Bu yıl Anadolu takımları eskisi gibi İstanbul’dan 1 puan uçurmanın peşinde, savunma üzerine kurulu, karşı atakla kader denemeleri yapmıyorlar. Bu yıl Anadolu’dan gelenler yenilmekten de puan kaybetmekten de korkmadan başa baş dişe diş oynuyorlar. Torku, Uğur Tütüneker’in elinde deplasmanda kora kor oynamayı beceriyor. Torku Konya’nın iki yabancıyla oyuna başlaması futbolumuz ve Ulusal Takım için sevindirici bir gelişme sayılmalıdır.
Beşiktaş’ın bu cezası kimeydi? Anlamak zor. Dün akşam Torku elbette Beşiktaş kadar güçlü değildi ama Siyah - Beyazlıların gücü Almeida’nın tek santrfor oynamasının nasıl olacağını göstermesi bakımından keyifliydi. Beşiktaş’ın ikinci golü ezberlettirilecek ders niteliğindeydi. Oğuzhan’ın fileleri havalandırdığı pozisyon ise oyun görüşü ve saha hâkimiyeti yüksek olan klas bir ayağın nasıl yükseldiğinin işaretiydi. Beşiktaş’ın ilk 45 dakikadaki futbolu, bulduğu 3 gol keyifliydi. Ancak ikinci devre skorun verdiği rehavetin yanına savunma hatalarının da eklenmesi hafta sonundaki F.Bahçe derbisi öncesi ‘tehlike’ sinyalleri yarattı.
Hakem Özgür Yankaya kusursuz sayılabilecek bir maç yönetti. Onun güçlüğü alandaki futbolcuların değil, kenardaki dördüncü hakemden başlıyordu. Gecenin tek keyifsiz yanı ‘seyirci’nin olmayışıydı! ‘1453’ uğruna, Gezi uğruna olan, gerçek ‘Çarşı’ya oldu.. Yazık!..