Türkiye'yi terk etmek
Elçin Poyrazlar
Son Köşe Yazıları

Türkiye'yi terk etmek

01.10.2020 16:08
Güncellenme:
Takip Et:

Terk edişlerin meşru bir nedeni olmak zorunda değil. Biri sadece canı istediği için doğduğu ve büyüdüğü toprakları terk edebilmeli. Yine de, ülkeyi terk edip başka bir yerde yaşam kurma kararı genellikle ekonomik, siyasi ve gelecek kaygısıyla ilgili. 

En çok da küstürülmüşler, umudu tükenmişler, yalnız bırakılmışlar, aldatılmışlar, fırsat verilmemişler, hakkı yenmişler, düşmanlık görmüşler ve linç edilmişler gitmek istiyor bu topraklardan. 

“Mücadele et, burada değerlisin, vatanı sen kurtar” sloganları bir süre sonra işe yaramıyor. Bezginlik, yılgınlık, dargınlık yüreği aşağı çekiyor. “Ucu karanlık, belirsiz bir yol için kısacık ömrü harcamaya değer mi” sorusu oturuyor akıllara. 

O yakıcı soru zaman içinde karşı konulmaz bir arzuya, bir gıdım huzur arayışına, son umudun çıkışına, ideal bir hayat hayaline dönüşüyor. 

ÖNCE İKNA OLUYORSUNUZ

İnsan başka bir yerin daha iyi olacağına ikna ediyor kendini. Okuduğu kitaplar, izlediği filmler, duyduğu haberler bu ideali besliyor. 

“Nasılsa burada da yalnızız” diyor o ses, “Burada bize ekmek yok, adalet yok, gelecek yok, hayat yok” diye bastırıyor.  “Git. İlk fırsatta git...”  Kimileri gidebiliyor, kimileri o hayalin peşinde hayat tüketiyor. Her iki durumda da gönül ve akıl, insanın fiziksel olarak yaşadığı yere sığmıyor.  Gittiniz diyelim. Huzur, tamam. Güvenlik, tamam. Para, tamam. Ancak o bir türlü kabına sığmayan yüreğiniz ne kadar dizginlemeye çalışsanız da köklerini arıyor. 

Aklınız dönüş yoluna düşüyor. Merakınız, ilginiz, kaygınız arkada kalmak istemiyor. Bu sefer siz arkaya dönüp uzaktan bakıyorsunuz aynı pencereye. 

Başlarda mesafe çok iyi geliyor. Nefes aldığınızı hissediyorsunuz. Kim bilir belki de bir “başarı öyküsü” olduğunuzu düşünüyorsunuz. “Ne güzel” diyorsunuz. “Hayatımı sağlama aldım”.

Oysa her terk ediş, kişisel ve kültürel tarihinizin kuyruğunuza takılması demek.

Ya yeni kötüler?

Hafızanızı iki elle bastırsanız da çıktığınız ilk ağaç, midye dolma, dudaklarınızda ilk şarabın burukluğu, ilk öpücük, dostunuzun kahvesi, sokak kedileri, ana evinin kokusu ve Ege fışkırıyor içinizden. 

Geride bıraktığınızı sandığınız ‘kötü şeyleri’ yaşadığınız yeni ülkenin ‘kötüleriyle’ kıyaslamaya başlıyorsunuz. 

“O kötüler size ait mi? Kendi ‘kötülerinizle’ yaşamak mı aslolan” diye soruyorsunuz. Sorular en çok, eski vatandan kötü haberler aldığınızda aklınıza yapışıyor. 

Evet, gittiniz. Ama arınmış, soyunmuş, geçmişi çözmüş, yepyeni biri olarak mı başladınız o hayatınıza? 

Yoksa size özel, içinizde çalkantılı Türkiyenizi de yanınızda mı götürdünüz?

Siz vatanı terk etmiş olabilirsiniz, ama kabul etmek istemeseniz de vatan bellediğiniz yer sizi terk etmiyor. 

Gitmek ya da dönmek med-cezirinde, geçmiş ile şimdiki zaman arasında bir yerlerde hep onu taşıyorsunuz.

