Tarımını kaybeden ülke
İrfan Hüseyin Yıldız
Son Köşe Yazıları

Tarımını kaybeden ülke

01.09.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye tarımda vahim bir açmazla karşı karşıya bulunuyor: Tarım üreticisi kazanamıyor, gıda enflasyonunda Avrupa birincisiyiz (dünya dördüncüsü), milyonlarca yurttaş açlık sınırının altında yaşıyor ve yeterince beslenemiyor. Nasıl oldu da bir tarım ülkesiyken bu hale geldik?

Tarım sektörü ve gıda güvenliği bütün ülkeler için stratejik bir konudur. Çünkü devletin temel görevlerinden biri vatandaşlarının beslenme ihtiyacını karşılamaktır. Bu nedenle dünyada açlığa ve yoksulluğa son vermek, Birleşmiş Milletler’in de sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başında gelir. Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası da bu amaçla oluşturulmuştur. Bu nedenle, akıl, bilim ve vicdanla yönetilen hiçbir ülkelerde, bizim gibi tarım sektörü ve gıda güvenliği serbest piyasa ekonomisinin neoliberal insafına terk edilmemiştir.

İTHALAT VE YASAKLARLA TARIM TERBİYE EDİLİYOR

Bütün söylemlere rağmen tarımdaki gerçekler; Türkiye’de tarımsal potansiyelimize ilişkin kamunun elinde gerçekçi verilerin, analizlerin, bilimsel çalışmaların, talep tahminlerinin, arz planlamasının, uzun vadeli bir plan, strateji veya politika setinin bulunmadığını gösteriyor. 

Cumhuriyet döneminde kurulan Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu, Yem Sanayi AŞ, Et ve Balık Kurumu, Şeker Fabrikaları AŞ ve TEKEL gibi işletmeler özelleştirildi. Bu işletmelerin, tarımda kendi alanlarıyla ilgili arz ve talebi regüle etme kapasiteleri vardı, bunu kaybettik. 

Serbest piyasamızda neler oluyor? Daha önce yem fiyatları yükselince çiftçilerin süt üretiminden zarar etmeleri nedeniyle damızlık hayvanlarını kestirmeleri ile birlikte süt ve et piyasasında oluşan fiyat istikrarsızlığını yaşamıştık. O zaman da ithalatçılara kazanç kapısı açılmıştı.

Geçen sene Ukrayna’dan gelen ithal hububat silolarda dolup taşınca bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi, neredeyse geçen senenin fiyatıyla ve maliyetin altında buğday ve arpa alım fiyatları açıkladı ve buğday üreticisi büyük zarara uğradı.

Bu sene de kanatlı (beyaz) et fiyatları içeride yükseldi diye, kanatlı etin ihracatına yasak getirildi. Örnekleri artırabiliriz. Tabii bu arada kaybettiğimiz dış pazarları başka ülkeler doldurduğu için bir daha aynı ihracat hacmini yakalamamız da mümkün görünmüyor.

GİRDİ MALİYETLERİ, DESTEKLER VE TARIMDA VERİMLİLİK 

Tarımda girdi maliyetleri önemli oranda ithalata bağımlı ve fiyatları sürekli artıyor. Tarımsal destekler yetersiz, bazı ürünlerin tarlada teslim fiyatları, maliyetlerini bile karşılamıyor. Bazı durumlarda ise üreticiler ürünlerine alıcı dahi bulamıyor. Dolayısıyla çiftçi zarar ettiği için tarlasını ekemez ve üretemez hale gelmiş durumda. Gençler artık çiftçilik yapmıyor. Bıçak kemiğe dayandı diyen çiftçilerin her gün yeni bir eylemini basından takip ediyoruz. 

Tarım sektörünü ithalatın yıkıcılığından korumak, sübvansiyon, finansman, makine ve dijital teknoloji desteği vermek için gerekli durumlarda kamunun devreye girmesi kaçınılmaz görünüyor. Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesinde her yıl en az gayri safi milli hasılanın yüzde biri tarımsal destekleme programlarına verilir dese de bu hüküm hiçbir zaman tam olarak uygulanmadı.

ÜRETİCİ ZARAR EDERKEN VATANDAŞ SATIN ALAMIYOR

Türk-İş, temmuz ayında on iki aylık gıda enflasyonunu yüzde 64.99 olarak hesapladığını açıkladı. Bunun anlamı, bir yandan çiftçiler zarar ederken diğer yandan yurttaşlar gıda ürünlerini ucuza tüketemiyorlar demektir. Tarım ürünleri, kırsaldan tüketicinin sofrasına ulaşıncaya kadar; yüksek işçilik ve nakliye bedelleri (yol ve köprü müteahhitlerinin ücretleri dahil) yüksek belirlenen kabzımal ve market kazançları da eklenince fiyatları katlanıyor. 

Temmuz ayında dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı olan açlık sınırı 19 bin 234 lira ile 17 bin 2 liralık asgari ücretin üstünde bulunuyor. Bu durumda Türkiye’de işçilerden, emeklilerden ve işsizlerden oluşan önemli bir nüfusun ciddi bir gıda güvenliği sorunu olduğu ortaya çıkıyor. 

Seyretmekle ya da yasaklar koymakla tarımda sorunlar çözülmüyor. Sektörü ithalatçılar için kazanç kapısı yaptığımız yetmemiş gibi şimdi de yapılan yönetmelik değişikliği ile iki yıl üst üste ekilmeyen tarlaların Tarım Bakanlığı marifetiyle başkalarına kiraya verilebileceği düzenlemesi getirildi. Birinci olarak bu düzenleme en temel hak olan mülkiyet hakkına aykırıdır. İkinci olarak tarım alanlarının yine birilerine peşkeş çekilmek istendiği anlaşılıyor. Bu iktidarın sektördeki tercihi sürekli ya ithalatçıdan yana ya da büyük sermayeden yana oluyor.

Yazarın Son Yazıları

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840).

Devamını Oku
17.08.2025
Ekonomik belirsizlikler

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz?

Devamını Oku
03.08.2025
Bıçak kemiğe dayandı

İktidarın iki yıldır yürüttüğü enflasyonla mücadele programında yolun sonuna gelindi diyebiliriz.

Devamını Oku
20.07.2025
İçimiz yanıyor!

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü...

Devamını Oku
06.07.2025
Ekonomi politik girdap

Trump’ın, gümrük tarifelerinde ve uluslararası ticarette yarattığı belirsizliklere, 13 Haziran’da İsrail’in, İran’a saldırmasıyla artan jeopolitik riskler de eklenince...

Devamını Oku
22.06.2025
Bayramlaşamıyoruz bile!

Düşünce üreten, yazan ve çizen insanların erdemi, elbette yaşadığı dönemin sorunlarını dile getirmekten geçiyor.

Devamını Oku
08.06.2025
İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor

Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Devamını Oku
25.05.2025
Ekonomi sert daralıyor

Ekonomi sert daralıyor

Devamını Oku
11.05.2025
Depremi beklerken

Depremi beklerken

Devamını Oku
27.04.2025
Dünya’da Trump belirsizliği

Dünya’da Trump belirsizliği

Devamını Oku
13.04.2025
Ekonomide büyük tahribat

Ekonomide büyük tahribat

Devamını Oku
30.03.2025
Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Devamını Oku
16.03.2025
Ekonomide güven sorunu

Ekonomide güven sorunu

Devamını Oku
02.03.2025
TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

Devamını Oku
16.02.2025
Sosyal adaletin küresel krizi

Sosyal adaletin küresel krizi

Devamını Oku
02.02.2025
Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Devamını Oku
19.01.2025
Ekonomide öngörüler

Ekonomide öngörüler

Devamını Oku
05.01.2025
Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Devamını Oku
22.12.2024
Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Devamını Oku
08.12.2024
Aralıkta faiz indirimi sinyali

Aralıkta faiz indirimi sinyali

Devamını Oku
24.11.2024
Vergide adalet kalmadı

Vergide adalet kalmadı

Devamını Oku
10.11.2024
Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Devamını Oku
13.10.2024
Faiz sarmalına girdik

Faiz sarmalına girdik

Devamını Oku
29.09.2024
Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Devamını Oku
15.09.2024
Tarımını kaybeden ülke

Tarımını kaybeden ülke

Devamını Oku
01.09.2024
Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Devamını Oku
18.08.2024
Servet transferi ve iktidar

Servet transferi ve iktidar

Devamını Oku
04.08.2024
Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Devamını Oku
21.07.2024
Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Devamını Oku
07.07.2024
Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Devamını Oku
23.06.2024
Enflasyon zirve yaptı

Enflasyon zirve yaptı

Devamını Oku
09.06.2024
Ahbap çavuş kapitalizmi

Ahbap çavuş kapitalizmi

Devamını Oku
26.05.2024
Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Devamını Oku
12.05.2024
Mali müşavirler ayakta

Mali müşavirler ayakta

Devamını Oku
28.04.2024
Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Devamını Oku
14.04.2024
Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Devamını Oku
31.03.2024
Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Devamını Oku
17.03.2024
İrfan Hüseyin Yıldız yazdı...

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

Devamını Oku
03.03.2024
Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Devamını Oku
18.02.2024
Kapitalizm krizleri üretiyor

Kapitalizm krizleri üretiyor

Devamını Oku
04.02.2024