Mehmet Ali Güller

CIA uzmanı gözüyle Kanal İstanbul

13 Mayıs 2021 Perşembe

Paul Goble: Rusya ve Avrasya uzmanı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda özel danışmanlık yaptı. CIA’da uzman analist olarak çalıştı. 

Amerika’nın Sesi’nden Mehmet Toroğlu, dün kendisiyle önemli bir söyleşi yaptı. Goble’ın mesajları özetle şunlar: 

- “Girit, İncirlik’in alternatifi değil. Haritaya ya da NATO’nun tarihine bakan herhangi bir kişi, Yunanistan’ın günün birinde Türkiye’nin yerini alabileceğini söylemeye hiç niyet etmez.”

- “Türkiye İncirlik’i kapatmaz, ABD de yakın vadede İncirlik’ten vazgeçmez.”

- “Boğazlar ve Karadeniz’den dolayı kilit bir coğrafi konuma sahip Türkiye, ABD için muazzam önemde.”

- “S-400 alımı Türkiye’nin yön değiştirdiği anlamına gelmiyor.” 

- “Türkiye Orta Asya’daki nüfuzunu ABD’yle görüşmelerinde masaya getirmeli.”

Fakat önemli bulduğum mesajı başkaydı...

‘Kanal İstanbul, Montrö’yü değiştirir’ 

Kanal İstanbul’un Montrö’yü riske atacağı çokça vurgulandı, en son 104 amiral bu konuda kamuoyunu bilgilendirdi. İktidar ise hem bu görüşleri sindirmek için kamuoyuna “Kanal İstanbul ile Montrö Sözleşmesi’nin bir ilgisi yok” diyor ama hem de “Kanal İstanbul’dan gerekirse savaş gemileri geçirmeyi” savunuyor, “Daha iyisi yapılana kadar Montrö’ye bağlıyız” diyerek konuyu müzakereye açık hale getiriyor.

CIA analisti Paul Goble, “Kanal İstanbul’la birlikte Montrö’de bazı değişiklikler yapılabilir” diyor ve bunun nasıl olacağını da şöyle açıklıyor: “Ankara, Montrö’nün kanal için uygulanmayacağını çok açık ortaya koymuştu ve eğer kanal için uygulanmayacaksa, o zaman aslında şu anki önemini aynı şekliyle sürdürmeyecek anlamına geliyor bu. Dolayısıyla bu durum, Türkiye’yi Karadeniz bölgesinde daha da önemli hale getirecek.”

Bu köşede birkaç kez yazdık: Washington, Karadeniz’i Türkiye-Rusya ilişkilerini bozma konusu olarak görüyor. Erdoğan’ın “Karadeniz, Rus gölü olmasın” diyerek NATO’yu bölgeye çağırması ve iktidarın Ukrayna politikaları, ABD’nin işini kolaylaştırıyor. Bu şartlarda Kanal İstanbul’un yapılması ve bu nedenle Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması, Türkiye ve “Karadeniz Barışı” için büyük sorundur.

AKP’nin Patriot rüşveti 

Cumhurbaşkanlı Sözcüsü İbrahim Kalın, dün Hürriyet’te Erdinç Çelikhan’a “beş kritik mesaj” açıkladı. Kalın, özetle haziranda NATO zirvesinde yapılacak Erdoğan-Biden görüşmesinde iktidarın “esneyebileceği” sinyalini veriyor. 

Masadaki en önemli konu olan S-400 konusunda Kalın’ın söyledikleri, Türkiye adına vahim: “ABD’yle iki müttefik ve stratejik ortaksak, S-400 konusunu müzakere yoluyla çözebiliriz. Şartlar uygun olursa, S-400’lerin yanında Patriot’ları da alabiliriz.”

Türkiye, ABD’yle S-400’ün nesini müzakere edecek? Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın gündeme getirdiği Girit Modeli’ni mi? AKP medyasında yer alan “S-400 kumandasında ABD’li subayın da olması” modelini mi? Nahçıvan’a taşıma modelini mi?

S-400’ler ABD’yle müzakere edilemez! Hele de ABD’ye karşılığında “Patriot rüşveti” hiç verilemez! ABD’ye bu konuda rüşvet teklif etmek, emperyalizme kesinlikle yetinmeyeceği tavizi vermek demektir.

İsrail’e en iyi yanıt: Kürecik

Güya S-400’leri 2020 Nisanı’nda çalıştıracaklardı. Kamuoyunu kandırdılar ve hiç ilgisi olmadığı halde “salgın nedeniyle erteledik” dediler. Oysa yaptıkları ortada: Hâlâ S-400’leri ABD’yle pazarlık için kullanıyorlar. 

S-400’leri Türkiye’nin hava savunması ihtiyacı için değil de ABD-AKP sorunlarının çözümünde kullanılacak bir pazarlık kartı olarak almış gibi hareket ediyorlar... 

Aynı anlayış, İsrail konusuna da yansıyor: “Kudüs’e Mehmetçiği gönderelim”, “TSK öncülüğünde Kudüs’te Barış Gücü oluşturalım” çağrıları AK-medyada...

Üç yıl önce de benzer açıklamaları yapıyorlardı. Hatta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “İslam dünyası bir karar aldı. Filistinli kardeşlerimizin ve Kudüs’ün korunması için oraya uluslararası bir güç göndereceğiz” demişti. Ne oldu? Hiç! Çünkü maksatları tabanın gazını almak... 

Oysa İsrail’e yanıt vermek isteyen için yapılacak ilk iş belli: İsrail’in güvenliğini sağlayan Kürecik Radarı’nı kapatmak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye'de 2. perde 9 Aralık 2024
ABD’nin HTŞ-YPG planı 7 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları