Ülkemde en kolay ün, futbol yöneticisi olmakla kazanılıyor...
Futbol topuna ayağını değdirmemiş insanlar, ya paralarıyla ya da patavatsızlıklarıyla bir futbol kulübünde yönetici olunca şöhretin yolları açılıyor...
40-45 yıl önce, bir futbol kulübünün her şeyini yöneten ünlü bir yöneticiye; bu yöneticiniz bu kadar parayı nasıl veriyor, servet veriyor, deyince,
- Bu kadar reklamı gazetelere verse serveti tükenir, gümrükte onun ismi geçince, rejime uygun ya da aykırı tüm malları sorgusuz sualsiz geçer, diye yanıtlamıştı. İsimlerini, işlerini öldükleri için söylemiyorum...
Meraklısı, merak ederse bulur!
Peki bunca yıl sonra değişen ne oldu!
Değişen isimler oldu ve devran aynı devran!
FB dışında vergi-sigorta borcu olmayan kulüp var mı? Türk futbolcusu var mı? Adı Türk-Müslüman demek istemiyorum. Türkiye’de futbola başlayıp, futbol yaşamını Türkiye’de sürdüren demek istiyorum!
Daha önce yazdım. Yineliyorum;
“Abdullah Avcı kaç Türk(!) futbolcusuyla ulusal takımı alana sürüyor?”
Yürüyelim beyler!
Nâzım Hikmet;
“...gelip geçtim kalabalıkların arasından
gelip geçen kalabalıkla birlikte...”
diyor...
Anlayan var mı?
Ve...
Bu ülkede, Futbol Federasyonu’nun, kulüplerin başkanlarını siyasal iktidar tayin ediyor gerçeğine karşı çıkacak babayiğit var mı? Yok!.. Hadi gıkınız çıksın bakalım, çıksın da... Kuşağım kravatlı, fötr şapkalı, ütülü giysi ve cilalı pabuçlu kuşaktır. Şalvarı, fesi, çapulayı-çarığı rafa kaldırmıştır...
Aydındır, uygardır, adamdır...
O kravatlı seyircinin yerine elinde bıçakla, kilometrelerce karşı kulüp yandaşını kovalayıp canını alan taraftar yetiştirdik! 6222 sayılı yasa tasarı halindeyken yasayı, “Vapurda pire ilacı satan adama” benzetmiştim... Pireyi yakala ilacı gözüne dök, diyordu... Siz Eugene Ionesco adlı bir Romanyalıyı bilir misiniz?
Bilir misiniz onun “Gergedan” adlı tiyatro eserini...
İnsanın gergedanlaşmasını seyreden BERENGER’i bilir misiniz?
Gergedan hayvan dünyasının safıdır ama en acımasız, en gaddarıdır.
Ve o oyunda herkesin bir bir gergedana dönüştüğü taşra kasabasında...
Oysa oyun, kenttedir!
Ve kentin sahipleri, kulüp yöneticileri, yirmi yıl önce aramızdan göçen Eugene Ionesco’nun Gergedan’ını okumaya zamanınız olmayabilir.
Sekretaryanıza emredin, size bir sinopsis hazırlayıp onu okusunlar...
Acizane ve basit bir öneri...