Bataklık diye diye...

Bataklık diye diye...

04.02.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Bir durgun sudayız, konuşsak da kuş uçmuyor içimizdeki ormandan”.
Dünya sulak alanlar günüydü geçen cuma. Aklıma Şükrü Erbaş’ın bu dizesi geldi nedense.
Eskiden “sulak alanlar” diye bir kavramdan haberimiz yoktu. Bataklık derlerdi kısaca. Ve bataklıklar da kurutulmalıydı. Öyle öğretmişlerdi bize. Bataklık deyince, aklımıza korkunç yerler gelirdi. Pis kokulu, içinde tehlikeli yaratıkların yaşadığı, insanı yutan yerler. 1970’lerin sonundan söz ediyorum.
Sonra 80’lerin ortalarına gelince o “bataklıkları” gezmeye başladık. Bir tuhaflık olduğunu daha ilk gezimizde anlamıştık. Buraları bize anlatıldığı gibi değildi. Meğer yıllarca kandırmışlar bizi. Bu alanlarda bin bir çeşit kuş vardı. Rengârenk kuşlar ve onların cıvıltıları... Yeşilin her tonu. Hani derler ya “sulak alanlar doğanın müzeleridir” diye; gerçekten de öyleymiş. Başka bir dünyaymış buraları. Can Yücel’in “Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir” dizesi gelirdi aklıma.
Tropik ormanlardan sonra doğanın en canlı yerleri sulak alanlar. Kuşların cenneti. Binlerce canlı türünün evi.
Yanımızda bize rehberlik eden kuş uzmanı arkadaşlarımız vardı. Hele biri, kuşların seslerini dinleyerek, hangi tür olduğunu söylüyordu. Yanında kuş sesleri kasetleri vardı. Onları dinleyerek kendini eğitiyordu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan son “Çevre Durum Raporu”nda “Türkiye sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkesidir” tümcesini okuyunca gülümsedim.
Türkiye’de 8 hektardan büyük 921 sulak alan var. Bunların 135’i Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na göre uluslararası öneme sahip. 14’ü “Ramsar” Sözleşmesi kapsamında koruma altında.
Türkiye sahiden de sulak alanlar açısından zengin bir ülke. Kuşlar açısından da öyle. 465 kuş türüyle neredeyse tüm Avrupa kıtasındaki tür sayısı kadar kuş türü var güzel ülkemizde.
Kuşların en önemli iki göç yolu Anadolu toprakları üzerinde yer alıyor. Belki farkında bile değilsiniz ama her yıl yaklaşık 3 milyon kuş göçüyor üzerimizden.
Fakat tüm bunlar gerçeğin sadece bir yüzü. Yıllarca bataklık diye diye kuruttuk sulak alanlarımızı... Türkiye, son 40 yılda yaklaşık üç Van Gölü büyüklüğündeki sulak alanını kaybetti. Kaybedilen alan 1 milyon 300 bin hektar... Yani toplam sulak alanlarımızın yaklaşık yarısı. Az değil.
Bu süreçte kaç canlı türü yok oldu? Kaçı endemikti, yani sadece bu topraklara özgüydü? Kaç kuş, sürüngen, bitki ve balık türünün yaşamına son verdik? Yok elimizde böyle bir veri. Çünkü oraları “bataklıktı” ve yeterince araştırılmamıştı.
Oysa sulak alanlar aynı zamanda en önemli gen rezervleri. Yok ettiğimiz bir bitki, gelecekte ortaya çıkabilecek ciddi bir hastalığın belki de tek tedavisidir? Bilebilir miyiz bunu?
Elbette Türkiye’de artık “bataklıkları kurutalım” diyen o köhnemiş zihniyet yok. Yine de sulak alanları yeterince koruduğumuzu söylemek zor. Oysa bu alanlar aynı zamanda doğal birer su deposu. Türkiye iklim değişikliği ile birlikte “su kriziyle” karşı karşıya kalabilir. Hâlâ farkında değiliz. Bu kuruttuğumuz alanları çok ararız.
Son zamanlarda “flamingoların başkenti” İzmir kuş cenneti ve Gediz Deltası ile ilgili haberler yer alıyor gazetelerde. Çok önemli bir sulak alan olan Gediz Deltası ve burada yaşayan flamingolar “İzmir Körfezi Geçiş Otobanı” projesinin tehdidi altında. Dünya flamingo popülasyonunun yüzde 10’u burada yaşıyor. Şimdi soru şu: Flamingoların başkentini koruyacak bilinçte miyiz, değil miyiz?
Yoksa, İlhan Berk’in dizesinde dediği gibi, “Kuşlarını alıp gidiyor gök”.
Avrupa’da 1980-2010 yılları arasında kuş varlığı yüzde 57 oranında azaldı. Kuşlar sahiden de gidiyor. Kuşların olmadığı bir dünyada yaşamak istemezsiniz.  

