Hırsızlar hayatımızı da çaldılar...
Hikmet Çetinkaya
Son Köşe Yazıları

Hırsızlar hayatımızı da çaldılar...

09.08.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Alçaklık nereye kadardır; hayatın içinde ve kıvrımlarında?
Ahlaksızlık, satılmışlık, düzenbazlık, yalancılık, doğruluk nerede başlar nerede sonlanır?
Yaşam, bayağılaşmış bir ak ve kara arasında gidip gelmekse eğer, üçkâğıtçılık, ikiyüzlülük kirli düzenin vazgeçilmeziyse...
Renklerin birbirine geçtiği bir yelpazeye benzer hayat!
Sahtekârlığın tezgâhında böceğe dönüşen yaratık asla insan değildir.
Beyazla siyah arasında tükenmez bir alan, hayatın kendi döngüsü içinde soytarılar pazarına dönüştüğünde, nice düzenbazlar çıkar karşınıza...
O zaman namus tam burada biter, ahlaksızlık başlar...
Korkaklığın adresini arar birileri, faşizm boy vermeye, ötekileştirme, kin, nefret peş peşe sıralanmaya başlar...
Akla kara arasındaki evrensel yelpaze, sayısız insancıl geçişleri, duyarlılığı sağlar insana.
O zaman bir soru size:
“Mavi nerede biter beyaz nerede başlar?”
Siyahın bittiği yerde mavi bir aydınlık beyazı kucaklar...
Sanatsal yetkinliğin varsıllaşması, bilimsel keskinliğin bıçak ağzından da keskinleşmesi, hayatın gerçek varoluşudur...
Bu, bir resim, fotoğraf, yontu, şiir, öykü, roman, deneme, film, tiyatro, opera, bale, müzik olabilir...
İnsanlık 2015 yılında uygarlaşmayı unutmuş, vahşetin çarklarında dönmeyi yeğlemiş.
Baskı, şiddet, faşizan söylemler benim güzel ülkemin vazgeçilmezi olmuş.

***

İnsan yalnızlaşınca, ahlaksızlığın, vahşetin, hırsızlığın, yobazlığın toplumu nasıl kuşattığını daha iyi anlar ve kavrar...
Benim ülkemde salt cezaevlerinin taş duvarları yok... Ülkeyi yöneten ya da yönetmek isteyen taş yürekli siyasetçileri de var...
Bilinçli insan yaşamı boyunca o duvarları yıkmak, özgürlüğü kucaklamak, mavi aydınlığın içinde, beyaz çiçeklerle yüreğini rüzgâra vermek ister.
Bir ömür düşünün acıyla yoğurulmuş!
Hep o anlayışsız duvarları yıkmak isteyen, zindanlarda yatan, hücrelere konulan, nice aydın, edebiyatçı, sanatçı vardır...
Bilincinin altındaki bir soruya yanıt ararken, toplumun unuttuğu Suruç katliamı, Ceylanpınar, Şemdinli, Doğubayazıt, Silopi...
Kör teröre tutsak bir toplum mu olacağız yoksa demokrasisi gelişmiş özgür bir toplum mu?
Cihatçılık denilen şey bir yağmacılık... Amaçlarından biri dini kullanarak kadını aşağılamak, evinden çıkarmamak...
Egemenliğini sömürü ilişkilerinin girdabında sürdürüp biat kültürüyle toplumu ötekileştirmek...

***

Geniş bir zaman dilimi içinde yaşamı güzelleştirmek, çocuklarımızı, o aydınlık mavilerin, beyaz çiçeklerin arasında büyütmek, köleleştirmeye, biat kültürüne yenik düşmemek...
Bunları yaparken, düşler kurmak, doğan güneşi selamlamak, gecenin bir saatinde yıldızlarla konuşup dostlar sofrasında mutluluğu paylaşmak.
Başınızı göğe kaldırdığınızda, “Nerede benim o avarelik günlerim” diye haykırmak!
Başımın üzerinden beyaz bir bulut geçiyor...
O anda aklıma Orhan Veli’nin “Dalgacı Mahmut” adlı şiiri geliyor:
“İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken
Uyanır bakarsınız ki mavi
..................
Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem...”
Yıllar geçip gidiyor işte...
Şimdilerde mavilerimizi, beyazlarımızı, yeşillerimizi çaldılar bizim...
Kapkaranlık bir coğrafyanın içine attılar...
Sularımızı kirlettiler, dağlarımızı, ovalarımızı delik deşik ettiler...
Hayatımızı çaldılar!  

Yazarın Son Yazıları

Şairin müze - kitaplığı (05.09.2019) (05.09.2019)

Şairin müze - kitaplığı

Devamını Oku
05.09.2019
Aşklar ve sevinçler...

Aşklar ve sevinçler...

Devamını Oku
09.09.2018
Hoşça kal hüzün... (06.09.2018)

Hoşça kal hüzün...

Devamını Oku
06.09.2018
Bir garip yolcu...

Bir garip yolcu...

Devamını Oku
04.09.2018
Sevda düşleri...

Sevda düşleri...

Devamını Oku
02.09.2018
Uçarı kaçarı...

Uçarı kaçarı...

Devamını Oku
01.09.2018
30 Ağustos...

30 Ağustos...

Devamını Oku
30.08.2018
Umudun penceresinden bakarken...

Umudun penceresinden bakarken...

Devamını Oku
28.08.2018
Anımsayış...

Anımsayış...

Devamını Oku
19.08.2018
Kadın köle değildir...

Kadın köle değildir...

Devamını Oku
18.08.2018
Yüreğim yangın yeri

Yüreğim yangın yeri

Devamını Oku
16.08.2018
Var mısın umut toplamaya?..

Var mısın umut toplamaya?..

Devamını Oku
14.08.2018
İsyan değil arzu...

İsyan değil arzu...

Devamını Oku
12.08.2018
Utanç... (11.08.2018)

Utanç...

Devamını Oku
11.08.2018
Herkes özgür olmadıkça...

Herkes özgür olmadıkça...

Devamını Oku
09.08.2018
Dağların arasında..

Dağların arasında..

Devamını Oku
07.08.2018
Uzman...

Uzman...

Devamını Oku
10.07.2018
Suskunluk..

Suskunluk..

Devamını Oku
08.07.2018
CHP’de değişim rüzgârı...

CHP’de değişim rüzgârı...

Devamını Oku
07.07.2018
Acı haber...

Acı haber...

Devamını Oku
05.07.2018
Madımak’ı unutma...

Madımak’ı unutma...

Devamını Oku
03.07.2018
Dachau şarkısı

Dachau şarkısı

Devamını Oku
01.07.2018
CHP... (30.06.2018)

CHP...

Devamını Oku
30.06.2018
Anahtar Bahçeli’nin elinde...

Anahtar Bahçeli’nin elinde...

Devamını Oku
28.06.2018
Seçimin yıldızı Muharrem İnce...

Seçimin yıldızı Muharrem İnce...

Devamını Oku
26.06.2018
Sevgi...

Sevgi...

Devamını Oku
24.06.2018
Sessizliğin utancı…

Sessizliğin utancı…

Devamını Oku
23.06.2018
Ya Kürt olsaydım...

Ya Kürt olsaydım...

Devamını Oku
21.06.2018
Hâlâ şafakta geliyorlar...

Hâlâ şafakta geliyorlar...

Devamını Oku
19.06.2018
İsyancı coşku...

İsyancı coşku...

Devamını Oku
22.05.2018
Kuru bir umutsuzluk...

Kuru bir umutsuzluk...

Devamını Oku
20.05.2018
Leyla Bebek...

Leyla Bebek...

Devamını Oku
19.05.2018
Peri Kızı

Peri Kızı

Devamını Oku
17.05.2018
Beyaz Kuşlar...

Beyaz Kuşlar...

Devamını Oku
15.05.2018
Gülümse...

Gülümse...

Devamını Oku
13.05.2018
‘Nurcular, Süleymancılar...’

‘Nurcular, Süleymancılar...’

Devamını Oku
12.05.2018
‘Anla, seni özledim!..’

‘Anla, seni özledim!..’

Devamını Oku
10.05.2018
‘Tarikat Tuzağı...’

‘Tarikat Tuzağı...’

Devamını Oku
08.05.2018
Ülkücü - Nurcu...

Ülkücü - Nurcu...

Devamını Oku
06.05.2018
Belge...

Belge...

Devamını Oku
05.05.2018