Melikoff

12 Ocak 2009 Pazartesi

Bir büyük araştırmacı, düşünür, bilim insanını, bir büyük Bektaşi’yi kaybettik. Ömrünü Alevilik-Bektaşilik araştırmalarına adayan Ord. Prof. İrène Melikoff aramızdan ayrıldı.

Bütün kitaplarını okumuştum Melikoff’un. Ama şahsen tanıma fırsatı bulamamıştım. Dünkü Cumhuriyet’te Miyase İlknur’un Melikoff’la ilgili bir anısını okuyunca ben de şahsen tanımış gibi oldum. Bir kongre nedeniyle bulundukları Ürgüp’te bir günlük rahatsızlığı sırasında bile gösterdiği insancıllık, sevecenlik, sıcaklık, onun ne kadar derin bir yüreğe sahip olduğunu göstermeye yetiyor.

Aleviliğe açılan bir yüreğin kazandığı derinlik değil mi bu?

Türkoloji çalışırken, Doğu kültürleri üzerine, Şamanlık üzerine, Bektaşilik üzerine araştırmalar yapar, kitaplar yazarken Aleviliğin erdemlerini özümseyen Melikoff, kitaplarında hep bilimsel gerçekliğin, gözlemin izinde yürüdü. Ve gördü ki, ve anlattı ki, bugünün çağdaş insanlık anlayışı yüzyıllardır Alevi-Bektaşi felsefesinin içinde zaten vardır.

‘Önce insan’ diyebilen, ‘Enelhak’ diyebilen bir inanış, babası Azeri, annesi Rus, kendi Fransız bir bilim insanının yüreğine işlemiştir. Bakınız Melikoff, yıllar önce Miyase İlknur’a neler söylemiş:

“Alevilik-Bektaşilik artık benim bir parçam oldu. Herhalde ben de onların bir parçası oldum. Bu işe ilk başladığım yıllarda bir Fransız öğretim üyesi arkadaşım bana dudak büktü, bu işten fazla bir şey çıkaramayacağım görüşündeydi. İyi ki onu dinlememişim. Direndim, sabrettim ve amacıma ulaştım.”

***

Melikoff bu sözleri söylerken kendi yaşamının, mesleki seçiminin bir özetini yapmış belki ama, aslında bilerek veya bilmeyerek Alevi-Bektaşilerin yaşamsal ve tarihsel bir ilkesini de dile getirmiş:

‘Direnmek ve sabretmek.’

Haksızlığa karşı direnmek, ayrımcılığa karşı direnmek, zulme karşı direnmek... Hak için direnmek, sevgi için direnmek, eşitlik için direnmek, birlik için direnmek, aydınlık için direnmek…

***

İrène Melikoff sadece bir Alevi-Bektaşi araştırmacısı değil, aynı zamanda bir Alevi-Bektaşi dostuydu. Alevi-Bektaşi törenlerine katılan, onların gelenek görenekleriyle huzur bulan, semaha duran bir dost. Bu dostluk onun araştırmalarındaki, kitaplarındaki bilimselliğe, gerçekçiliğe engel değildir. Alevilik-Bektaşiliği öğrenmek isteyenler için İrène Melikoff’un kitapları bir hazinedir. Bu alandaki birçok çalışmanın aksine Melikoff’un kitapları bu derin felsefeyi tüm yönleriyle ve nesnel bir bakış açısıyla anlatır.

Melikoff’un ölümüyle bilim dünyası da büyük bir değerini yitirdi. Ama Melikoff, arkasında her bilim insanına nasip olmayacak değerler bırakarak gitti. Onun yaşamı ve eserleri ışık tutmaya devam edecek.

Alevi-Bektaşilerin ve onların temeline harç koyduğu laik Türkiye Cumhuriyeti’nin başı sağ olsun.

hikmetbila@ttmail.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türkel... 9 Şubat 2009
Elde Var Hamas 2 Şubat 2009
Uğur Mumcu Işıktır 26 Ocak 2009

Günün Köşe Yazıları