Cumhuriyet gazetesi 100 yaşında. Gazetemiz, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt. Bu nedenle gazetenin yaşam öyküsü sadece Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk toplumunun da var olma öyküsüdür.

İstanbul işgal edildiğinde Yunus Nadi İstanbul’da Yenigün adını taşıyan gazetesini yayımlıyordu. Milli Mücadele'yi desteklediği için işgal kuvvetlerinin baskısı altındaydı. İşgalciler kendisini tutuklamak istediler, Yunus Nadi; Anadolu yolunu tuttu, Mustafa Kemal’e katıldı. Sadece Ankara’ya gitmekle kalmadı, Yenigün matbaasını da işgal altındaki İstanbul’dan parça parça sökerek Ankara’ya taşıdı ve 9 Ağustos 1920’den itibaren Anadolu’da Yenigün adını taşıyan gazetesini yayımlamaya başladı.

İçtenlikli bir Kuvayı Milliyeci olan Yunus Nadi, hem Meclis’te çalışıyor hem de gazetesi ile Milli Mücadele’yi destekliyordu.

Cumhuriyet ilan edilince Yunus Nadi, Atatürk’ün isteği ile Cumhuriyet gazetesini kurdu ve gazetenin ilk sayısı 7 Mayıs 1924 tarihinde yayımlandı.

Yunus Nadi tam 100 yıl önce, ilk gün yazdığı başyazıda Cumhuriyet gazetesinin ilkelerini tanımlamıştı. Yunus Nadi, 100 yıl önce şöyle diyordu:

“Biz Cumhuriyetin koruyucusuyuz... Gazetemiz ne hükümet gazetesi ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet sadece Cumhuriyetin bilimsel ifadesiyle demokrasinin savunucusudur.”

100 yıl boyunca her dönemin etkin kalemleri, düşün dünyasının en önemli yazarları hep Cumhuriyet’te toplandı. Bu köklü çınar sansüre, her türlü baskıya karşı çıkarak özgür basının sembolü olmuştur. Gazetenin yazarları öldürüldü. Onlar basın şehitleridir. Gazetenin yazarları hapse atıldı. Gazetemizin ilanları kesildi. Gazetenin bahçesine üç kez bomba atıldı. Tüm susturma çabalarına rağmen Cumhuriyet’i susturamadılar. Cumhuriyet bugün başı dik, Aydınlanma ve demokrasi mücadelesini sürdürüyor.

Cumhuriyet gazetesi dünyada eşi olmayan bir yönetim modeline sahiptir. Holdingleri yok, şirketleri yok, yan kazançları yok, patronu yok... Gazete 31 yıllık Cumhuriyet Vakfı tarafından yönetiliyor. Vakıf yönetim kurulunu gazetenin çalışanları ve Atatürkçü aydınlar oluşturuyor. Cumhuriyet’in en büyük sahibi sadık okurlarıdır. Yunus Nadi’nin 100 yıl önce yazdığı gibi Cumhuriyet, Atatürk’ün Aydınlanma yolunda yürümeye devam edecek. Aynı zamanda hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığına dayalı tam demokrasinin gerçekleşmesi için de mücadelesini sürdürecektir.