Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

14.01.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Susan Macgregor’ın öyküsü insana ilk anda inanılmaz gibi geliyor. O zamanlar 8 yaşlarında Susan. Babası işçi tulumuyla işten geldiğinde onu kapıda karşılarmış. Sonra sarılırmış babasına. Gözümde o sahneyi canlandırmaya çalışıyorum.
Ailesine bakmak için gün boyu çalışmış, üzerindeki iş kıyafetleriyle yorgun argın eve gelen onurlu bir işçi ve kızına sarılışı...
Farkında olmadan Nâzım Hikmet’in dizelerini mırıldanıyorum: “Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle, işçi tulumuyla, bu güzelim memlekette hürriyet...” Susan Macgregor öldü. Kansere yakalandı. Meğer babası asbest kullanılan bir işte çalışıyormuş. Babasının işçi tulumunda asbest partikülleri varmış.
Asbest yüzünden 10 yıl hatta 20 yıl sonra ölen insanlara ilişkin bugüne kadar pek çok haber okumuştuk. Fakat 50 yıl sonra ölene ilk kez rastlıyordum. İnsan ilk anda inanamıyor.
Sonrasında “Derby Telegraph” gazetesinin web sayfasında kocası Dave ile yapılan söyleşiyi okuyunca… “Öfkeliyim” diyor Dave, “Neden yetkililer o dönemde kanser yapıcı bir madde olan asbestin binalarda kullanımına izin verdiler?” Ama yapacak bir şey yok. “Kimseyi dava edemezsin” demiş avukatlar, “Çünkü aradan çok zaman geçti.”

***

Peki, konunun bizimle ilgisi ne diyeceksiniz.
Kentsel dönüşümle birlikte Türkiye’de her yıl yüz binlerce konut yıkılıyor. Türkiye genelinde yılda 500 bin konutun yıkıldığından söz ediliyor. Yıkılacak toplam konut sayısı 7 milyona ulaşabilirmiş. Bunlar 20-30 yıllık konutlar. Peki, bu konutların inşaatında yalıtım için asbest kullanılmış mı?
Sahi, oturduğunuz semtte bir yıkım var mı? Yıkılan bu konutta asbest kullanılmış mı? Bunu araştıran var mı?
Asbestli bir bina yıkıldığında, eğer önlem alınmazsa, inşaatta kullanılan asbest havaya karışıyor. Küçücük partiküller halinde. Yüzlerce metre uzağa yayılabiliyorlar. Gözle bile görülemiyorlar. Peki, kim soluyor bu havayı ve partikülleri? Çocuklarımız?
Türkiye’de artık asbest kullanımı neyse ki yasak. 2010 yılında yasaklandı. Gelin görün ki o tarihe kadar yüz binlerce ton asbest kullanıldı. Sadece 2000 ile 2010 yılları arasında 130 bin ton asbest ithal edilmiş.
Türkiye’ye giren asbest, kaç okul, devlet dairesi ve hastanede kullanıldı? Bilmiyoruz. Hangi inşaatlarda kullanıldı? Onu da bilmiyoruz.

***

Türkiye’de çevreciler yıllarca asbestle mücadele ettiler. 90’lı yılları anımsıyorum. Ben de o dönemde asbest haberleri yapardım. Türkiye’ye söküm için gönderilen asbestli gemiler ülkemizde sökülmesin diye çevreciler, bilim insanları, sendikalar, işçiler, TMMOB mücadele verdi. Zehirli atıklara karşı Aliağa’da, İstanbul’da art arda eylemler yapıldı… Asbestli “United States” gemisini anımsar mısınız? Çevreciler yıllarca asbestin ne denli tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışırken yetkililer uyarılara kulak tıkadı. Tam bir umursamazlık hali. İnanmazsınız ama asbestin zararlı olmadığını söyleyen siyasetçiler bile çıktı. Eline yüzüne asbest süren çevre bakanını anımsayan var mı? Tıpkı Çernobil sonrası milletin gözüne baka baka televizyonda radyasyonlu çay içen sanayi bakanı gibi.
Aradan yıllar geçti. Ne değişti?
Cumhuriyet’te yayımlanan Hazal Ocak’ın asbest haberini okuyunca işte bunlar geldi aklıma.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan “İstanbul Asbest Raporu”na göre 39 ilçeden sadece Şişli, Beşiktaş, Ataşehir, Bağcılar, Kadıköy, Maltepe, Tuzla olmak üzere toplamda 7 belediye asbest denetimi yapıyormuş. Peki gerisi?
Ankara’daki “Havagazı Fabrikası” olayını daha yeni yaşadık.
Oysa Türkiye’de “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” var. Niye buna uyulmaz?
Asbest sağlığımızı tehdit ediyor.
Peki, biz ne yapacağız? Bir bina yıkılıyorsa, onun yanından geçerken nefesimizi mi tutacağız?
Nefesinizi ne kadar süre tutabilirsiniz?
Bu sefer Orhan Veli’nin dizesi geliyor aklıma: “Bedava yaşıyoruz, bedava.”  

Yazarın Son Yazıları

Önce Cumhuriyet!

Önce Cumhuriyet!

Devamını Oku
09.09.2018
İklim için ses ver!

İklim için ses ver!

Devamını Oku
02.09.2018
Özel yaşamın sonu mu?

Özel yaşamın sonu mu?

Devamını Oku
26.08.2018
Çatılar boş mu kalacak?

Çatılar boş mu kalacak?

Devamını Oku
19.08.2018
İklim değişikliğine hazır mıyız?

İklim değişikliğine hazır mıyız?

Devamını Oku
12.08.2018
Limitleri yine aştık

Limitleri yine aştık

Devamını Oku
05.08.2018
Balinaların şarkılarına ne olacak?

Balinaların şarkılarına ne olacak?

Devamını Oku
29.07.2018
Katil robot uyarısı

Katil robot uyarısı

Devamını Oku
22.07.2018
Normal(!)

Normal(!)

Devamını Oku
15.07.2018
Yapay zekânın kahkahası

Yapay zekânın kahkahası

Devamını Oku
08.07.2018
Ütopyalar zamanı…

Ütopyalar zamanı…

Devamını Oku
01.07.2018
Uygarlığımızdan geriye ne kalacak?

Uygarlığımızdan geriye ne kalacak?

Devamını Oku
24.06.2018
Çölleşme (17.06.2018)

Çölleşme

Devamını Oku
17.06.2018
Oyuna sahip çık (10.06.2018)

Oyuna sahip çık

Devamını Oku
10.06.2018
Plastiğe boğulmak…

Plastiğe boğulmak…

Devamını Oku
03.06.2018
Dünyayı kim kurtaracak?

Dünyayı kim kurtaracak?

Devamını Oku
27.05.2018
Adalet yürüyüşçülerini kim dinledi?

Adalet yürüyüşçülerini kim dinledi?

Devamını Oku
20.05.2018
Dünya Göçmen Kuşlar Günü

Dünya Göçmen Kuşlar Günü

Devamını Oku
13.05.2018
Rengimiz kararmadan

Rengimiz kararmadan

Devamını Oku
06.05.2018
Yapay zekâ yargıçlar...

Yapay zekâ yargıçlar...

Devamını Oku
29.04.2018
Dünya Günü

Dünya Günü

Devamını Oku
22.04.2018
Geleceğin jurnalci nesneleri

Geleceğin jurnalci nesneleri

Devamını Oku
15.04.2018
Hedeflenmek

Hedeflenmek

Devamını Oku
08.04.2018
Son gergedan

Son gergedan

Devamını Oku
01.04.2018
Serçesiz olmaz!

Serçesiz olmaz!

Devamını Oku
25.03.2018
İnternet, hayaller ve gerçekler

İnternet, hayaller ve gerçekler

Devamını Oku
18.03.2018
Artırılmış gerçekliğin büyülü kentleri…

Artırılmış gerçekliğin büyülü kentleri…

Devamını Oku
11.03.2018
Spartaküs’ün öcü...

Spartaküs’ün öcü...

Devamını Oku
04.03.2018
Dünya daha büyük!

Dünya daha büyük!

Devamını Oku
25.02.2018
Suçla mücadeleyi oyunlaştırmak

Suçla mücadeleyi oyunlaştırmak

Devamını Oku
18.02.2018
Ne oluyor bu robotlara?

Ne oluyor bu robotlara?

Devamını Oku
11.02.2018
Bataklık diye diye...

Bataklık diye diye...

Devamını Oku
04.02.2018
Neden öldürüyoruz?

Neden öldürüyoruz?

Devamını Oku
28.01.2018
Biz değil, algoritmalar suçlu

Biz değil, algoritmalar suçlu

Devamını Oku
21.01.2018
Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

Nefesinizi ne kadar tutabilirsiniz?

Devamını Oku
14.01.2018
Dünya 3.2 derece ısınırsa...

Dünya 3.2 derece ısınırsa...

Devamını Oku
07.01.2018
Dünyanın tüm dillerini anlamak

Dünyanın tüm dillerini anlamak

Devamını Oku
31.12.2017
Gölge etme…

Gölge etme…

Devamını Oku
24.12.2017
İnternetin babası Mustafa Akgül...

İnternetin babası Mustafa Akgül...

Devamını Oku
17.12.2017
‘Soluk Mavi Nokta’

‘Soluk Mavi Nokta’

Devamını Oku
10.12.2017