Kapitalizmin borç krizi
İrfan Hüseyin Yıldız
Son Köşe Yazıları

Kapitalizmin borç krizi

16.10.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

2007 ve 2008 dünya finansal krizinden sonra, gelişmiş ülkelerin merkez bankaları çokça para basarak sıfıra yakın faiz oranlarıyla kredi dağıttılar, tahvil alım programlarıyla piyasaya bol miktarda likidite enjekte ettiler. Benzer bir uygulama 2020 ve sonrasında pandemi döneminde de yaşandı. Bütün bunlar küresel düzeyde enflasyonu tetikledi, hane halkının bilinçsizce borçlan ve tüket davranışı, borçlarının katlanması sonucunu doğurdu. Oluşan enflasyon ve yüksek borçlar giderek gelir dağılımının bozulmasına neden oldu. Bu şekilde ortaya çıkan gelir eşitsizliği tüm kapitalist dünyanın ortak sorunu haline geldi. Özellikle “küreselleşme” olarak adlandırılan dönemde gelir dağılımı eşitsizliği iyileşmedi, kötüye gitti. Gelişmekte olan ekonomilerde ise gelir dağılımı eşitsizliği daha da kötüleşti.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) verilerine göre, küresel borç toplamı 305 trilyon doları aşmış durumda. Küresel borcun, ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılaları toplamına (GSYH) oranı yüzde 348 civarındadır. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, ülkelerin çoğu, resesyon riskine rağmen, fiyat istikrarının kontrolden çıkmaması için parasal sıkılaştırma tedbirlerini almaya ve faiz artırımlarına giderken, Türkiye iktisat biliminin önerdiği para ve maliye politikalarından ısrarla kaçınmaya ve tersi uygulamalar yapmaya devam ediyor. 

TÜRKİYE’NİN RİSKLERİ ARTIYOR

Bakmayın siz her fırsatta böbürlendiğimize. Türkiye, sürekli ödemeler dengesi açığı veren, tasarrufları yetersiz, katma değeri düşük üretimle dönen, tarımda ve sanayide dışa bağımlı, ileri teknoloji üretemeyen, bütçe açığı olan ve parası rezerv para olmayan bir ülke konumundadır ve bu yapısıyla ekonomik istikrarsızlıklara gebedir.

Ağustos ayı dış ticaret açığı 11.2 milyar dolara yükselmiş, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 65.6’ya, dış ticaret haddi 73.0 puana düşmüştür. Bunun anlamı Türkiye ekonomisi döviz kazanamıyor demektir. 

Geçmişteki küresel para bolluğundan, düşük faiz ve düşük kurlardan Türkiye de istifade etmiş ancak bunu daha çok inşaat ve gayrimenkul rantlarında kullanmıştır. O da yetmemiş milyonlarca göçmeni barındırma yükünü üstlenmiştir. Bütün bu nedenlerle Türkiye ekonomisi, gelişmiş ülkelerin yaşadığı sorunlara ilave ağır sorunlarla karşı karşıyadır.

İhracat pazarımız olan ülkelerin çoğu enflasyonla mücadelede faiz artırımına ve parasal sıkılaştırmaya gittiklerinden, bu ekonomilerde daralmalar meydana gelmiş bulunuyor ve bu daralmalar bizi olumsuz etkileyemeye başladı. Kontrollü kur politikamız da bu gidişe destek vermektedir. Rusya ve Ukranya savaşı nedeniyle bu ülkelerin pazarlarından da artık eskisi gibi istifade edemiyoruz. Ayrıca ABD ve Batı’nın Rusya’ya uyguladığı ambargonun dışında kalmanın veya delme iddialarının olası yaptırım riskinin de arttığı görülüyor.

DIŞ BORÇLARIN GERİ ÖDENMESİ, DEVALÜASYON RİSKİNİ TETİKLEYEBİLİR

2022’nin birinci çeyreği itibarıyla, Türkiye’nin dış borç miktarı ise 451 milyar dolar civarındadır. Ayrıca 166 milyar dolar da döviz cinsinden iç borcu bulunmaktadır. Buna göre toplam dövizli borç tutarı 617 milyar dolar mertebesindedir. İşte Türkiye’nin borç riski esas olarak bu dövizli borçlar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Türkiye’nin bu yılın sonuna kadar vadesi gelen dış borçlarını döndürmek ve yıl sonuna kadar oluşması muhtemel 55 milyar dolarlık cari açığını finanse edebilmek için yaklaşık 60 milyar dolar dış finansmana ihtiyacı bulunmaktadır. Yükselen uluslararası enerji ve emtia fiyatlarının, bu kış ithalat faturamızı daha da kabartacağı anlaşılıyor.

Ancak kısa vadeli dış finansman ihtiyacımızı karşılamaya yetecek kadar döviz, Merkez Bankası’nın rezervlerinde bulunmuyor. Bu durumda dış borçlanma yoluna gitmekten başka da çare görünmüyor. Öte yandan Türkiye’nin uluslararası kredi sigorta risk (CDS) pirimi 800 baz puana yaklaşmıştır. Türkiye’de kamu veya özel sektör, dışarıdan kredi bulsa bile ancak döviz bazında yüzde 11 - yüzde 12 faiz oranlarıyla borçlanabilecektir. Bu maliyetlere katlanmak istemeyen özel sektör, borcunu kendi kaynaklarıyla kapatmak istese, bu dövizin nihai olarak talep edileceği yer Merkez Bankası’dır. Merkez Bankası’nın ise 7 Ekim itibarıyla toplam brüt rezervi, 114 milyar dolar, net rezervi 12.4 milyar dolar, swap’lar hariç net rezervleri ise eksi 57.5 milyar dolar civarındadır. Döviz talebindeki küçük bir artışın, geçmişte bu ülkede devalüasyonlara sebep olduğunu daha önce yaşayarak öğrenmiş bulunuyoruz.

TÜRMOB GENEL KURULU

Bugün Ankara’da, 120 bin kişinin örgütlü olduğu, ekonominin kaydını tutan ve denetimini yapan mali müşavirlerin genel kurul seçimleri var. Tarlada izi olanları ve çağdaş bir meslek mücadelesi verenleri kutluyor ve başarılar diliyorum.

Yazarın Son Yazıları

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840).

Devamını Oku
17.08.2025
Ekonomik belirsizlikler

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz?

Devamını Oku
03.08.2025
Bıçak kemiğe dayandı

İktidarın iki yıldır yürüttüğü enflasyonla mücadele programında yolun sonuna gelindi diyebiliriz.

Devamını Oku
20.07.2025
İçimiz yanıyor!

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü...

Devamını Oku
06.07.2025
Ekonomi politik girdap

Trump’ın, gümrük tarifelerinde ve uluslararası ticarette yarattığı belirsizliklere, 13 Haziran’da İsrail’in, İran’a saldırmasıyla artan jeopolitik riskler de eklenince...

Devamını Oku
22.06.2025
Bayramlaşamıyoruz bile!

Düşünce üreten, yazan ve çizen insanların erdemi, elbette yaşadığı dönemin sorunlarını dile getirmekten geçiyor.

Devamını Oku
08.06.2025
İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor

Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Devamını Oku
25.05.2025
Ekonomi sert daralıyor

Ekonomi sert daralıyor

Devamını Oku
11.05.2025
Depremi beklerken

Depremi beklerken

Devamını Oku
27.04.2025
Dünya’da Trump belirsizliği

Dünya’da Trump belirsizliği

Devamını Oku
13.04.2025
Ekonomide büyük tahribat

Ekonomide büyük tahribat

Devamını Oku
30.03.2025
Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Devamını Oku
16.03.2025
Ekonomide güven sorunu

Ekonomide güven sorunu

Devamını Oku
02.03.2025
TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

Devamını Oku
16.02.2025
Sosyal adaletin küresel krizi

Sosyal adaletin küresel krizi

Devamını Oku
02.02.2025
Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Devamını Oku
19.01.2025
Ekonomide öngörüler

Ekonomide öngörüler

Devamını Oku
05.01.2025
Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Devamını Oku
22.12.2024
Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Devamını Oku
08.12.2024
Aralıkta faiz indirimi sinyali

Aralıkta faiz indirimi sinyali

Devamını Oku
24.11.2024
Vergide adalet kalmadı

Vergide adalet kalmadı

Devamını Oku
10.11.2024
Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Devamını Oku
13.10.2024
Faiz sarmalına girdik

Faiz sarmalına girdik

Devamını Oku
29.09.2024
Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Devamını Oku
15.09.2024
Tarımını kaybeden ülke

Tarımını kaybeden ülke

Devamını Oku
01.09.2024
Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Devamını Oku
18.08.2024
Servet transferi ve iktidar

Servet transferi ve iktidar

Devamını Oku
04.08.2024
Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Devamını Oku
21.07.2024
Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Devamını Oku
07.07.2024
Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Devamını Oku
23.06.2024
Enflasyon zirve yaptı

Enflasyon zirve yaptı

Devamını Oku
09.06.2024
Ahbap çavuş kapitalizmi

Ahbap çavuş kapitalizmi

Devamını Oku
26.05.2024
Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Devamını Oku
12.05.2024
Mali müşavirler ayakta

Mali müşavirler ayakta

Devamını Oku
28.04.2024
Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Devamını Oku
14.04.2024
Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Devamını Oku
31.03.2024
Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Devamını Oku
17.03.2024
İrfan Hüseyin Yıldız yazdı...

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

Devamını Oku
03.03.2024
Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Devamını Oku
18.02.2024
Kapitalizm krizleri üretiyor

Kapitalizm krizleri üretiyor

Devamını Oku
04.02.2024