Erdal Batmaz

TMOK ve İstanbul 2020 (25.03.2013)

25 Mart 2013 Pazartesi

İstanbul 2020 Hazırlık Komitesine ülkemizin 7 büyük şirketinin yaklaşık 20 milyon dolarlık desteği şüphesiz ki maddi öneminin yanı sıra olimpiyat projesine sahip çıkmak adına önemlidir. Ama İstanbulun rakibi olan kentlerin özellikle Tokyonun -ki en önemli rakibimizdir- sahip olduğu olanaklar çok daha fazladır. Bir kez daha söylemek gerekir. Bu süreçte ülkelerin, hükümetlerin ya da aday kent belediyesinin yapacağı harcamalar başka bir şeydir, olimpiyat komitelerinin bütçeleri başka şeydir. Olimpiyat yasası olmakla övündüğümüz İstanbulun zaman içerisinde bu yasadan kaynaklanan gelirlerinin nasıl budandığı da malumdur. Geçen yazımızda bahsettiğimiz ve olimpiyat komitesinin ülkemize yakışmayan ekonomik büyüklüğünün böyle olmasının nedeni nedir?

\n

Tek bir neden saymak elbette ki yetmez! Ama en önemlisi Türk sporunun yapılanmasıdemokratikdeğildir! Devletin ve siyasetin spor üzerinde bu kadar çok kontrolünün olduğu bir başka ülke herhalde Kuzey Kore ve Kübadır. Federasyonlarının delege yapısında, genel kurullarında yüzde 15e varan devlet oyu dünyanın hangi ülkesinde vardır? Futbol Federasyonu dediğinizi duyar gibiyim. O uzun süre önce kaybedildi! Şimdilerde adı özerk, kendi siyasete vergi, arsa ve kaynak avantajları ile göbekten bağlıdır. Federasyonun 2007de değişen mevcut yasası ile daha bugüne kadar 2 adayla seçim bile yapamamıştır! Yapılanı da seçim diye kamuoyuna sunmaktadırlar!

\n

Türk sporunun mali ve idari yönden yapılanması yanlıştır! Türk sporunun mali kaynaklarına savurganlık egemendir! Türk sporunun en çok gelir yaratan, ilk üç dalı futbol, basketbol ve voleybol ekonomik açıdan cari açıkvermektedir. Özellikle futbolda son 10 yılda üç büyük kulübümüzün dış transfer zararı 420 milyon dolardır. Yani Türk sporunun ekonomik kaynakları heba edilirken, son 10 yılda bu kadar kaynağa, devlet desteğine, belediye katkısına rağmen ne olimpik düzeyde ne Dünya ve Avrupa şampiyonaları düzeyinde kayda değer bir başarısı yoktur! Var olduğunu sandığımız şeyin ise bir büyük hayal kırıklığı olduğu çok çabuk ortaya çıktı! Atletlerimiz yüzünden en son yaşadığımız rezalet Türk sporunu halterden sonra atletizmde de sabıkalı hale sokacaktır!

\n

Oysa Türk sporuna azımsanmayacak miktarda kaynak aktarılmaktadır! Futbolumuz yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklükte. TFFnin 2012 - 2013 bütçesi 170 milyon dolar! Basketbolumuz 250 milyon dolarlık bir ekonomik büyüklükte ve 2012 - 2013 bütçesi yaklaşık 75 milyon dolar. Voleybolumuz 50 milyon dolarlık bir ekonomik büyüklükte ve 2012 - 2013 bütçesi 12 milyon dolar. Diğer federasyonları saymıyorum bile. Zira Türk sporu içinde bu üç federasyon dışındakilerin ekonomik büyüklükleri toplam içerisinde yüzde 10u bile bulmaz. O da devlet destekli olarak. Belki tenis, belki golf? Peki TMOK? Onun da bütçesi 2013 için 3.4 milyon dolar! Dünyanın birçok yerinde ama özellikle Avrupada sporun yapılanmasında çatı örgüt olimpiyat komiteleridir. Onlar da özerk spor konseyleriyolu ile hükümet ve devletle ilişkilendirilmiştir. Bugün sporunu Spor Bakanlığı adı altında tekçi bir yaklaşımla organize eden Fransa, Hollanda ve Lüksemburg dışında Avrupada ülke yoktur! Buna rağmen bu ülkelerde ek olarak bağımsız spor konseyleri vardır ve kamu kaynağı kullanır. Başında bütün dünyaca benimsenmiş bir çatı örgütü modeli olan olimpiyat komitesi olmayan Türk sporunun kısa vadeli başarıları dışında köklü bir başarısı olamaz! Peki, ne yapalım? ‘İstanbul 2020nin şansı nedir’? sorusunun cevabı ise gelecek yazı konumuz olsun.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları