Mehmet Ali Güller

‘Sıfır sorun’dan ‘sorunsuz çember’e

27 Ocak 2022 Perşembe

Birkaç hafta önce Saray’da yapılan toplantıda, Türkiye’nin çevresinde “sorunsuz bir çember” oluşturulması ve Ermenistan, İsrail, Libya, Mısır ile Körfez ülkelerine yönelik atılacak adımlar kararlaştırılmış (Nuray Babacan, Hürriyet, 25.1.2022).

Türkiye’nin etrafında elbette “sorunsuz çember” olmalı. Ancak mesele, çemberin hangi eksende ve hangi ortak çıkarlarda buluşarak inşa edilebileceğidir. Nitekim eksen ve ortak çıkarda buluşulamadığı şartlarda, “komşularla sıfır sorun” politikasının “sırf sorun”a dönüştüğü görüldü.

Komşularla sıfır sorun politikası, birbirini destekleyen iki sütun üzerine inşa edilmeye çalışılmıştı:

1. AKP hükümeti, ABD’nin küresel düzeni altında, alt bölgesel düzen kurmaya soyundu.

2. AKP hükümeti, bu alt düzeni İhvancılık üzerine inşa etmeye çalıştı.

Mısır’da Mursi’ye destek, Suriye’de Esad hükümetine İhvan montajı planı, Filistin’de Hamasçılık, Kuzey Afrika ülkelerinde İhvan iktidarları projesi hayata geçmedi. Hatta İhvan iktidarı bir tek Türkiye’de kaldı!

ÖNCELİKLER SIRALAMASI

Peki, AKP’nin yeni “sorunsuz çember” politikasında eksen ne? Çemberi oluşturacak tek tek ülkelerle ortak çıkarlar ne?

Türkiye elbette Mısır’la, İsrail’le, Ermenistan’la, Körfez ülkeleriyle normalleşmeli, sorunlarını çözmeli… Peki, ama öncelikler sıralaması ne? Türkiye’nin İsrail’le ya da Birleşik Arap Emirlikleri ile normalleşmesi, Suriye’yle normalleşmesinden daha acil ve önemli mi?

Öncelikler sıralaması, sizin eksen anlayışınızı da ortaya koyar. Bakınız, Türkiye’nin İsrail’le, Birleşik Arap Emirlikleri’yle, Suudi Arabistan’la hatta Mısır’la normalleşmesi ABD’de bir rahatsızlık yaratmaz; ancak Suriye ile normalleşmek, ABD’nin istemediği bir durumdur.

Öncelikler sıralaması aynı zamanda kolaylıklar sıralamasıdır. Örneğin Suriye’yle normalleşmiş bir Türkiye, Mısır’la normalleşmesinde daha çok ortak çıkar alanı bulur, İsrail’le normalleşmesinde elini güçlendirmiş olur.

SURİYE VE UKRAYNA

Türkiye’nin etrafında bir sorunsuz çember oluşturulacaksa, bunun yolu iki kritik bölgeden geçer: Suriye ve Ukrayna/Karadeniz. Şöyle de söyleyebiliriz:

1. Türkiye, Suriye’yle anlaşmadıktan sonra Körfez’le de İsrail’le de hatta Mısır’la anlaşsa bile güvenli ve sorunsuz bir çember oluşturamayacaktır. Göç, terör, ticaret sorunları çözülememiş olacaktır.

2. Türkiye, Ukrayna merkezli ABD - Rusya krizinde NATO bağı üzerinden yanlış konumlanırsa, çemberin kuzeyi tamamen sorunlu hale gelecektir. Karadeniz, büyük sorunların merkezine dönüşecektir.

Peki, AKP hükümetinin Suriye ve Ukrayna/Karadeniz politikası ne?

DAVUTOĞLU MUHALEFETTE AMA FİKİRLERİ İKTİDARDA

AKP hükümeti, birincisi Şam karşıtlığını sürdürüyor, ikincisi kaymakam atamaktan fakülte açmaya kadar uzanan bir dizi uygulamasıyla “güvenli bölge” adı altında nüfuz bölgesi edinme hedefini sürdürüyor. Yani AKP hükümetlerinin başbakanlığını ve dışişleri bakanlığını yapan Davutoğlu’nun stratejisi belli ölçülerde hâlâ uygulanıyor.

AKP hükümetinin Ukrayna/Karadeniz politikası ise tarafsızlıktan çok, Rusya karşıtı konumlanmaya eğilimli bir çizgi izliyor. Ankara’nın Kırım tavrından Ukrayna’ya siyasi destek vermesine ve bu ülkeyle yaptığı bazı silah anlaşmalarına kadar tüm uygulamaları Washington’da memnuniyet, Moskova’da rahatsızlık doğuruyor.

Oysa Ukrayna merkezli bir çatışmadan en çok zarar görecek ülke Türkiye olacaktır. Karadeniz bir savaş alanına dönecektir. Karadeniz’in komşulara ait bir deniz olma özelliği ortadan kalkacaktır. Ankara’nın bu gerçeğe göre konumlanması ve Almanya ile Fransa’nın bile ABD’yi frenlemeye çalıştığı şartlarda, çok daha açık bir şekilde Washington’un Rusya’yı kuşatma planı içinde Ukrayna cephesi inşa etme girişimine karşı çıkmalıdır.

BAĞIMSIZLIK VE ANTİEMPERYALİZM

Türkiye, Cumhuriyetin ilk döneminde “sorunsuz çember” oluşturdu. Atatürk’ün “yurtta barış, komşularda barış, dünyada barış” anlayışı ve “aktif kolektif güvenlik” çizgisi ile Türkiye’nin etrafında barış kuşakları, sorunsuz çember oluşturuldu. Türkiye, kuzeyini SSCB’yle dostluk anlaşmasıyla, batısını Balkan Antantı'yla, güneyini ve doğusunu Sadabad Paktı’yla güvenli hale getirdi.

Özetle sorunsuz çember için önce bağımsızlıkçı ve antiemperyalist olmak gerekir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları