ESKİŞEHİR - Şenol Güneş; Ali Şen’in tezgâhıyla sanılan, aslında futbol adına doğruyu yapıp kaybettiği şampiyonluğa; üstelik, onu olgunlaştıran Uzakdoğu deneyimi ve felsefesiyle, bir başka teknik adam olarak çok para harcayan zenginlerin takımlarına karşı savaşım veriyor… Bu, Trabzon’u tanımayanlar için garip, ters ve de inanılmaz gelebilir. Ancak 16 - 17 yaşlarındaki çocukların ünlü olarak sokaklarında dolaşamadıklarına hangi kentte rastlanabilir? Ali Kemal’ler, Hüseyin’ler, Kadir’ler gibi… Trabzon, Anadolu’nun en eski başkentlerinden biridir. Fatih, İstanbul’dan sonra Pontus’un başkentini fethetmiştir: buna ‘payitaht kültürü’ denir. Bu gelenek ve göreneklere bir de Uzakdoğu hoşgörüsünü hazmederek ekleyen adamdır Şenol Güneş. Ve Eskişehir, Türkiye’nin ‘üniversite’ kenti. Yılmaz Büyükerşen’in katkısı, uygarlığı müthiş bir tat olarak insanlara sunuyor. Bu kentin amigo Orhan’ıyla Fethi’si, Mümin’i, Kamuran’ıyla lige renk veren Anadolu eylemini başlatanlar. Koca kentin stadı içler acısı! Bu, ayıbın da ötesinde… Hani mangalda kül bırakmayanlar var ya… Sözüm onlara… Hani Kasımpaşa’da bir gecekondu var ya; onlara… Söylenecek çok önemli lakırdı ise iki üniversite ile böylesine barışık başka bir kent bu ülkede var mı? Bunu sormak görevimiz. Ve 7 bin Trabzonlu Eskişehir’de… Ayrılan konuk taraftar tribünü 900 kişilik. 6 bin 100 adam dışarıda, yani 1200 göz!.. Mahrum ve yazık.
\nKarşılaşmaya gelince... Daha çok isteyen Eskişehir’di. İlkyarıda Trabzonspor sol kanadını hemen hemen hiç kullanamadı ve ikinci yarıda Eskişehir akıl almaz goller kaçırdı. Buradan kârlı çıkan ve puanı kazanan yine de Bordo - Mavililer oldu. Yarış sürüyor ve Trabzonspor’u melekler kurtarıyor.
\n\n\n