Kimi zaman tarihin sayfalarına bakıp dünü ve bugünü kavramak gerekiyor...
Yıllar, takvim yapraklarıyla birer birer yitip gidiyor... Yaşadığımız uzun, acılı, hüzünlü, sancılı süreç bir bakıyorsunuz unutuluyor, takvim yaprakları gibi...
Sanki toplumlar ayrı zamanlarda yaşıyor...
Ortadoğu, Kuzey Afrika başka; Fransa, Almanya başka...
Acı ama gerçek olan, yaşadığımız coğrafyada da farklı zamanlarda yaşıyor insanlar!
Hakkâri’de, Bitlis’te, Lice’de, Şemdinli’de farklı, Ankara, İzmir, İstanbul’da farklı... Sultanbeyli’de Bakırköy’de, Çeşme’de, Bodrum’da farklı...
Özetlersem Türkiye de toplumsal gerçeği farklı yaşıyor; insani değerlere sahip çıkamaması, dincilik sarmalından kurtulamaması “demokrasiyi ve özgürlükleri” kavrayamaması bu yüzden...
Siyasal dengeler tepetaklak edildiğinde toplumsal yaşam altüst olur.
O zaman kimileri karakterlerinin saatlerini ona göre ayarlar!
İlhan Selçuk’un 30 yıl önce yazdığı gibi bir bakarsınız akreple yelkovan bir elde yer değiştirmiş...
Şaşıran olur!
İlhan Selçuk hiç şaşırmamış!
Biz acıların süzgecinden geçtik, baskıcı rejimler gördük...
Faili meçhul cinayetler!
Ayhan Çarkın’ın eline silahı verip “Hadi koçum öldür şunu” diyenler...
Ben de hiç şaşırmadım, önceki gün duruşması yapılan Ankara’daki “Faili Meçhul Cinayetler” davasına...

***

Umur Talu dün köşesinde şöyle diyordu:
“Tarihi unutursan tarih de seni unutur!”
Doğru!
Biz takvim yapraklarından düşen günleri unuttuk...
Onlar birikti ve tarih oldu...
Musa Anter 1992, Uğur Mumcu 1993 yılında öldürüldü...
Savaş Buldan da Uğur’dan sonra...
Ardından nice başka cinayetler... Köktendinci terör örgütü, PKK, JİTEM...
Pervin Buldan, eşi Savaş Buldan’ın öldürüldüğü gün doğan kızını duruşmaya getirmemiş.
Ne dedi:
“Kızım bu katillerin yüzünü görmesin, diye getirmedim!”
O bir ana!
Eşini “derin devletin” öldürttüğü bir kadın!
AKP 12 yıldır iktidarda değil mi?
Peki, devletin elinde bulunan Susurluk raporu nerede?
Silinmiş sayfalar falan...
Ülkeyi yönetenler, başbakanlar, bakanlar, cumhurbaşkanı!
Yelkovanla akrep yer değiştirmiş; cinayetlerin nasıl işlendiğini anlatan, “vur emri”ni kimin verdiğini söyleyen Ayhan Çarkın tahliye edildi...
O söylenenlerin tümü doğruydu...
O dönem yaşanmış, anlatılanların çoğu çok tartışılmıştı...
Ah şu siyasal dengeler, ah!
Altüst oldu!
Kimileri her zaman olduğu gibi karakterlerinin saatini ayarlayıverdi...

***

Tarihle yüzleşmek gerek!
Tarihi unutursanız hayatı unutursunuz...
O zaman tarih de sizi unutur!
Sabah uyandığımda gazetelere baktım...
20 yıl sonra tarihi yüzleşme; “devlet için kurşun atanlar” yargıçların ve mağdurların karşısındaydı...
Sadece Cumhuriyet manşet yapmıştı, Alican Uludağ’ın izlediği duruşmayı...
“Al sık, siftah yap!”
İşte Cumhuriyet buydu, asla tarihi unutmazdı!
Cumhuriyet bunun için 90 yıllık Cumhuriyet’ti...
Gladyonun kolları dün de vardı bugünde...
İktidara gelmiş tüm siyasi partiler, Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu’nu TBMM Genel Kurulu’na indirmeyen siyasal partiler, iktidarlar...
12 yılda AKP ne yaptı?
Önce Hablemitoğlu, rahip Santoro,
Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi... Cumhuriyet’in bombalanması, kanlı Danıştay saldırısı...
90’lı yıllardaki Sivas, Gazi, Başbağlar’ı unutmadık...
Tarihle yüzleşemedik doğru dürüst, hayatı kucaklayamadık, umutlarımızı çoğaltamadık!

***

İnsanın insanlaşması, evrelerden geçmesi uzun sürdü...
Ne yazık ki yaşadığımız coğrafyada insanlar insanlaşamadı...
Siyasal dengeler tepetaklak!
İnsan kılığına girmiş olanlar, her dönemde olduğu gibi yine ister sağda, ister solda olsun...
Karakterlerinin saatini ayarladılar!
Atatürk, Cumhuriyet Türkiyesi’nin insanı için hedef saptamıştı:
“Çağdaş uygarlık düzeyine erişmek!”
Bakın çevrenize insanın insanlaştığını görebilecek misiniz?