Yazarın Son Yazıları

Önce Cumhuriyet!

Önce Cumhuriyet!

Devamını Oku
09.09.2018
İklim için ses ver!

İklim için ses ver!

Devamını Oku
02.09.2018
Özel yaşamın sonu mu?

Özel yaşamın sonu mu?

Devamını Oku
26.08.2018
Çatılar boş mu kalacak?

Çatılar boş mu kalacak?

Devamını Oku
19.08.2018
İklim değişikliğine hazır mıyız?

İklim değişikliğine hazır mıyız?

Devamını Oku
12.08.2018
Limitleri yine aştık

Limitleri yine aştık

Devamını Oku
05.08.2018
Balinaların şarkılarına ne olacak?

Balinaların şarkılarına ne olacak?

Devamını Oku
29.07.2018
Katil robot uyarısı

Katil robot uyarısı

Devamını Oku
22.07.2018
Normal(!)

Normal(!)

Devamını Oku
15.07.2018
Yapay zekânın kahkahası

Yapay zekânın kahkahası

Devamını Oku
08.07.2018
Ütopyalar zamanı…

Ütopyalar zamanı…

Devamını Oku
01.07.2018
Uygarlığımızdan geriye ne kalacak?

Uygarlığımızdan geriye ne kalacak?

Devamını Oku
24.06.2018
Çölleşme (17.06.2018)

Çölleşme

Devamını Oku
17.06.2018
Oyuna sahip çık (10.06.2018)

Oyuna sahip çık

Devamını Oku
10.06.2018
Plastiğe boğulmak…

Plastiğe boğulmak…

Devamını Oku
03.06.2018
Dünyayı kim kurtaracak?

Dünyayı kim kurtaracak?

Devamını Oku
27.05.2018
Adalet yürüyüşçülerini kim dinledi?

Adalet yürüyüşçülerini kim dinledi?

Devamını Oku
20.05.2018
Dünya Göçmen Kuşlar Günü

Dünya Göçmen Kuşlar Günü

Devamını Oku
13.05.2018
Rengimiz kararmadan

Rengimiz kararmadan

Devamını Oku
06.05.2018
Yapay zekâ yargıçlar...

Yapay zekâ yargıçlar...

Devamını Oku
29.04.2018
Dünya Günü

Dünya Günü

Devamını Oku
22.04.2018
Geleceğin jurnalci nesneleri

Geleceğin jurnalci nesneleri

Devamını Oku
15.04.2018
Hedeflenmek

Hedeflenmek

Devamını Oku
08.04.2018
Son gergedan

Son gergedan

Devamını Oku
01.04.2018
Serçesiz olmaz!

Serçesiz olmaz!

Devamını Oku
25.03.2018
İnternet, hayaller ve gerçekler

İnternet, hayaller ve gerçekler

Devamını Oku
18.03.2018
Artırılmış gerçekliğin büyülü kentleri…

Artırılmış gerçekliğin büyülü kentleri…

Devamını Oku
11.03.2018
Spartaküs’ün öcü...

Spartaküs’ün öcü...

Devamını Oku
04.03.2018
Dünya daha büyük!

Dünya daha büyük!

Devamını Oku
25.02.2018
Suçla mücadeleyi oyunlaştırmak

Suçla mücadeleyi oyunlaştırmak

Devamını Oku
18.02.2018
Ne oluyor bu robotlara?

Ne oluyor bu robotlara?

Devamını Oku
11.02.2018
Bataklık diye diye...

Bataklık diye diye...

Devamını Oku
04.02.2018
Neden öldürüyoruz?

Neden öldürüyoruz?

Devamını Oku
28.01.2018
Biz değil, algoritmalar suçlu

Biz değil, algoritmalar suçlu

Devamını Oku
21.01.2018
Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

Devamını Oku
14.01.2018
Dünya 3.2 derece ısınırsa...

Dünya 3.2 derece ısınırsa...

Devamını Oku
07.01.2018
Dünyanın tüm dillerini anlamak

Dünyanın tüm dillerini anlamak

Devamını Oku
31.12.2017
Gölge etme…

Gölge etme…

Devamını Oku
24.12.2017
İnternetin babası Mustafa Akgül...

İnternetin babası Mustafa Akgül...

Devamını Oku
17.12.2017
‘Soluk Mavi Nokta’

‘Soluk Mavi Nokta’

Devamını Oku
10.12.2017