İkinci Abdülhamit

İkinci Abdülhamit

28.06.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cuma günü, RTÜK Başkanı’nın sabaha karşı 02.13’te bir tvit atarak, Merdan Yanardağ’ın TELE 1’de, Abdülhamit konusundaki konuşması için “İnceleme başlattığını” bildirmesi, konuyu gündemin birinci sırasına oturttu.

Bugün aslında Abdülhamit dönemindeki sansürü yazacaktım ama daha önce Osmanlı İmparatorluğu’nun asıl çöküşünün onun döneminde (başladığını değil) gerçekleştiğini belirtmek istedim.

***

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünün iki temel göstergesi vardır:

Birinci gösterge, yaklaşık olarak 1 milyon 600 bin kilometre kare toprak kaybıdır.

(Karşılaştırma için belirteyim: Türkiye’nin bugünkü yüzölçümü, 783 bin 562 kilometre karedir.)

Çöküşün ikinci göstergesi ise Düyun-u Umumiye’nin ilanıdır:

Türk-İslam geleneğinde bir devletin başına yeni bir yönetici geçtiğinde, onun egemenliği iki simge ile ilan edilirdi...

Siyasal bağımsızlığı ve egemenliği belirten biçimde adına hutbe okunur ve ekonomik gücünü ve bağımsızlığını simgelemek için adına sikke bastırılırdı.

İşte Düyun-u Umumiye bu ikinci simgeyi, yani ülkenin ekonomik bağımsızlığını yok ettiği için sadece ekonomik olarak ve fiilen değil, simgesel olarak da Osmanlı’nın çöküşünü vurgular.

***

OSMANLI’NIN KAYBETTİĞİ TOPRAKLAR:

Büyük devletlerin de baskısıyla 1881’de Teselya ve Narda’yı Yunanistan’a verdi. 1897 Savaşı’nda geri alınan Teselya büyük devletlerin baskısıyla aynı yıl, yeniden Yunanistan’a verildi.

1878’de Kıbrıs’ı İngiltere’ye sattı.

1878 Berlin Antlaşması’yla Batum, Ardahan, Kars, Oltu, Kağızman Rusya’ya, Kotur kazası ve civarı İran’a, Bosna Hersek Avusturya’ya bırakıldı.

1881’de Fransa Tunus’u aldı.

1882’de Mısır İngilizlerce alındı.

Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan, Romanya, Şarki Rumeli Eyaleti bağımsız oldular; böylece hemen hemen bütün Rumeli kaybedildi.

Girit, Yunanistan’a geçti.

Sonuç ve özet olarak Osmanlı, ikinci Abdülhamit döneminde yaklaşık olarak 1.600.000 kilometre kare toprak kaybetti.

***

DÜYUN-U UMUMİYE’NİN KURULUŞU:

1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sırasında Osmanlı, Galata Bankerlerine başvurdu. Abdülhamit borsacısı olan Banker Zarifi ile gizli bir antlaşma yaparak yüzde 15 faizi ve yüzde 5 komisyonu kabul etti.

Zarifi’yle ayrıca karşılığında yüzde 12 faiz ve aylık, 0.25 komisyon verilmek üzere 300 bin liralık bir avans anlaşması imzalandı. Güvence olarak da bazı vilayetlerin aşar ve ağnam gelirleri gösterildi.

Savaş devam ederken Zarifi ve birkaç bankerle 45 milyon kuruşluk yeni bir anlaşma daha imzaladı. 93 Harbi kaybedildi; Ruslar, Yeşilköy’e kadar geldi.

93 Harbi sonrasında 1878 yılı itibarıyla Osmanlı’nın, faizler dahil, Galata Bankerlerine toplam 11 milyon Osmanlı Lirası borcu vardı.

Bunun 690 bin lirası doğrudan Yorgo Zarifi’nin alacağıydı.

22 Kasım 1879’da Banker Yorgo Zarifi ve Salamon Fernandez gibi Galata Bankerleri ve Osmanlı Bankası yetkilileriyle “Rüsumu Sitte” (Altı vergi) anlaşması imzalandı.

Anlaşmaya göre, tuz tekeli, tütün tekeli, damga resmi, alkollü içki, balık avcılığı ve ipek vergisi gibi Osmanlı’nın 6 kalem sağlam geliri; “Rüsumu Sitte İdaresi”ne bırakıldı..

Bunu gören Avrupalı alacaklılar hemen harekete geçtiler ve Osmanlı İmparatorluğu ile 20 Aralık 1881’de “Muharrem Kararnamesi”ni imzalayarak “Düyun-u Umumiye İdaresi”ni kurdular; “Rüsumu Sitte” gelirleri de bu idareye devredildi.

Böylece Osmanlı İmparatorluğu tam bağımlı hale geldi.

***

YAŞASIN BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL, HUKUK DEVLETİ:

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ İLELEBET YAŞATACAĞIZ!

Yazarın Son Yazıları

Atatürk üzerine birkaç kitap

Son zamanlarda, Atatürk’e, İstiklâl Savaşı’na ve Cumhuriyet Dönemi Tarihi’ne ilişkin saldırılar, saptırmalar ve iftiralar çok artınca, bu konulardaki gerçek tarih araştırmaları, kitapları da çoğaldı.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianame, devlet yönetimine yansıtıldığında?...

Cuma günkü yazımı şöyle bitirmiştim...

Devamını Oku
16.11.2025
Başarılı politikacılık ve avukatlık suçlanınca?...

Lafı dolandırmaya gerek yok...

Devamını Oku
14.11.2025
İddianame, Atatürk, Haberal ve umut!

Bugünlerde, tam 10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinin ertesi günü açıklanan...

Devamını Oku
13.11.2025
Atatürk: İki yalan dört düşman

Dün Atatürk’ü andık; bu vesileyle, bugün, Atatürk konusundaki çok önemli iki yalana ve dört düşmana değinmek istiyorum.

Devamını Oku
11.11.2025
İkinci Silivri trajedisinde anayasa ihlalleri

“Birinci Silivri Trajedisi Dönemi”, Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığından ayrılma zamanı olan Haziran 2007 tarihinde başladı.

Devamını Oku
09.11.2025
İktidarın çelişik operasyonları

İktidar, “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ni tanımlayan Anayasa’ya Cumhuriyet rejimine aykırı ve birbirlerine ters birkaç operasyonu aynı anda yapıyor ve böylece zaten düşmekte olan seçmen desteğini iyice kaybediyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Casusluk tartışması tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ’a yapılan “Casusluk suçlaması” akıllara derhal FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetlerini ele geçirmek için “Birinci Silivri Trajedisi” bağlamında yaptığı “Casusluk” suçlamalarını ve yine FETÖ’nün “Kozmik Oda”ya girişini ve oradaki bilgilerin yurtdışına sızdırılışını anımsattı!

Devamını Oku
06.11.2025
Casusluk bahane hapis ve kayyım şahane

24 Ekim 2025 Cuma sabahı Merdan Yanardağ “Casusluk” suçlamasıyla göz altına alındı.

Devamını Oku
04.11.2025
İntihar ve çöküş (3) Anomi ve anarşi

Önce kavramları tanımlayalım: Anomi: Kuralsızlık. Anarşi: Devlet otoritesinin yokluğu.

Devamını Oku
02.11.2025
Bir iktidarın intiharı (2)

Dünkü yazıdan devam: Önce bir iktidarı intihara sürükleyen beş temel belirleyiciyi anımsayalım...

Devamını Oku
31.10.2025
Bir iktidarın intiharı (1)

Bir iktidar ne zaman çöküşe yönelir, intihar eder?

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyetin koruyucusu AYM! (mi?)

Yarın CUMHURİYET Bayramı.

Devamını Oku
28.10.2025
Abdülhamit’in ulu hakanlığı ve Yanardağ’a casusluk suçlaması

İktidar, medyayı ve yargıyı da etkisine alarak hem güncel hem de tarihsel gerçekleri saptırmaya, kendi ideolojisine uygun bir tarih ve var olmayan bir güncel dünya imgesi yaratmaya çalışıyor...

Devamını Oku
26.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti? (2) Ültimatom

Dünkü yazımda, İngiltere tarafından, Abdülhamit’in yardım isteği üzerine kendisine verilen ültimatomdan söz etmiştim.

Devamını Oku
24.10.2025
Abdülhamit Kıbrıs’ı nasıl kaybetti?

Emekli Büyükelçi Süha Umar, dün Cumhuriyet’teki köşesinde, Kıbrıs seçimleri konusunda, benim görüşlerimle de aynı çizgide olmalarından memnuniyet duyduğum çözümlemelerini şu sözlerle bitirmişti...

Devamını Oku
23.10.2025
Kıbrıs seçimleri üzerinden tehdit mi?

Türkiye’de de Kıbrıs’ta da seçmenin bu İktidardan bıktığı anlaşılıyor.

Devamını Oku
21.10.2025
Faşizmle mücadelede dokuz ilke! Ne yapmalı (6)

Otoriterlikten totaliterliğe giden İktidar, yaşam biçimlerimizi de tehdit eden ve yeni cezalar oluşturan 11. Yargı Paketi’ni hazırlarken...

Devamını Oku
19.10.2025
Seçime doğru uygulama önerileri: Ne yapmalı? (5)

1) Ana stratejinin “Millet İradesi”nin gerçekleştirilmesi için, eşit, adil ve şeffaf bir seçim hedefine yönelik olduğu asla unutulmamalıdır.

Devamını Oku
17.10.2025
Boş tencere dolmalı, dayak durmalı! Ne yapmalı (4)

İnsanlık tarihi iki kavgadan oluşur: Birinci kavga ekmek kavgasıdır...

Devamını Oku
16.10.2025
Ortadoğu’daki gelişmeler bağlamında ne yapmalı? (3)

Bu yazı yazılırken Hamas ile İsrail arasında rehine takası yapılıyor ve hem Dünya’da hem Ortadoğu’da barış sesleri duyuluyordu.

