Elçin Poyrazlar

Korona kararlarım

15 Nisan 2020 Çarşamba

Haftalarını küçük dairesinde tek başına karantinada geçiren bir arkadaşım ‘Şu korona bitsin aşık olacağım’ dedi bana.  

Hayatın tanıdık koşuşturmasının durmasıyla birlikte belki daha fazla düşünmeye ve hissetmeye başladık. 

Yapacaklarımız, yapmak istediklerimiz, yarım kalan şeyler, yeni başlangıçlar, sonlandırmamız gerekenler dört duvar arasında bizi daha çok ziyaret eder oldu. 

Hayat yavaşlayınca biz de onu daha berrak görür olduk. Salgın içimizdeki varoluşçu krizi harekete geçirdi; köşeye atılmış hayaller, ukdeler, kendimize verdiğimiz unutulmuş sözler yakamıza yeniden yapıştı. 

Aşağıda salgının bende yarattığı dönüşümü yansıtan kararlar var. Bu bir plan değil, yol haritası hiç değil. Daha çok bir uyanış melodisi. 

- Hayatla yaptığım gizli anlaşmaların hükmü yokmuş, anladım. Bir anda bildiğim anlamıyla yaşantım alt üst olabilir, kendimi hiç tahmin etmediğim bir durumda, sıkışmış ve çaresiz bulabilirmişim. O halde hayat planı yapmak yerine, ömrümü nasıl geçirmek istediğime odaklanmalıyım.

- Başkalarının tarihi, kendi geçmişim, yerleşik kanaatlar ve beylik düşünceler sadece yorumdan ibaret. Arkaya bakarak gelecek kuramayız. Gelecek için elimi kolumu bağlayan görünmez iplerden kurtulmalıyım.

- Önüme konan kuralların niteliğini iyice araştırmalıyım. Bu benim işime mi yoksa başkalarının işine mi yarıyor, onu sormalıyım. Beni her manevramda sınırlayan toplumsal, geleneksel kuralları ya da ‘elalem ne der’ baskılarını kafamda bitirip yaşantıma bakmalıyım.

- İnsandan haysiyet ve dürüstlük dışında geride ne kalır ki? Haysiyeti kendime saygı, başkalarına fayda tanımımı tekrar tekrar anımsamalıyım.

- Hayat doğası gereği belirsiz. Salgın bize bunun ne kadar geçerli olduğunu gösterdi. Kendim dışında kontrol edebileceğim pek bir şey yok. Endişe, üzüntü, korku gibi duyguların esiri olmadan bunları iyi ve faydalı bir şeyler yaratmada nasıl kullanabilirim onu düşünmeliyim.

- Her kriz döneminde şarlatanlar, dolandırıcılar, sahte peygamberler ortaya çıkar. Bu dönemlerin gerçek kahramanları ise yetkin, eğitimli, sağduyulu, idealist insanlardır. Bilim en gerçek yol göstericidir. Bunu korumalı ve daha çok yayılmasına çaba harcamalıyım.

- Beden bana verilen en güzel hediyelerden biri. Sağlıklı beslenme, spor, düzenli uykuyla ona iyi bakmalı, bana verdiği işaretleri dikkate almalı ve ömür denen birlikte geçireceğimiz bu serüvende onu korumalıyım.

- Kent hayatı yaşam tarzım ama doğaya daha fazla çıkmalıyım. Daha çok yeşile bakmalı, ağaçlar arasında gezmeli, dağ kokusu almalı, denize daha yakın yaşamalıyım.

- Hayat, dostlar, aile, sevdiklerimle daha güzel. Daha sık görüşmeli, sohbet etmeli, buluşmalı ve kahkaha atmalıyım.

- Çevresine zehir saçan kötücül insanları hayatımdan kene gibi tek tek ayıklamalıyım. Olumsuz görüşlerin ve yorumların, güzel sözlerin üstündeki hakimiyetini yıkmalıyım.

- Daha çok dans etmeli, daha çok şarkı söylemeliyim. Güzel şeyleri ertelemenin mahrum kalmak olduğunu hatırlamalıyım.

- Bir sürü gereksiz nasihata, boş yönlendirmeye karşı sevdiğim işi yapmakta diretmeliyim. Tutkuyla yaptıklarımın iş olmadığını, her sabah yeniden görmeliyim.

- Hayatıma daha çok sanat sokmalıyım. Daha iyi edebiyat yapmak için çalışmalıyım. Belki de tek anlamlı hayat hedefim bu olmalı, yaşamı sanata çevirmek…

- En önemlisi, daha çok sevmeliyim. Önce kendimi, sonra diğerlerini.




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları