Tarih: 2 Eylül 2000...
Politika Günlüğü’nde, “Din Baronu” Fethullah Gülen’in Türkiye’de ne yapmak istediğini yazıp, tarihe not düşüyorum...
“Yazıyorlar:
‘Tek kişilik örgüt olur mu?’
Elbet olmaz!
Vakıflar, okullar, yurtlar, finans kuruluşları, şirketler...
Baş imam!
Semt imamları!
TSK, yargı, poliste örgütlenme...
Milli Eğitim’de kadrolar...”
Görülen o ki, salt bunlar değil...
Örgütlenmenin yargı ayağını o tarihte yazmayı unutmuşum...
O yazı şöyle devam ediyor:
“Örgütün öteki üyelerini ya da merkez kadrosunu mu arıyorsunuz!
Canım, Susurluk çetesinin örgüt şeması var mıydı ki onların olsun!
Hocanın çevresine bakın göreceksiniz.
Gazeteci dostlarımız Türkiye’nin öteki yüzünü görmek istemiyor.
Fethullahçılar 1960’lı yılların sonundan itibaren çok sıkı örgütleniyor; 12 Eylül 1980’den sonrası Kenan Evren ve arkadaşlarıyla pazarlık yapıp 1982 Anayasası öncesi ‘evet’ kampanyasına katılıyor.
......
Fethullah Gülen’in tek amacı vardı:
‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nde örgütlenip darbeyle iktidara gelmek.’
Din baronu bu düşle yaşadı yıllarca...
2000 yılında işi bitirecekti.
1995 yılında durumu fark edip Ankara’da güvendiği kişilere şöyle dedi:
‘Planı 2000 yılına kaydıralım’... ”
28 Şubat oldu daha sonra...
Fethullahçıların (FETÖ) binlerce Işıkevi bir gecede boşaltıldı.
O tarihte FETÖ’nün kent yapılanlanmalarını, okullarını; yargı, polis, TSK, Milli Eğitim’de örgütlenmelerini; Orta Asya cumhuriyetlerinden Afrika’ya, ABD’den, Kuzey Irak’a değin uzanan okullarını; 1987’de sahte sağlık raporlarıyla askeri liselere nasıl öğrenci soktuklarını anlatmaya çalışıyorduk.
Kimse inanmıyordu yazdıklarımıza...

***

Bize karşı linç kampanyası başlatmışlar, her yazımızı tekzip ediyorlardı. 2002 yılında “Fethullah Gülen’in 40 yıllık serüveni” başlıklı yazı dizimiz mahkeme kararıyla durdurulmuştu.
Bize hakaret içeren yayınlara gönderdiğimiz tekzipler ise mahkemelerce yerine getirilmiyordu.
Biz Fethullahçı örgütlenmeyi (FETÖ) okurlara anlatmaya çalışıyorduk.
Fethullahçılara karşı ilk hareket eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’dan geldi; daha sonra eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu da 30 Ağustos Bayramı gecesi FETÖ’nün devlet erkine nasıl sızdığını açık biçimde vurguladı.
2 Eylül 2000 tarihinde çıkan yazımdan bir bölüm daha alıyorum:
“(İzmir DGM, Esas:1987/86-1988/72 dosya) Akyazılı Vakfı’nın örgütlenme biçimine şaşırıp kalacaksız.
İbrahim Belge ve Nihat Özdemir ‘organize örgüt kurup’ askeri lise öğrencilerini eğitiyor.
Deniyor ki:
‘Laik devleti yıkıp yerine şeriat devleti kuracağız. Sizler dininize bağlı subay olarak yetişip dinsiz subayları ordudan temizleyeceksiniz.’ ”
1987 yılında Maltepe, Kuleli, Işıklar askeri liselerinden atılan öğrenciler, Turgut Özal tarafından yatay geçişle Anadolu liselerine alındı.

***

Tarih: 29 Kasım 2013...
13 yıl önce yazdığım “Tarihle Yüzleşme” başlıklı yazımdan bir bölüm aktararak yakın tarihe not düşüyorum bugün...
“25 Ağustos 2004 tarihinde yapılan MGK toplantısında Fethullah Gülen Cemaati’ni bitirme kararı alınmadı mı?
Alındı...
Kimlerin imzası var MGK kararının alında...
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, bakanlar Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Cemil Çiçek, Vecdi Gönül, Abdülkadir Aksu...
Kuvvet komutanları...
MGK kararı açık açık şöyle:
‘Türkiye’deki Nurculuk faaliyetleri ve Fethullah Gülen konusu gündeme gelmiş, yurtiçi ve yurtdışı çalışmalarına karşı bir eylem planı hazırlanması uygun görülmüş, bu konudaki tavsiye kararının hükümete bildirilmesine karar verilmiştir.’ ”
İşte bu karar o tarihte yok hükmünde sayılıp FETÖ’ye dokunulmadı...
Perşembe günü kaldığımız yerden devam edeceğim...