Mahşerin atlıları çoğalıyor

30 Aralık 2021 Perşembe

Mahşerin dört atlısı savaş, pandemi, açlık ve ölüm son yıllarda çok hareketli. Zamanla mahşerin dört atlısına 1930’larda faşizm, 21. yüzyılda iklim krizi eklenmişti. Ne yazık ki bir yenisi gündemde: Totalitarizmin hizmetinde yapay zekâ.

KLASİKLER BİRİNCİ SIRADA

Yeni yıla, Carl Bildt’in deyimiyle “savaş davullarıyla” giriyoruz. Rusya ve NATO, Ukrayna sınırında karşılıklı askeri yığınak yapmaya devam ediyor. Hint-Pasifik bölgesinde Çin, zaman zaman Rusya ile birlikte Tayvan’a yönelik tehditlerle ABD’yi sınıyor. Almanya, ABD donanmasına eşlik etmek üzere Güney Çin Denizi’ne gönderdiği savaş gemilerine yenilerini eklemeye hazırlanıyor. Tabii ki “kimse savaş istemiyor”. I. Dünya Savaşı’ndan birkaç ay önce de kimse ne savaş istiyor ne de bekliyordu... 

İkinci sırada pandemi var. Şimdilik veriler, 2022 yılında pandeminin, Omicron son mutasyon ise giderek yatışma olasılığına işaret ediyor. Ancak “kapitalizmin ikinci çelişkisi” o kadar keskinleşti ki her an yeni bir mutasyon ya da çok daha tehlikeli yeni bir virüsün insana sıçrama riski var. Örneğin İsrail’de, Hula Doğal Koruma Alanı’nda, H5N1 kuş gribi virüsü bu yıl 5 bin 400 leyleği öldürdü. H5N1’in insana bulaşma riski düşük ama bu virüsü kapanın ölme olasılığı çok yüksek.

Açlık ve ölüme gelince, mahşerin ilk iki atlısının katkılarının yanı sıra, küresel ısınmanın hızlandırdığı aşırı sert fırtınalar, sel baskınları, sıcaklıklar birçok bölgede açlığa yol açıyor, kaynak savaşlarını hızlandırıyor, göç dalgalarını, kendi vatanlarından umudunu kesen insanlarla besliyor. Mahşerin, savaş, pandemi, açlık atlılarının yanı sıra, göçmenler yolculukları boyunca sık sık mahşerin dördüncü atlısıyla, ölümle karşılaşıyorlar. En iyimser yorumcular bile bu atlıların koşusunun 2022’de yavaşlayacağını düşünemiyor...

FAŞİZM VE TEKNOLOJİ

Faşizm yine dünyanın gündeminde: Kasım ayında Amerika’da kısmi Kongre seçimleri var, nisan ayında da Fransa’da başkanlık seçimleri. Amerika’da Trump çizgisinde faşist kadroların kontrolüne geçen Cumhuriyetçi Parti, kasım seçimlerinde Senato ve meclis çoğunluğunu ve yeni eyalet valiliklerini ne pahasına olursa olsun ele geçirmeye kararlı; başarılı olma şansı her gün biraz daha artıyor. Yüksek mahkemede aşırı sağın ağırlığını da bu resme ekleyince “süreç olarak faşizmin” 2024’te Trump ya da ona benzer bir adayı iktidara taşıyacağını düşünebiliriz. 

İngiltere’de Financial Times, Boris Johnson’un dengeleme ve denetleme organlarını zayıflattığından yakınıyor. Fransa’da 2021’de aniden ortaya çıkan Zemmour, ırkçı milliyetçi, Fransa’yı Müslümanlardan kurtarmayı vaat eden faşist bir politikacı; Le Pen’i bile geride bırakarak Macron’un karşısına aday olarak çıkmayı başardı. Zemmour’un Fransa başkanlık seçimlerini kazanma şansı zayıf ama sıfır değil. Bu iki gelişme kapitalizmin iki önemli ülkesinde “süreç olarak” faşizmin 2022’de yeniden hızlanacağını düşündürüyor.

İzleme gözetleme, “büyük veri” kapitalizminin 2022’de özellikle yapay zekâ alanındaki gelişmelerle daha da derinleşeceğini, siber savaşlar, otonom silahlar alanındaki yarışı hızlandıracağını söylemek yanlış olmaz. Yıl kapanırken korkutucu iki örnekle karşılaştım. Birincisi, South China Morning Post’a göre Çin devleti, yapay zekâ ile çalışan, yüzde 97 oranında “doğru” karar verebilen bir elektronik savcı üretmiş. Böylece sıradan suçlara bakan savcıların yükü azalacakmış. İkincisine de Times of Israel gazetesinin “Dehşet verici siber silah” başlıklı yazısında rastladım. İsrail’de siber izleme ve casusluk yazılımları üreten NSO adlı şirket, hedef aldığı bilgisayarlara, bilgisayar sahibinin hiçbir işlem (adrese tıklamak, bir resim indirmek ya da dosya açmak gibi) yapmasına gerek kalmadan girebiliyormuş. Uzmanlar, bu casus yazılım karşısında şimdilik hiçbir savunma aracının olmamasını dehşetle karşılıyorlarmış. Uluslararası Af Örgütü’nün bir araştırması, NSO’nun yazılımını özellikle insan haklarını savunan yolsuzlukların üzerine giden gazetecileri susturmak isteyen hükümetlerin satın aldığını gösteriyor.

Mahşerin atlılarının toynakları altındaki uygarlığın ürettiği “büyük veri” üzerinde, Elon Musk’ı bile korkutan bir hızla gelişen “yapay zekâ”nın, kontrolden çıkma riski 2022’de daha da artacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları