Mehmet Ali Güller

Anayasaya yeni darbe girişimi

16 Haziran 2022 Perşembe

Tarih: 11 Ekim 2016 Salı. Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erdoğan’ı “anayasayı açıkça ihlal etmekle”, “anayasayı çiğnemek ve suç işlemekle”, “hukuksuz, kanunsuz ve anayasaya tamamen aykırı bir yönetim modeli uygulamakla” suçluyordu. 

Peki konuşmanın devamında ne mi oldu? 

ANAYASAYA 2017 DARBESİ

Bahçeli, anayasaya aykırılık fiili durumuna hukuki boyut kazandırılması için yol bulunmasını teklif etti! Yani “madem Erdoğan anayasaya uymuyor, anayasayı Erdoğan’a uyduralım” demiş oldu. 

AKP de o yolu buldu: Erdoğan’ın fiili durumuna uygun anayasa için 16 Nisan 2017’de referanduma gidildi. Ancak bu, anayasa değişikliği adı altında anayasaya darbeydi; parlamenter sistemin yıkılıp yerine başkanlık sistemi getirilmesi yoluyla rejimin yıkılmasıydı... 

Bahçeli karşılığında iktidar ortağı oldu; AKP ile MHP 20 Şubat 2018’de Cumhur İttifakı’nı kurdu.

ANAYASA’YA 2023 DARBESİ

Erdoğan, 9 Haziran günü yaptığı açıklamayla, cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan etti. Bu, seçimin ne zaman yapılacağına bağlı olarak mümkün ya da değil. Şöyle ki anayasanın 101. maddesine göre “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir.” Erdoğan ilki 2014’te, ikincisi 2018’de olmak üzere iki kere cumhurbaşkanı seçilmişti. Yani seçim 2023 Haziranı’nda olursa, Erdoğan’ın üçüncü kez aday olabilmesi mümkün değil. 

Erdoğan’ın 3. kez aday olabilmesinin tek yolu var: Anayasanın 116. maddesine göre “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.”

Yani, “TBMM, üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verirse”, Erdoğan üçüncü kez aday olabilir. Erdoğan’ın bunun için 360 vekilin oyuna ihtiyacı var. AKP ile MHP’nin toplam milletvekili sayısı 337 olduğuna göre, Erdoğan muhalefete başvurmak zorunda.

Bu olmadan Erdoğan’ın anayasaya aykırı şekilde Haziran 2023 seçiminde aday olması ve YSK’nin de bunu kabul etmesi, anayasaya yeni bir darbe olacaktır. Anayasa değişiklikleri ile 2010’da yargıyı FETÖ’ye teslim etmek ve 2017’de parlamenter sistemi yıkmak da fiili darbeydi!

‘EN FAZLA İKİ KEZ SEÇİLEBİLİR’ ŞARTI

Erdoğan’ın 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığının sayılamayacağını, çünkü 2017’de anayasa değişikliğine gidildiğini, o değişiklikten sonra Erdoğan’ın 2018’de ilk kez seçildiğini, dolayısıyla 2023’te bir kez daha seçilebileceğini savunanlar var.

Ancak 16 Nisan 2017’de yeni bir anayasaya yapılmadı, 1982 Anayasası’nda bazı değişiklikler yapıldı. Yapılan değişiklikler arasında ise anayasanın 101. maddesindeki “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” ifadesi yoktu! Bu “iki kez” kısıtlaması, “cumhurbaşkanının TBMM yerine halk tarafından seçilmesi” değişikliğine gidilen 21 Ekim 2007 tarihli referandumla anayasanın 101. maddesine girdi.

Dolayısıyla Erdoğan, 2014’te ilk kez seçilirken de 2018’de ikinci kez seçilirken de 101. maddedeki “en fazla iki defa seçilebilir” kısıtlaması vardı, aynıydı!

MAĞDURİYET BAHANESİ

Muhalefet cephesindeki “Aman mağduriyet yaratmayalım, Erdoğan’ı sandıkta yıkalım” fikri, bir siyaset yapma biçimi değildir; açıkça hukukdışılığı ve anayasaya aykırılığı kabullenmektir. Siyasi gerekçelerle anayasaya aykırılığa göz yummak, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Diğer yandan Erdoğan’ın hep mağduriyetle seçildiği de doğru değildir; Erdoğan mağdur olarak değil, muktedir görünerek/olarak kazandı seçimleri. “Mağduriyet”, Erdoğan’ın “başarılarında” kendi başarısızlıklarını görmek istemeyenlerin bahanesi oldu ne yazık ki.

Seçim, Erdoğan’ın anayasaya aykırı 3. adaylığını kabullenerek değil; anayasayı savunarak ve anayasa içinde kalabilmesi yani yasal ve meşru olabilmesi için erken seçimin şart olduğuna Erdoğan mecbur edilerek kazanılır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Esad’ın analizi 25 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları