GÖRÜŞ / ERDAL BATMAZ

Mülkiye’de okumuş öğrencisi ya da değil, arkadaşları, dostları, basın ve spor dünyası kısacası hayatın her alanındaki o kadar çok insanın ortak anısında vardı ki Kurthan Hoca, onun ölümü ile hepsinin hayatından sanki bir ağabey, bir kardeş, bir arkadaş eksildi! Onu kısacık da olsa tanıyanların bile onunla paylaştığı, anlatabileceği bir -gülümseten- anısı vardır! Çok az insan başkalarının hayatında bu kadar geniş ve olumlu yer tutabilir! Ölüm haberini aldığımda üzülme duygusu ile karışık onun hayata karşı duruşu, fikirleri ve gülümseten anıları geldi aklıma. Yine klasik bir sıfırcı Kurthan Hoca şakası gibiydi ölümü! Cumhuriyet’in kurucu ilk kuşağının efsane isimlerinden Prof. Dr. Nusret Fişek’in oğlu olması, dönemin devlet adamları ve yaşananlarından çıkardığı pay elbette ki onu tam bir yurtsever yapmıştı! Ama bu 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde hapse atılan, üniversiteden atılıp ekmeği elinden alınan ilk kişilerden biri olmasını engelleyemedi!

Şimdilerde geçmişte meçhul bir şekilde tırnağı taşa takılıp incinenler bile 12 Eylül mağduru sayılıyorken o üniversiteden atılan 1402’likler arasında baştaydı! Darbe destekçisiyken ‘sonradan darbe mağduru’ olan bazı sahte şöhret ve sahte kahramanlar gibi de ağlayıp sızlayıp ülkesini de kötülemedi. Artık kusturma derecesine gelen ‘vallahi de döndüm’ kitapları da yazmadı!

Ankara tutkunuydu! Bir dönem spor ve mülkiye hayatının en çok yer kaplayan uğraşısını oluşturdu. Ankara basketbol dünyasının ve mülkiye sporun en önemli destekçisi ve paydaşı idi. Akademisyen ve federasyon başkanı olarak Türk sporunun gelişimine büyük katkıda bulundu. Spor akademilerinin kuruluş yıllarında spor akademisi başkanlığı yaptı. Atletizm federasyonu başkanlığı sırasında, onca sıkıntıya ve teröre rağmen kazanılan uluslararası başarılar ve yerleştirdiği anlayış değişikliği bu dalda meyvelerini yıllar sonra da olsa verdi. Dergici, yazar, gazeteci, akademisyen, spor adamı ama her şeyden önce güzel insandı Kurthan Fişek Hoca! Nur içinde yat sevgili hocam...