Gülengül Altınsay

Potansiyel depremzedeyiz

02 Mart 2023 Perşembe

Bu nasıl bir acele? Bu nasıl bir telaş? Daha insanların cenazelerine bile ulaşılamamış, hayatta kalanlar asgari bir düzeyde yaşam koşullarına bile kavuşamamış, göçler sürüyor ve acılar çok taze. Ama futbol bu koşullara rağmen illa ki oynanacak öyle mi? Amaç bir an önce normale dönmekse eğer futbol oynayarak mı normale döneceğiz? Yoksa bir an önce normale dönelim diyerek bu felaketin üstünü örtelim, unutalım, sorumluları kurtaralım çabası mı bu? 

Oysa felaket o kadar büyük ki artık normale dönme diye bir şey olamaz. Ayrıca o normali zaten istemiyoruz ki biz. O normal değil mi ki bu kadar çok can kaybına yol açan. Bizim ihtiyacımız tümüyle farklı bir düzen. İnsanların kul değil özgür yurttaş olarak saygı gördüğü ve rantın değil hayatın temel alındığı... Yıllardır tam da bu yüzden futbolun içinde bulunduğu çarpık, hastalıklı düzene karşı olmadık mı? Evet isteseniz de istemeseniz de kurtuluşumuz o eski normale dönmekte değil. Yepyeni bir düzende. Aksi takdirde hepimiz enkaz altında kalacağız er ya da geç! Zaten olası bir İstanbul depreminde ne statlar kalacak ne futbol. Böylece o şikâyet edilen tribünler de olmayacak. 

Şu “Spora siyaseti karıştırmayın” lafları da kabak tadı verdi artık. Siz futbolu siyasi propaganda alanı haline getireceksiniz ama taraftar tavrını koyduğu zaman onları “bir avuç holigan” ilan edeceksiniz. Özellikle yabancı takımlarla olan maçlarda resmi ideolojinin siyasetine de nefret söylemlerine de nasıl yol verildiğini anımsayın. FETÖ’nün futbolu nasıl bir siyasi ve ekonomik rant alanı haline getirdiğini, tribünlerin siyasi amaçlarla provoke edilmeye çalışıldığını da unutmayın. İlginç olan “Siyaseti spora karıştırmayın” baskısı yapanların daha çok da var olan düzenin eleştirilmesini istemeyenler olması. 

Tamam, tribünlerde son yıllarda nefret söylemi, biraz da toplumsal sıkıntıları boşaltma alanı olarak körüklendi. Ama tribünler insanların bir araya geldiği alanlar. Futbol seyircisi de apolitik kullar değil, bu halkın bir parçası. Elbette her alanda anayasal ve insani kendini ifade etme özgürlüğünü kullanacak. On binlerce kardeşimiz, anamız, babamız, çocuğumuz can vermişken, milyonlarcasının ocağı sönmüşken bırakın hayatta kalanları susturma çabasını... Onları statlara sokmama telaşını... Bu düzende acı gerçek şu: Ben, siz ve statlara sokmamaya çalıştığınız tüm yurttaşlar aslında hepimiz aynı zamanda potansiyel birer depremzedeyiz. Deprem olduğunda o holigan ilan ettiğiniz insanlar kaybedildiğinde de timsah gözyaşları dökeceksiniz. Ben o gözyaşlarını şimdiden reddediyorum. Hakkımı da şimdiden helal etmiyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları