Şöyle girelim; İstanbul, Vefa Stadı’ndaki Adana Demirspor maçında öğrendi Fatih Terim’i! O maçtaydım ve sonra Galatasaray, ulusal takım, teknik direktörlük, hepsini bilirim. Geldiğin yeri kimse tartışamaz. Hataların yok mu? Hep mi sevaptır hanene yazılanlar? Ama “Devrim” deyince iş değişir! Devrim, öncelikle ve özellikle devrimcilerin işidir. 6. Henry gibi Papa’yı protesto ile kilisedeki kültürü dışarıya çıkaran Luther takımının işi değildir. Onlar, burjuvazi eliyle dogmaları yıktılar. Bizim sıkıntımız hâlâ bir burjuvazi sınıfının oluşmamasından kaynaklanıyor.
Devrim, bir grubun yönetime el koymasıyla siyasal, ekonomik ve sosyal yapılarında oluşan, ani, şiddetli dönüşüm diye tanımlanır. Arapçası ihtilaldir, ‘halel’den gelir. Halelin karşılığı ise ‘bozma’dır. Yani arı kovanına çomağı sokacaksın! Onun için “Halel gelmesin” derler. Ve gelip geçen ömürlere 3 baba ihtilal sığmıştır. İlki 1789’da Osmanlı’nın İhtilal-i Kebir dediği Fransız Devrimi, ikincisi 1917’de Rusya’daki Ekim Devrimi ve 1923’te Mustafa Kemal’in Anadolu Devrimi’dir. Yani devrim, devrimcilerin işidir
Sevgili Fatih, 1949’dan bu yana futbol topunun peşindeyim. Topunu seyrettim, oynadım, dostluk ettim. Belki yetmişi devirmeme rağmen peşinde yine aynı zevkle, aynı hevesle tribündeyim. Türkiye’de devrime karşı çıkanlar iktidardadır. Alayı karşıdevrimcidir. Karşıdevrimciler, insanın karşısındadırlar ve hukukları düşmanlık üzerine kurulmuştur. İnsanı sevemezler! Devrim, devrimciyle yapılır. Devrim, insanların genel eşitlik ve özgürlükleri için yapılır. Devrimin sonu, daha çok ve daha kaliteli insan yetiştirme kavgasıdır. Türkiye’de bunu yapmak olanaksızdır. Tanzimat başka, reform başka, rönesans bambaşkadır. İlki düzenlemecedir, eskinin üzerine bina edilir, ikincisi kapalı kültürü kiliseden halka sunmak, üçüncüsü ise kilisenin nimetlerini ekonomiye, sosyal ve kültürel yapıya sunmaktır.
Sevgili Fatih, yukarıda tarihsel süreci özetledim. Devrimi yaptırmazlar, anımsattım. Bunları yapıp yapamayacağını görüp görmem kuşkulu gibi! Çok yanıldığım olmadı. Dileğim yanılmaktır ve senin bu başkaldırışında başarılı olmandır. İnadını bildiğim ve seni sevdiğim için yazdım, sevdiklerinle sağlıklı yaşa...
Kaşif Töre
Son Köşe Yazıları
Devrim İşi Zordur!
Yazarın Son Yazıları
‘Babacan’ kaleci
‘Babacan’ kaleci
Devamını Oku
06.06.2016
Bedri Rahmi’nin ‘Mor’u, Paris’i
Bedri Rahmi’nin ‘Mor’u, Paris’i
Devamını Oku
30.05.2016
Şenol Güneş ve yönetim
Şenol Güneş ve yönetim
Devamını Oku
05.11.2015
Vefa...
Vefa...
Devamını Oku
30.07.2014
İyi Niyet (21.04.2014)
İyi Niyet
Devamını Oku
21.04.2014
Bir Hakem Seyrettim
Bir Hakem Seyrettim
Devamını Oku
06.04.2014
Zirveye Adım
Zirveye Adım
Devamını Oku
12.02.2014
Devrim İşi Zordur!
Devrim İşi Zordur!
Devamını Oku
21.01.2014
Çarşı’nın Kibrit ‘Kutu’su!
Çarşı’nın Kibrit ‘Kutu’su!
Devamını Oku
22.12.2013
Kartal Keyif Verdi
Kartal Keyif Verdi
Devamını Oku
26.11.2013
İstemek Yetmiyor!
İstemek Yetmiyor!
Devamını Oku
04.11.2013
Orada Olabilmek!
Orada Olabilmek!
Devamını Oku
03.10.2013
Sayfayı Okurken
Devamını Oku
07.06.2013
Gergedanlaşmak...
Devamını Oku
16.05.2013
Paşa Hakkıyla
Devamını Oku
17.03.2013
İçi Boş Derbi
Devamını Oku
28.01.2013
Değişen Beşiktaş
Devamını Oku
24.11.2012
KuşBakışı
Devamını Oku
27.02.2012
Nereye?..
Devamını Oku
12.12.2011
Can Alıcı Nokta
Devamını Oku
14.11.2011
Sadece Mücadele
Devamını Oku
28.10.2011
Neden Özel Yetkili Mahkeme?
Devamını Oku
15.07.2011
TakipSürüyor
Devamını Oku
09.05.2011
Es-Es Freni
Devamını Oku
23.04.2011