Yazarın Son Yazıları

31 Mart’ın küresel yankısı

31 Mart’ın küresel yankısı

Devamını Oku
05.04.2024
Taliban’ın Batı’yla cihadı

Taliban’ın Batı’yla cihadı

Devamını Oku
29.03.2024
ABD’nin TikTok’la savaşı

ABD’nin TikTok’la savaşı

Devamını Oku
22.03.2024
Dünya bu sorunun yanıtını arıyor

Kate Middleton nerede?

Devamını Oku
15.03.2024
Işık hızında feminizm

Işık hızında feminizm

Devamını Oku
08.03.2024
Tüp bebek ve politika

Tüp bebek ve politika

Devamını Oku
01.03.2024
Ortadoğu’dan notlar

Ortadoğu’dan notlar

Devamını Oku
23.02.2024
Avrupa’nın NATO’su

Avrupa’nın NATO’su

Devamını Oku
16.02.2024
Donald Trump 2.0

Donald Trump 2.0

Devamını Oku
09.02.2024
Nazi selamı (12 Ocak 2024)

Nazi selamı

Devamını Oku
12.01.2024
Dünyanın süper seçim yılı: 2024

Dünyanın süper seçim yılı: 2024

Devamını Oku
05.01.2024
İran’da kadına nefes yok

İran’da kadına nefes yok

Devamını Oku
22.12.2023
‘AB bizi ne yapsın?’

‘AB bizi ne yapsın?’

Devamını Oku
15.12.2023
Kral, aslan, deli

Kral, aslan, deli

Devamını Oku
24.11.2023
Endişeli Muhafazakârlar

Endişeli Muhafazakârlar

Devamını Oku
17.11.2023
Soykırım, savaş suçu, barbarlık...

Soykırım, savaş suçu, barbarlık...

Devamını Oku
03.11.2023
Garantör

Garantör

Devamını Oku
20.10.2023
'Aile arasında'

'Aile arasında'

Devamını Oku
18.10.2023
Türkiye’nin Ortadoğu misyonu

Türkiye’nin Ortadoğu misyonu

Devamını Oku
13.10.2023
Savaşa hoş geldiniz

Savaşa hoş geldiniz

Devamını Oku
10.10.2023
Diktatörler ve silahlar

Diktatörler ve silahlar

Devamını Oku
06.10.2023
‘The Terrorist’

‘The Terrorist’

Devamını Oku
05.10.2023
Menendez’in altınları

Menendez’in altınları

Devamını Oku
29.09.2023
İkinciyiz ama sondan!

Türkiye’nin LGBTİ+ politikası

Devamını Oku
08.09.2023
Dans ve devrim

Dans ve devrim

Devamını Oku
01.09.2023
İngiltere’nin ‘yüzen hapishanesi’

İngiltere’nin ‘yüzen hapishanesi’

Devamını Oku
18.08.2023
Trump ABD’ye karşı

Trump ABD’ye karşı

Devamını Oku
04.08.2023
Çin’in kayıp dışişleri bakanı

Çin’in kayıp dışişleri bakanı

Devamını Oku
28.07.2023
AB ile sıfır noktasına doğru

AB ile sıfır noktasına doğru

Devamını Oku
21.07.2023
Dış politika dümeni

Dış politika dümeni

Devamını Oku
14.07.2023
Afganistan: Kadınların zindanı

Afganistan: Kadınların zindanı

Devamını Oku
07.07.2023
ABD ile İsveç takası

ABD ile İsveç takası

Devamını Oku
23.06.2023
Kavimler Göçü

Kavimler Göçü

Devamını Oku
16.06.2023
Kosova tedirginliği

Kosova tedirginliği

Devamını Oku
09.06.2023
Avrupa’nın al-ver devleti

Avrupa’nın al-ver devleti

Devamını Oku
02.06.2023
Bu daha başlangıç…

Bu daha başlangıç…

Devamını Oku
22.05.2023
Batı’nın merak ettiği

Batı’nın merak ettiği

Devamını Oku
05.05.2023
Bir hayalim var

Bir hayalim var

Devamını Oku
01.05.2023
O esnada dünyada…

O esnada dünyada…

Devamını Oku
28.04.2023
En basit seçim

En basit seçim

Devamını Oku
26.04.2023