Devamını Oku
14.10.2025
Ne yapmalı? (2) CHP’ye eleştiri ve destek!

Cuma günkü “Yedi Düvel’e Karşı...” başlıklı yazımda “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan Cumhuriyet Rejimi’mizi iç ve dış saldırılara karşı nasıl koruyacağız?”

Devamını Oku
12.10.2025
‘Yedi düvel’e karşı nasıl direneceğiz? (1)

Önce yazımın başlığını açıklayayım: “Yedi düvel”, “bütün devletler, herkes, bütün dünya” anlamında kullanılan bir deyimdir.

Devamını Oku
10.10.2025
Nadir elementler, emperyalizm ve ‘ileri demokrasi’

Emperyalizmin araçları, dostları ve düşmanları nelerdir, kimlerdir?

Devamını Oku
09.10.2025
‘İleri demokrasi’: Yine ve yeniden

Cumhuriyet’in dünkü manşeti, CHP’nin Abant toplantısından sonra, Gökhan Günaydın’ın “Merkez parti olma kimliğimiz giderek oturuyor” demesi üzerine “CHP merkez parti oluyor” biçimindeydi.

Devamını Oku
07.10.2025
‘Meşruiyet’in iç ve dış kaynakları (5)

Bugüne kadar “Meşruiyet” kavramının iç kaynakları üzerinde durdum.

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet kaynağı olarak Anayasa Mahkemesi ve bağımsız yargı (4)

İsrail’in, Gazze’ye giden Sumud (Direniş) Filosuna karşı giriştiği “Gayri Meşru” müdahale sürerken Trump, bizim Cumhurbaşkanımıza “Meşruiyet” desteği vereceğini belirtti.

Devamını Oku
03.10.2025
Meşruiyet Gazze’de mi seçimde mi (3)

Önce “Meşruiyet” kaynağı olarak Gazze: Trump 25 Eylül’de Erdoğan ile görüştü.

Devamını Oku
02.10.2025
Meşruiyet üzerine (2) Adil ve serbest seçim

Bir iktidarın meşruiyetinin iki kaynağı vardır: Anayasa ve seçim. Meşruiyet Üzerine (1) başlıklı yazımda, Anayasa üzerinde biraz durmuştum.

Devamını Oku
30.09.2025
Meşruiyet üzerine düşünceler (1) Ana Kavramlar

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, 24 Eylül’de New York’ta bir panelde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve “Meşruiyet” ile ilgili olarak tartışmaya yol açan bir ifade kullanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Türkiye’nin itibarı

Bu iktidarın sadece Ortadoğulu ülkelere has olan gösterişçi harcamalarına gerekçe olarak kullandığı “İtibardan tasarruf olmaz” diye bir söylemi var.

Devamını Oku
26.09.2025
Bir şiir, iki tanı, bir uyarı

Sevgili okurlarım, gazeteniz Cumhuriyet 2007’den beri en azından beş yapısal saldırı ve sayısız eleştiri dalgası atlatarak bugünlere geldi.

Devamını Oku
25.09.2025
Ahlak hapsedilebilir mi?

Geçen Pazar günü, iki kıdemli Cumhuriyet köşe yazarı, Mine Kırıkkanat ile Zülâl Kalkandelen “Ahlak” üzerine yazmışlardı.

Devamını Oku
23.09.2025
Trump ne diyor

İyi ki eski adı Twitter olan X, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya kanalları var.

Devamını Oku
21.09.2025
Emperyalizm Türkiye’yi nasıl çökertiyor!

Birinci Haçlı Seferi (1095- 1102), Batı Avrupa kuvvetlerinin Kudüs şehrini ve Kutsal Toprakları Müslüman kontrolünden geri almak için yürüttüğü bir savaştı.

Devamını Oku
19.09.2025
Mitingler sonrası...

Hiç kuşku yok ki Özgür Özel liderliğindeki CHP mitingleri çok etkili oldu: İktidarın CHP’ye saldırısı kamuoyunda ters tepti...

Devamını Oku
18.09.2025
Mahkeme niçin karar veremedi?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçildiği 38. olağan ve 21. olağanüstü kurultaylarını iptal davası, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dün görüldü:

Devamını Oku
16.09.2025
İsmet İnönü ile Adnan Menderes farkı

Diliyorum, CHP’nin, bu yazımın yayımlandığı günkü Ankara mitingi, Demokrasi, Barış ve Hukuk Devleti ilkelerine uygun bir biçimde, her türlü kışkırtmayı engelleyerek gerçekleştirilir.

Devamını Oku
14.09.2025
Otoriterliğin çıkmazı: Şiddet sarmalı

Bugün 12 Eylül 1980’in ve 12 Eylül 2010’un yıldönümleri.

Devamını Oku
12.09.2025
CHP’ye saldırı niçin ters tepiyor?

Bugün El Kaide’nin ABD’ye 11 Eylül 2001 saldırısının ve Küreselleşmenin yeni bir aşamaya geçişinin 24. yıldönümü.

Devamını Oku
11.09.2025