlatan Kuvayı Milliyecilere saldırıyor, iç savaş çıkarıyordu. Ankara’da Meclis açılmıştı; ancak Meclis’in çoğunluğu yapılan savaşı padişah ve halifenin kurtarılması mücadelesi olarak değerlendiriyordu.
Milli Mücadele’ye başlarken Atatürk’ün kafasındaki stratejik plan, önce yabancı işgal ordularıyla savaşmak, sonra da Osmanlı’nın küllerinden çağdaş bir devlet yaratmaktı. Atatürk Nutuk’ta o günkü koşulları anlatır ve şu yargıya varır:
“Bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milli egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız bir Türk devleti kurmak.”
Milli Mücadele destansı bir savaştır ve bin bir zorlukla kazanılmıştır.
29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetin kurucu babası Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Egemenlik padişahtan alınıp halka veriliyordu. Cumhuriyet kuruluyordu. Din devletini temsil eden halifelik tarihin derinliklerine gönderildi. Atatürk’ün hedefi sadece vatanın yabancı işgal güçlerinden kurtarılması değildi, temel amaçlarından en önemlisi de Türk toplumunu çağdaş uygarlık düzeyine taşımaktı.
Cumhuriyetin yönetim modelini, evrensel demokrasi modeline taşımak, Atatürk’ün temel hedeflerinden birisiydi.
Atatürk aklı öne çıkarıyor, en gerçek yol gösterici ilimdir diyordu. 1950 yılında çok partili demokratik sisteme geçtiğimiz günden bugüne 72 yıl geçti. Bu dönemde iktidar olan sağ partiler, tarikatlara olanak tanıyorlar; tüm güçleriyle Cumhuriyete, Atatürk’e ve Aydınlanma devrimlerine karşı çıkıyorlar... Laik Cumhuriyetin yıkılmasını, halifeliğe dayalı din devletinin geri gelmesini istiyorlar...
Ancak Cumhuriyetin 99. yılında bugün Türkiye 80 milyonu aştı, Cumhuriyet ideallerine bağlı, genç bir nesil yetişti. Bilime, akla, çağdaş yaşama inanan büyük bir kitle oluştu.
Türk toplumunu ortaçağın karanlığına, geriye döndürmek isteyenler başarılı olamayacaklardır.
Atatürk’ün akla dayanan yol göstermesi sürecektir. Çağdaş toplum, evrensel Cumhuriyet değerleri yaşayacaktır. Cumhuriyet gazetesi, bu mücadelede en önde savaşını sürdürecektir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Colani’nin arabası
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'