Yandaş, candaş ve dindaş medya oldukça rahatlamış...

Ne de olsa Türkiye 32 yıl önceki faşist darbeyle hesaplaşıyor, karanlık bir dönem aydınlatılıyor-muş...

Üç gündür, bu dava sürecinde ne olup olmayacağını anlatmaya çalışıyorum.

İlk günden beri 12 Eylül faşizminin mağdurları değil muhataplarının öyküsünü ve o yılları anlatmaya çalışıyorum.

4 Nisan sabahı Ankara Adliyesi’nin önünde binlerce insan vardı, dün ise yok denecek kadar azdı.

Söylenecekler söylendi...

Aradan 32 yıl geçmiş...

GATA’da yatan iki darbeci... Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya...

Peki işkenceciler, katiller, silahlı soyguncular, bu işin destekçisi olan siyasetçiler, işadamları nerede?

Yoklar!

***

Bu dava nedir ne değildir, sorusunu akla getiriyor...

İddianameye şöyle bir göz attığımda ÖDP Genel Başkanı Alper Taş gibi düşündüm ben de:

“Savcı, iddianamede 12 Eylül’ü sağ-sol çatışması olarak sergiliyor ve savunuyor.”

Oysa işin özü öyle değildi... Faşist saldırıların arkasında kontrgerilla vardı... Aynı silahla sabah sağcı, akşam solcu öldürülüyordu...

AKP de davaya müdahil oldu, CHP ve MHP de...

12 Eylül’ün kurumuş kanını, göstermelik yargılarla temizlemek beni sadece güldürüyor.

32 yıllık bir süreç bugün de sürüyor... Bugün iktidar olanlar yüzde 10 barajının kalkmasını istemiyor...

Neden?

Bu seçim barajını Kenan Evren ve arkadaşları koydu, 1983 seçimlerinden sonra Turgut Özal anayasada küçük değişiklikler yaptı.

Daha sonra iktidara gelen tüm siyasal partiler yüzde 10 seçim barajını kaldırdı mı?

***

AKP kaç yıldır iktidarda?

10 yıldır...

10 yıldır iktidarda olan AKP yüzde 10 barajını kaldırmayı bırakın, yüzde 5’e indirmeyi bile aklının ucuna getirmiyor.

AKP hükümeti 12 Eylül’ün çizdiği yol haritasını kendisine kılavuz edinmiş, yürüyor.

Göreceksiniz bu dava faşist darbecilerden hesap sormayacak onları aklayacak...

Bu arada sağcılar, faşistler, işkenceciler, soyguncular ve vurguncular da aklanacak.

24 Ocak kararları 12 Eylül döneminde uygulandı, IMF’ye tam teslim olundu, sendikal hak ve özgürlükler yok edilirken, Turgut Özal demokrasi kahramanı oldu.

32 yıl öncenin temel ekonomik politikaları bugün tüm hızıyla sürüyor.

YÖK Yasası önümüzde duruyor...

***

12 Eylül binlerce insanımızı sakat bıraktı, öldürdü...

Onun acısını benim kuşağım hâlâ çekiyor...

Yaşanan kıyımları, ölümleri unutmadık!

İzmir İnciraltı yurtlarında kalan üniversiteli gençleri otomatik silahlarla kimler öldürdü?

Jandarmalar!

O dava ne oldu?

O katiller kaç yıl hapis yattı?

İnciraltı katliamını kamuoyu pek anımsamaz... O yurtlarda kalan gençlerimizin suçları devrimci ve yurtsever olmalarıydı...

Ülkeyi yönetenler kontrgerilla gerçeğini bilmezden geldiler...

Yaşamın koşulları bizi kendi düşüncelerimizle birlikte altüst etti, emperyalizmin kıskacında işte bugünlere getirdi.

Erzurum’da göletin sularında “Ölüyoruz” diyen işçilerin çığlıklarını iki saat sonra duydu ama iş işten geçmişti.

Dün Tuzla tersanelerinde de iki işçi hayatını kaybetti...

90 yaşına gelmiş bir Cumhuriyet... Üstelik laik ve demokratik...

İleriiiiii demokrasiiiii!

***

Özgür piyasa düzeni, naylon çadırda diri diri yanan sigortasız işçiler.

Hayatın sayfalarında 12 Eylül var, 28 Şubat var, e-muhtıra var...

Ve GATA’da yatan iki yaşlı darbeci!

104 yaşındaki Berfo Nine, 32 yıldır kayıp olan oğlunu arıyor hâlâ...

Berfo Kırbayır şöyle diyor:

“Kenan Evren anaların çocuklarını aldı... Buraya ‘Ulan bu kadar insana nasıl kıydın’ demeye geldim.”

Boşuna geldin Berfo Ana, boşuna... O hiçbir zaman yargıçların önüne çıkmayacak; benden söylemesi...